30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

eşliliği sorunuyla Nigâr Hanım da yüzleşmektedir. Bir süre bu durumla baş etmeye çalışan Nigâr<br />

Hanım daha sonra eşinden bin bir emek göstererek boşanmıştır. Yaşadığı sıkıntı ve sevinçlerin<br />

yansımaları ise Efsus, Nirân, Aks‐i Seda isimli kitaplarındaki şiirlerinde ve Tesir‐i Aşk isimli tiyatro<br />

oyununda göze çarpmaktadır. Ahmet Midhat, Nigâr Hanım’ın Efsus isimli eserinden hoşlanmamış ve<br />

hatta “bir Osmanlı hanımı böyle şiir yazacağına hiç yazmasın daha a’lâdır,” 33 demiştir. Ancak Nigâr<br />

Hanım’ın Efsus I de topladığı şiirleri sayesinde Nigâr bint‐i Osman Hanım’dan Şair Nigâr’a<br />

dönüştüğünü söyleyebiliriz. 34<br />

Nigâr Hanım şiirlerinde ölümden tabiata, hüzünden hasrete kadar birçok konuyu işlemiştir. Ancak<br />

bu konular arasında benim özellikle vurgulamak istediğim iki konu aşk ve anneliktir. Aşkı hem Allah’a<br />

duyulan aşk hem de bir kişiye duyulan aşk olarak ikiye ayıran Nigâr Hanım, dünyevi aşk ile ilgili<br />

meselelerde bir kadın olarak içinde bulunduğu toplumun şartlarını da göz ardı edememektedir. 35<br />

Mesela, Hayatımın Hikâyesi isimli otobiyografik eserinde de belirttiği gibi babası izin verdiği için<br />

“ecnebiler” ile örtüsüz bir şekilde görüşebilmekte 36 ama yine babasına laf gelir, “pederi ihtida etti,<br />

kendisi tanassur etti” denmesinden korktuğu ve milletinin lanetine uğramak endişesi yüzünden 37<br />

İtalyan aşkı Marquis Conretti ile İtalya’ya gitmeyi reddetmektedir. Ancak, Nigâr Hanım’ın Tesir‐i<br />

Aşk’daki Cevvale karakterinin aşk konusunda “irade” gösteremediğini görmekteyiz. Cevvale aşkından<br />

ölen, kendini mecnun olarak tanımlayan ve mecnun olan kimseye her şeyin mubah olduğunu savunan<br />

bir karakterdir. 38<br />

Bunun yanı sıra annelik, çocuk ve çocuk terbiyesi konuları yine Nigâr Hanım’ın eserlerinde sıklıkla<br />

işlediği konulardandır. Efsus ve Aks‐i Sedâ isimli eserlerinde oğlu Münir ve Feridun için yazdığı şiirler<br />

mevcuttur. Şair Nigâr Hanım, oğlu Münir için yazdığı “Münir,” isimli şiirinde oğlu Münir’den “kıymet‐i<br />

hayatı bana bildiren Münir” diye bahsetmektedir. 39 Şiirlerinde “çocuk eğitimi ve terbiyesi” konusuna<br />

da değinen Nigâr Hanım, yine ünlü şiirlerinden biri olan “Vazife‐i Mâderane”de annenin ilk vazifesinin<br />

çocuğunu terbiye etmek olduğunu belirtmektedir. 40 “Sabî” adlı şiirinde ise, insanın çocukla olgunluğa<br />

erdiğini belirtmektedir. 41 Yine Hayatım Hikâyesi’nde Nigâr Hanım, “âlemin halini düzeltmek için,<br />

insanları sulh ve selamet içinde yaşatmak isteniyorsa işe önce çocukların terbiyesine emek vermekle<br />

başlanmalıdır,” 42 demektedir. Tesir‐i Aşk isimli tiyatro eserinde ise Nigâr Hanım, anne ve babaların<br />

sadece çocuklarının terbiyeleriyle ilgilenmemelerini, onlarla konuşup, onların dertlerini paylaşmaları<br />

gerektiğini vurgulamaktadır. 43 İyi bir eğitim ve terbiye almamış bir çocuğun kimse tarafından sevilip<br />

takdir edilmeyeceğini belirten Nigâr Hanım, bu düşüncesiyle hem Fatma Aliye Hanım’ın hem de<br />

Emine Semiye Hanım’ın romanlarının ana karakterlerinin fikirleriyle uyuşmaktadır. Çocuğa Allah<br />

sevgisini de yine annenin vereceğine inanan Nigâr Hanım, anneliği bir kadın için en yüksek vazife<br />

olarak değerlendirmektedir. 44<br />

Nigâr Hanım küçük yaşta yapılan evliliklere Tesir‐i Aşk isimli eserinde değinmektedir. Örneğin<br />

eserde Nimet Bey’in kızına, “kızım seni evlendiriyoruz,” demesi üzerine Cevvale, “benim için pek<br />

erkendir efendim,” demektedir. Buna karşılık Cevvale’nin annesi Müfide Hanım, “hiç erken değil<br />

kızım. Allah mufavvak etsin inşallah şimdi çıktı o kadar geç evlenmek. Biz o yaşta iken evlât sahibi<br />

olurduk,” 45 demektedir. Nigâr Hanım yaklaşık on iki, on üç yaşında evlenmiştir ve Hayatımın Hikâyesi<br />

isimli eserinde, “babasının kendisinin daha çocuk yaşta olması münasebetiyle İhsan Bey ile olan<br />

evliliğinin aleyhinde” olduğunu belirtmektedir. 46 Nigâr Hanım’ın babasının ağzından “kendisinin çocuk<br />

yaşta olduğunu” söylemesi, erken yaşta bir evliliği tasvip etmediği izlenimi vermektedir.<br />

Kısacası Nigâr Hanım’ın bu eserleri üzerinden dönemin “kadın algısını” incelediğimizde kadının<br />

anne olarak çocuk terbiyesindeki önemine dikkat çektiğini görmekteyiz. Kız eğitiminin önemi ve<br />

“baba”nın kız çocuğu üzerindeki etkisi şairin kendi hayat hikâyesinde özellikle vurgulanmaktadır.<br />

Çocuk yaşta evlendirilmelerin yanlışlığına dikkat çeken yazar, kadın üzerindeki toplumsal etmenleri de<br />

başta kendi hayat hikâyesi olmak üzere eserleri üzerinden okuyucularıyla paylaşmaktadır.<br />

Sonuç<br />

Bu <strong>bildiri</strong>de Fatma Aliye Hanım, Emine Semiye Hanım ve Şair Nigâr Hanım’ın Sultan II. Abdülhamid<br />

dönemi boyunca çıkarmış oldukları çeşitli eserleri üzerinden dönemin “kadın algısını” okumaya<br />

çalıştım. Her üç yazarın da dönem “kadınlarını” farklı açılardan ele alması, dönem kadınlarına benim<br />

de farklı açılardan bakmamı sağladı. Ayrıca, bu üç yazarın eserlerindeki ortak nokta ve değerler de

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!