30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

folklorik motiflerin özelliklerine plastik değer yükleyerek işlenmiştir. Çağdaş ve özgün bir tarz<br />

oluşturur.<br />

Bununla ilgili Nurullah Berk ve Kaya Özsezgin şu değerlendirmeyi yapıyorlar:<br />

“Rumen asıllı olan Eren Eyüboğlu, Anadolu yaşantısından aldığı konularda<br />

memleketimize has havayı canlandırmıştır. Üsluplaştırması, nesneleri geometrik bir örgü<br />

içine alması süslemeci, bezemeci değildir, plastik ağırlıkları öngörür.” 7<br />

Resim 14 diğer işlerinin bir uzantısı olarak algılanmaktadır. İkona temalı bu resim, Romen resminin<br />

ilk kaynağını hatırlatmaktadır. Bu ikona şemalı tipik düzenlemeye, birçok kültürde rastlamak<br />

mümkündür.<br />

İlk bakışta bu resim bir annenin kucağında duran kız çocuğu Türk halkının günlük hayatından bir<br />

sahneyi anlatıyor gözükse de figürlerin başının çevresindeki hale, Meryem Ana’yı hatırlatmaktadır.<br />

Figürler Türk folklorik giyimi içindeyken arka planda mitolojik figürün bulunması, Eren Eyüboğlu’nun<br />

farklı kültürlerden esinlenip sentez yaptığını göstermektedir. (Resim 14)<br />

Başka resimler de folklor etkileri taşımaktadır. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun çalışmalarında yer alan<br />

halk sanatlarının motifleri ve geleneksel sanatların etkileri bulunmaktadır. Ancak gerek motif gerek<br />

biçim gerekse kompozisyon açısından eşinden farklı bir tarz kullanmıştır. Folklorik motiflerde<br />

ayrıntılara girmeden Anadolu insanın doğal yaşam biçimini tema olarak işlemiştir. Anadolu’da<br />

bulduğu folklorik öğelere ilgi göstermiş, bu öğelerin renk ve biçimlerine plastik değer kazandırarak<br />

resimlerinde ifade elemanları olarak kullanmıştır. Sadeliği koruyarak ve onların coşkulu renk<br />

uyumundan uzaklaşmadan, sadece ritmik anlatım oluşturmuştur. Bu eğilimiyle yöresel temalara<br />

çağdaş bir yorum kazandırmıştır. (Resim 9, 10, 11, 12, 13, 17, 18, 19, 20)<br />

Yöresel temalı birkaç örnekte grafik bir yaklaşım göstermiştir. Düz renk üzerine siyah desen<br />

oluşturması Matisse’i anımsatmaktadır. Her iki resimde deseni yazı yazar gibi anlatımcı olarak<br />

oluşturmuştur. Portreleri de sentetik kübizmin anlayışına göre işlemesi yeniden Matisse’in yöntemini<br />

hatırlatmaktadır. (Resim 19, 20)<br />

Mimari form içeren peyzaj konulu resimlerinde ise sanatçı farklı davranmaktadır. Resim 15’te<br />

betimlemiş olduğu kilise, Romanya’nın herhangi bir şehrinde var olan bir kilise görüntüsüdür.<br />

Rasyonel bir anlayışla kompozisyon, dikey çizgiler üzerine kurulmuştur. Resmin uyumu da açık‐koyu<br />

kontrast üzerine kurulmuştur. Birçok örneklerdeki peyzaj teması farklı kompozisyon kuruluşları ile<br />

tekrarlanmaktadır.<br />

Yine mimari unsur içeren bir başka resminde Eren Eyüboğlu, sanki kompozisyonu üçe bölmüş<br />

gibidir. Post‐empresyonizm sonrası ve analitik kübizm arasında bir aşamanın etkilerini taşır hissi<br />

vermektedir. Resminin üst ve alt kısmı benzer üsluptayken ortadaki bölüm farklı üslupta işlenmiştir.<br />

(Resim 16)<br />

Bu konuda Cemal Tollu şunları söylemektedir:<br />

“Cesaretli fakat daima piktüral bir kıymet taşıyan renkleri, hacmi, deseni, mevzularını<br />

seçiş ve tertip edişindeki hususiyeti ile seyircilerini teshir ediyor. Eren her zaman üzüntü<br />

içindedir. Yeni endişeler yüzünden yaptığından hoşnut değildir.” 8<br />

Önceki resim örneğinde olduğu gibi bu yapıtında da kompozisyonu ikiye bölmüştür. Resmin alt<br />

kısmı düz renkle boyanmış ve üzerine figürler yerleştirilmiştir. Üst kısmı ise düz boyanmış mavi<br />

üzerine ağaç ve yapraklar serpilmiştir. Resmin her iki bölümünde sanki farklı işleri bir araya koymuş<br />

gibidir ve diğer resimlerinden daha grafiktir. Kompozisyonu figürsüz olarak düşündüğümüzde, resim<br />

Mondrian’nın ağacı’nı anımsatmaktadır. (Resim 17)<br />

Sulu boya işlerinin ekspresifliği, sanatçının çok daha serbest davrandığını göstermektedir.<br />

Resminin akıcılığını ve renklerin tazeliğinini “à la prima” diye bilinen yöntemi kullanarak<br />

sağlamaktadır. Sade ve dengeli bir kompozisyon kurarak ön planda sıcak renkleri kullanırken uzaklığı<br />

soğuk renkler ile oluşturmaktadır. Başka işlerde olduğu gibi figürleri detaysız, realizmden uzak büyük<br />

bir hassasiyetle işlemiştir. (Resim 21, 22)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!