30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

GAMZE FİDAN’LA KOP‐ART YOLCULUĞU VE YARATICILIK ÜZERİNE<br />

BİR NEHİR SÖYLEŞİSİ<br />

Mahan DOĞRUSÖZ *<br />

Mahan Doğrusöz: Kop‐Art’la ilgili söyleşimize bir çağrışım çalışmasıyla başlayalım istiyorum. Kop‐<br />

Art denince aklına ilk gelenler?<br />

Gamze Fidan: Kendin yap, punk, sokaktan gelme, Dada, etkileşim, işbirliği, geri dönüşüm, çok<br />

katmanlılık. Hayatla sanat arasında sınır tanımamak. Sanatı tiye almak.<br />

Kop‐ Art’ın altyapısını oluşturan zihinsel ve düşünsel yolculuğu konuşarak başlamak istiyorum.<br />

Pek çok şey üniversitede olgunlaşmaya başladı. O yıllarda seninle hayata geçirdiğimiz “Naifesto”<br />

isminde bir performans çalışması ve aynı isimdeki manifestomuz vardı. Sahnede kendini metinlerle,<br />

hareketle, dansla ifade edebilmekti amacımız. Bu çok özel bir deneyimdi benim için.<br />

AntoninArtaud’nun “Vahşet Tiyatrosu” esin kaynağı olmuştu o dönemde… sonra da PinaBausch ve<br />

onun dans tiyatrosu. Mengü Ertel’e göstermiştim bazı çekimlerimizi. Çok etkilenmişti. Çok genç<br />

olmamıza rağmen tavrımızı inanılmaz profesyonel bulmuştu. Bu beni çok cesaretlendirmişti. O sırada,<br />

fanzinlerle de tanışmıştım. “MondoTrasho” diye bir fanzinin çıktığını duyup, üniversite kitapçısında<br />

bulmuştum.<br />

Fanzinlerle tanışmadan önce fanzini duymak bile seni duygusal olarak heyecanlandırmış. Ne<br />

çağrıştırıyor fanzinler?<br />

Hiç kimseye ihtiyaç duymadan kendi görsellerini, kendi metinlerini, kendi hayal gücünü ifade<br />

edebilmeyi. Fotokopi ifade aracı oluyor. Çok makul maliyetle ne istersen yayınlayabiliyorsun. İstediğin<br />

hedef kitleye ulaşman mümkün. Tamamen “otonom” bir şey.<br />

Ender kelimesinin çağrışımlarını da konuşmak istiyorum. Neden “Ender” kelimesini seçtin kendi<br />

fanzinin için?<br />

Ender, az bulunan, sık rastlanmayan demek. Biraz da çocukluğumuza atıflar vardı. Ender zeytin<br />

ezmeleri diye bir ürün vardı; üzerinde kahvaltı eden bir aile imajı olan. Küçükken o imaja çok<br />

baktığımı hatırlıyorum. Üniversite yıllarında şiirsel metinler, bilinç akışı metinler yazmaya<br />

başlamıştım. Banu Yüce isimli arkadaşımla hayallere daldık. Ondan sonra kendi fanzinimizi çıkartmaya<br />

karar verdik. Ender, ilk sayısına dokuzdan başladı, üçe kadar “geri saydı.” Roketi henüz fırlatamadık<br />

anlayacağın.<br />

Üniversite yıllarında seni entellektüel merak açısından farklı ve özel bir yere koyuyorum. Sen her<br />

zaman meraklıydın. Çok okuyordun. Bunlar bizim kuşağımızda pek görülmeyen nitelikler maalesef.<br />

Bu bağlamda düşünsel, zihinsel ebeveynlerin kimlerdir?<br />

Macera, Andre Gide ile başladı. AndreGide’in “Dünya Nimetleri”ni orta ikinci sınıfta okuduktan sonra<br />

dünyaya bakışım değişti. Vizyonum genişledi. Şarköy’de, kasabada büyüdüm. O zaman Şarköy benim<br />

için ciddi sınırları olan bir yerdi. Ama ben bütün dünyayı hayal ediyordum. AndreGide’in bahsettiği,<br />

tutuculuktan uzak iletişim tarzları beni etkilemişti. Dünya Nimetleri adı üzerinde, dünyanın nimetlerle<br />

dolu, çok parlak bir yer olduğunu müjdeliyordu… Ondan sonra Nietzsche‘yi tanıdım. Din kavramıyla<br />

ilgili kafamda bir sarsıntı yaşadım ve var olan dini kalıplara karşı bir güvensizlik geliştirdim.<br />

Dostoyevski sayesinde insan psikolojisinin, derinliğinin ve doğanın önemini kavradım. Derken<br />

üniversitede Yeni Dünya yazarlarını keşfettim. Amerika ve Güney Amerika yeni odaklarımdı artık.<br />

*<br />

Turkey.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!