30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

PİPPA BACCA : “BARIŞ GELİNİ”<br />

Ayla ACAR *<br />

Medya, liberal görüşün kabul ettiği gibi yasama, yürütme ve yargıyı halk adına denetleyen<br />

dördüncü kuvvet olmaktan çok, egemen ideolojinin yeniden üretilmesini ve benimsetilmesini<br />

sağlayan önemli araçlardan biridir.<br />

Ana akım medyanın “öteki”leştirdiklerinin karşısında benimsediği ve aktardığı “biz” kavramı,<br />

egemen ideoloji tarafından “Türküz, Müslümanız, Sünniyiz, erkeğiz, heteroseksüeliz, geleneklerimize<br />

bağlıyız, evlilik kurumunu kutsal sayarız, muhafazakârız vs.” şeklinde tanımlanmıştır. 1<br />

Bu çerçevede medya, kapitalist üretim ilişkilerinin bir üst yapı kurumu olarak hem egemen<br />

ideolojinin toplumsal yapı içinde kadına biçtiği rolü pekiştirir hem de erkek egemen söylemin yeniden<br />

üretilmesini sağlar.<br />

Medyada erkek egemen zihniyetin hakim olmasının dışında haberin kendisinin eril bir anlatı türü<br />

olduğuna dikkat çeken Sevda Alankuş; haberin, fallus ve logos (fallogo) merkezli gündelik hayatın<br />

dilini, kendi kodları içinde yeniden tehlikeli bir şekilde ürettiğini belirtmektedir. 2<br />

Bu çalışmada bir sanatçı, barış misyonuyla yola çıkmış Batılı aktivist genç bir kadın olarak Pippa<br />

Bacca’nın öldürülmesine ilişkin haberlerin yazılı basında nasıl verildiği; “Haber gerçeğin kendisi<br />

değildir, yeniden kurgulanmış halidir” görüşünden yola çıkılarak Bacca cinayetine ilişkin haberlerin<br />

nasıl yeniden inşa edildiği, egemen ideolojik söylem çerçevesinde hangi görüşlerin öne çıkartıldığı<br />

araştırılmıştır.<br />

Kadının medyada temsili<br />

Egemen ideolojinin “öteki”leştirdiği ekonomik ve siyasal güce sahip olmayan tüm diğer sosyal<br />

kesimler gibi kadınların da medyada ancak hak ihlalleri içeren haber metinlerinin öznesi oldukları<br />

görülmektedir. Öte yandan sosyo‐ekonomik açıdan güçlü olan kadınlar da medyada “kadın vali”, “<br />

kadın rektör”, “kadın bakan”, “kadın doktor” olarak, “kadın” kimliklerinin altı çizilerek yer almakta ve<br />

böylece “kadın” kimlikleriyle ötekileştirilmektedirler.<br />

Medyanın genelinde kadınların aleyhine cinsiyetçi bir söylem egemendir. Ana akım medyada<br />

kadınların daha çok üçüncü sayfada melodramatik öge, magazin malzemesi ya da herhangi bir haberi<br />

“görselleştirme”de araç yani “konu mankeni” olarak temsil edildikleri görülmektedir. 3<br />

Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün (KSGM) 2008 yılında hazırladığı Kadın ve Medya<br />

başlıklı raporda kitle iletişim araçlarında kadının ataerkil rollerle karşımıza çıkarıldığı, haber ve<br />

yorumlar aracılığıyla toplumsal önyargıların yeniden üretilerek geleneksel kadın imgesinin<br />

pekiştirildiği, ataerkil roller içerisine sıkıştırılan kadına, eşi ve çocuklarıyla bağlantılı bir kimlik<br />

oluşturulduğu belirtilmektedir. 4<br />

Medya, kadına yönelik şiddeti de toplumsal bir sorun değil adli bir olay olarak görmekte ve bu<br />

nedenle de bu haberleri üçüncü sayfada sansasyonel bir şekilde vermektedir. Şiddete, tacize,<br />

tecavüze uğradıklarında haber konusu olan kadınların bu haberlerde yer alış biçimleriyle bir kez<br />

daha hak ihlallerine maruz kaldıkları görülmektedir.<br />

Aldatılan, tecavüze uğrayan bir felaketle karşılaşan kadınların kimi zaman bu durumu “hak etmiş”<br />

oldukları bile vurgulanmaktadır. 5<br />

İktidar/egemen güç, ötekilere yönelik şiddeti engellemek yerine meşrulaştırarak<br />

desteklemektedir. 6 Şiddetin meşrulaştırılması medya üzerinden yapılmaktadır. “Erkek şiddetini ve<br />

kadın cinayetlerini meşrulaştırmaktan vazgeçin” diyen Türkiye Gazeteciler Sendikası Kadın<br />

Komisyonu, “Kadına yönelik ayrımcılığın, erkek şiddetinin, cinayetlerin son bulması için biz medya<br />

emekçilerine büyük sorumluluk düştüğü aşikâr. Bu ayrımcılığı, şiddeti, cinayetleri meşrulaştıran,<br />

olağanlaştıran ifadelere haberlerimizde ve yazılarımızda yer vermekten artık vazgeçmemiz gerekiyor ”<br />

demektedir. 7<br />

*<br />

Istanbul Gelişim University Department of Communication Design.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!