30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ir toplam gibi birikmiş benliğimin seninle beraber gittiğini görüyorum. Bir daha elde midir<br />

ki ruhum o fedakârlığı, o duygu kabiliyetini, o hazineleri tekrar saçabilsin? Vücudum<br />

mümkün müdür ki kendisini son zerresine kadar öyle versin? Bununla beraber gidiyorsun<br />

dostum.” 10<br />

Refik Cemal çiftin ilişkilerindeki yoğun tutkudan tiksinmiş, ancak Handan’ın etkisi altına girmekten<br />

kurtulamamıştır. Romanın ikinci yarısında eşine duyduğu özlem ve kıskançlıkla hastalanan Handan, bu<br />

tutkudan başka bir tutkuya, kendisini iyileştirmeye çalışan Refik Cemal’e duyduğu aşka geçer. Refik<br />

Cemal bu tutkunun yasak olduğunun bilincindedir.<br />

Refik Cemal: “(Handan’ın) canlı bir ateşin alevlerinden kaçmak ister gibi ateşlerinden<br />

kaçan vücudunu, korkunç ve acılı zindanından kurtulmak isteyen ruhunu, dudaklarından<br />

sayıklamalarla, kahkahalarla, hıçkırıklarla kurtulup akan ruhunu ben bekliyorum (...) Ah<br />

zavallı Handan ölsün diye dua ediyorum. Meğer bir kadının ruhunu çıplak görmek ne fena,<br />

ne fena imiş.” 11<br />

Zamanla, Handan’ın hezeyanlarla seyreden hastalığı şiddetlenir ve sonunda hasta ölür. Terkeden<br />

eş, kavuşulamayan genç âşık ve kederli baba Handan’ın cenazesinde birlikte gözyaşı dökerler. Halide<br />

Edib’in bu eserde anlattığı facia inandırıcı bir olay örgüsüne oturtulmuş değildir ve fazla<br />

düşünülmeden, aceleyle kurgulanmış izlenimini vermektedir. En dikkat çekici özellik, hayranlıkla<br />

tasvir edilen Handan’ın duygu ve dürtüleri üzerinde denetim kuramaması ve ağır buhranlara<br />

sürüklenmesidir. Yazarın, hastalık adını kullanmadan bir tür nevroz 12 tablosu çizmeye çalıştığı<br />

düşünülebilir. Dönem Psikanaliz’in yükseldiği dönemdir ve ruhsal sorunlar, özellikle de bunların<br />

cinsellikle bağlantıları konusundaki kuramsal kabuller edebiyata da yansımaktadır.<br />

Handan, bastıramadığı tutku ve kıskançlıkları nedeniyle hasta olmuştur. Ancak hastalığı onda<br />

yalnız davranış bozukluklarına değil, yüksek ateş ve zafiyetle seyreden bedensel bir soruna da yol<br />

açmıştır. Son aşamada ‘menenjit’ teşhisi alır ve hekiminin öngördüğü gün ve saatte ölür. Herhangi bir<br />

ruhsal rahatsızlığın nasıl olup da tüberküloz benzeri bedensel belirtilere yol açtığı ve bu tablonun<br />

sonunun neden menenjit biçiminde geldiği anlaşılmamaktadır. Muhtemelen yazar, yalnız<br />

psikiyatriden değil, dönemin edebiyatında önemli yer tutan tüberküloz öykülerinden de etkilenmiştir.<br />

Bu hatalı hastalık kurgusu kısmen dönemin sınırlı tıp bilgisiyle, kısmen de yazarın bu bilgiyi bile<br />

ayrıntılı olarak incelemeden romanını yazmış olmasıyla bağlantılı olabilir.<br />

Halide Edip’in ilk eşi, eski hocası Dr. Salih Zeki Bey’den 1910 yılında boşandığı ve boşanmaya eşinin<br />

ikinci bir evlilik yapma kararının neden olduğu bilinmektedir. Yazar otobiyografisinde bu boşanma<br />

öyküsünü çok kısa anlatmış ve kendi çocukluk deneyimleri nedeniyle çok eşliliğe karşı olduğunu<br />

belirtmekle yetinmiştir. 13 Boşanmadan iki yıl sonra yayınlanan romanda Handan’ın kendisini terkeden<br />

yaşlı kocasına yönelik arzuları ve kıskançlığı yazarın kişisel deneyimlerini mi yansıtmaktadır, bilinemez.<br />

Yazar, Handan’ın daha sonra genç ve evli bir erkeğe tutulmuş olmasını onaylamamış ve çareyi<br />

kahramanını öldürmekte bulmuştur. Otobiyografisinde ‘haminne’ olarak adlandırdığı anneannesiyle<br />

ilişkilerinden söz ederken Handan’a da değinmiştir. Haminne’nin, yazarı Handan’da âşıklara fazlaca<br />

özgürlük vermekle eleştirdiği anlaşılmaktadır.<br />

Evet, Haminne Handan romanını herhangi bir eleştiriciden daha iyi anlamıştı (...)<br />

Haminne’nin ince ve zaaf derecesine varan duyarlığı insanları bazen günaha sürükleyen<br />

maddi zaafları kabul etmiyordu. Handan’da ise aşırı istek yönünün dozu kaçırılmıştı. 14<br />

Görüldüğü gibi, Halide Edip kişinin kendisinden (ruhsal yapısından) kaynaklı (içsel) ve tahripkâr bir<br />

hastalık tanımı yapmıştır. Handan, hastalığı ilerledikçe işlev yitimine uğramış, Refik Cemal ve<br />

hemşireler tarafından bebek gibi bakılmaya mahkûm olmuştur. Yazarın 20. Yüzyıl başında yürürlükte<br />

olan Psikiyatri bilgisinin etkisi altında olduğu düşünülebilir. Kahramanını hayranlıkla tasvir etmiş<br />

olmasına karşın, onun tutkularının affedilmez olduğunu düşünmüş, dolayısıyla bunları bir hastalık<br />

tablosuyla bağdaştırmış ve sonuçta Handan’ı öldürmüştür. Handan’ın ölümü, bir yanıyla geleneği,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!