30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

KADINLARIN ANLATILARINDA SAĞLIK VE HASTALIK TANIMLARI:<br />

TÜRK EDEBİYATINDAKİ ANLATILARDAN BİRKAÇ ÖRNEK<br />

İnci USER *<br />

Edebiyat yaşamın çok önemli bir parçası olan sağlık ve hastalık hallerimize, bu hallerimizi yöneten<br />

tıp kurumuna ve hekimlere kayıtsız kalmamıştır. Kimi eserlerde sağlık sorunları ana tema ya da ana<br />

temalardan biri olmuş, çoğu durumda da olay örgüsünü oluşturan unsurlar arasında yer almıştır.<br />

Sosyal bilimcilerin sağlık ve toplum ilişkisini gözlemleyerek saptadığı pek çok özellik ve sorunun<br />

edebiyat eserlerinde yazar duyarlığıyla yansıtıldığını görmek mümkündür. Yazarlar yaşadıkları<br />

dönemin tıp bilgisini, sağlık/hastalık anlayışını ve yaygın sağlık sorunlarını da eserlerine<br />

yansıtmışlardır. Edebiyat hem farklı kültürlerin sağlık/hastalık algıları hem de hastalıkların ve tıbbın<br />

sosyal tarihi için önemli bir kaynaktır. Bu çalışmada üç kadın edebiyatçımızın birer eseri üzerinde<br />

sağlık sosyolojisinin bazı temalarının izleri sürülecektir. Bu temalar hastalık algıları ve davranışları, tıp<br />

mesleği ve bilgisinin tarihi ve bir toplumsal kontrol aracı olarak tıptır.<br />

Farklı kültürler hastalıkları açıklamak için farklı sistemler kullanır. Bunların anlaşılması kişilerin<br />

sağlığa ilişkin tutum ve davranışlarının anlaşılmasını kolaylaştırır. Bu sistemler şöylece<br />

sınıflandırılmıştır: Doğaya ağırlık veren (doğalcı) sistemler sağlığın ve hastalığın doğal (biyolojik ve<br />

çevresel) etkenlere bağlı olduğunu kabul eder. Kişiselci sistemler sağlık ve hastalığın etkenlerini<br />

kişiselleştirir. “Tanrılar”, “ruhlar”, “büyücüler”, “kem nazarlı kişiler” ya da özel güçleri olan şifacılar bu<br />

sistemlerin sağlık ve hastalıktan sorumlu tuttukları “kişiler” için tipik örneklerdir. Duyguya ağırlık<br />

veren (duygusalcı) sistemler ise sağlık ve hastalığın kişinin duygusal yaşamı ve çevresiyle kurduğu<br />

ilişkiler tarafından belirlendiği inancına dayanır. 1 Modern tıp doğalcı ve duygusalcı sistemlerin bir<br />

karışımı olarak nitelendirilebilir, zira hastalık ve sağlığın doğal belirleyenlerini bilimsel yöntemlerle<br />

araştırırken, insanın ruhsal ve duygusal durumunun da sağlığı üzerinde önemli bir etkisi olduğunu<br />

saptamıştır. Ancak, günümüz insanları bir yandan modern tıbbın bilgisine inanmakla birlikte, çoğu<br />

zaman geleneksel ya da kendilerine özgü kişiselci inanışlarını ve pratiklerini de sürdürmektedir.<br />

Hastalık nedenlerinin algılanmasına ilişkin bir diğer sınıflamaya göre, nedenler kültüre ve kişinin<br />

bakış açısına koşut olarak iki farklı biçimde, yani hastanın kendisinde (içsel) ya da dışında oluşan<br />

(dışsal) nedenler olarak algılanabilir. İçsel nedenler doğal (genetik, bünye vb), duygusal (stres, üzüntü<br />

vb) ya da kişisel (davranışlar, alışkanlıklar, geçmiş günahlar vb) olabilir. Dışsal nedenler ise hastanın<br />

maruz kaldığı düşünülen, doğal yapıya müdahale eden unsurlar (enfeksiyon, kötü beslenme, hava<br />

kirliliği, radyasyon vb), duygusal sorunlar (kötü muamele görme, duygusal ve sosyal destekten<br />

yoksunluk vb) ya da kişisel saldırılar (kem nazarlı komşu, büyü yaptıran akraba, istilacı kötü ruhlar vb)<br />

olabilir. 2<br />

Hastalığın nedenlerine ilişkin açıklamalar gibi, deneyimleniş ve anlamlandırılış biçimi de hem<br />

kültürden kültüre hem de kişiler arasında farklılıklar gösterir. Kimi kişiler hastalığı tahripkâr olarak<br />

anlamlandırır ve yaşar, onu yol açtığı kayıplar, yetersizlik ve engellenmeler, yaşam tarzı değişimleri<br />

açısından ele alırlar. Kimi kişiler hastalığın özgürleştirici boyutuna ağırlık verir ve hastalık sayesinde<br />

azat edildikleri zorunluluklar ya da kazandıkları yeni bakış açıları ve alışkanlıklar üzerinde dururlar.<br />

Nihayet kimileri için hastalık bir meşgaledir. Ona karşı çareler aramak ve savaşmak gerekir. 3<br />

Sağlıkla ilgili farklı tanımlama biçimleri ise şöyle sınıflandırılmıştır: İşlevsel tanım kişinin gündelik<br />

görev ve işlevlerini yerine getirebilmesini esas alır. Negatif tanım sağlığı hasta olmamak şeklinde<br />

tanımlar. Pozitif tanım sağlığı iyilik hali, kendini iyi hissetmek, formda olmak şeklinde ifade eder.<br />

Normatif tanımlar ise kimi zaman görev, irade, disiplin ve özdenetim kavramları üzerinde durur ve<br />

kişiyi kendi sağlığından sorumlu kılar, kimi zaman da sağlıklı olmakla neşe, yaşam sevinci ve coşku<br />

halleri arasında bağlantı kurar. 4<br />

Sağlık ve hastalığın sosyal tarihine bakıldığında, çağlar boyunca toplumların hem ortalama yaşam<br />

beklentilerinin hem de en önemli ölüm nedenlerinin farklılaştığı görülür. Bu farklılaşma tıbbi<br />

*<br />

Marmara University, Department of Sociology.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!