30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

KENDİNE AİT (Mİ?): KADINLARIN ODASI<br />

Meral AKBAŞ *<br />

“... inanıyorum ki...” diyordu Virginia Woolf,<br />

... kendimize ait odalarımız olursa... ve düşündüğümüzü aynen yazacak cesarete sahip<br />

olursak; ortak kullanılan oturma odasından biraz çıkabilirsek... tutunabileceğimiz bir kol<br />

olmadığı gerçeğiyle... yüzleşebilirsek, yalnız başına yol aldığımızı... bilirsek... o zaman fırsat<br />

doğacak... 1<br />

ve kadınlar kendi sözlerini, şiirlerini, şarkılarını yazmaya başlayacaktır. Woolf yine aynı metninde,<br />

Kendine Ait Bir Oda’da sözün, şiirin ve/ya şarkının başladığı/başlayacağı bu yeri tarif de edecektir:<br />

Odaya gireriz... Odalar birbirinden öyle farklıdır ki; sakin olabilirler ya da gürültülü...<br />

yıkanmış çamaşırlar asılı olabilir; ya da opal kumaşlar ve ipekler canlandırır içlerini...<br />

kadınlığın bu aşırı karmaşık gücünün insanın suratına çarpması için herhangi bir sokaktaki<br />

herhangi bir odaya girmek yeterlidir. 2<br />

Sahi kadınlar kendilerine ait böyle odalar bulduklarında, o odalarda yalnız kaldıklarında ne<br />

olmaktadır? İşte bu metin Woolf'un işaret ettiği ihtimal gerçekleştiğinde ve odalarda kadınlar<br />

duvarlarla kaldıklarında olanı tartışmanın derdindedir.<br />

Meselâ Sarı Duvar Kâğıdı’ndaki 3 o kadın... Uzakta, şehrin dışında, “İngiliz romanlarındaki<br />

malikâneleri hatırlat[an]” 4 bir büyük evde yaşayan ve zamanının büyük kısmını odasında geçiren<br />

kadın... Duvarları “güneşten solmuş, berbat bir kirli sarı... Kimi yerlerde hâlâ donuk ama çirkin bir<br />

portakal renginde, kimi yerlerde hastalıklı bir kükürt sarısı” renkli bir kâğıtla kaplanmış bu odada<br />

iyileştirilmeye çalışılıyor: “Buraya yalnızca benim için, tam anlamıyla dinlenebilmem ve hava almam<br />

için geldiğimizi söyledi.” Çünkü hayâl kuruyor o, öykü uyduruyor ve uydurduklarını yazıyor: “... John<br />

geldi, defteri kaldırmalıyım. Tek kelime bile yazmamdan nefret ediyor.”<br />

Kadının “kendine ait” bir odası varsa da yani, bu oda onun öyle yalnız başına bırakılacağı,<br />

yalnızlığında yazı yazabileceği bir yer değil çoğu zaman. Odada kurulan hiçbir hayâl dışarı sızmıyor bu<br />

sebeple; kadın gizlice yazıyor. Ama bir defter kâğıdına değil de bir duvara, duvarın kirli sarı/çirkin<br />

portakal rengi/hastalıklı kükürt sarısı kâğıdına... Hayâlden bir yazı, hayâl edilen bir yazı bu; yalnızca<br />

kadının görüp okuyabildiği ve başka kimsenin görüp okuyamadığı: “Bu kâğıtta benden başka hiç<br />

kimsenin bilmediği, belki de hiç bilemeyeceği bir şeyler var.” Kadın kâğıdın belirsiz çizgilerinde iki çift<br />

göz fark ediyor önce; gözler bir hayalet karaltıya dönüşüyor sonra... karaltı sürünen bir kadına,<br />

sürünen kadın parmaklıklar ardında hapis bir kadına...:<br />

Bu duvar kâğıdı, kötücül etkisini bilirmiş gibi yüzüme bakıyor. Desenin kırık bir boyun<br />

gibi sarktığı yerlerde dönüp dönüp ortaya çıkan bir leke var ve iki patlak göz sizi baştan<br />

aşağı süzüyor... Güneş vurduğunda, solmamış bölgelerde tuhaf, kışkırtıcı, biçimsiz bir<br />

karaltı görebiliyorum; sanki öndeki o budalaca desenin arkasında sinsice dolaşan bir karaltı<br />

gibi... Öne eğilmiş, şekillerin arkasında sürünüp duran bir kadına benziyor... Gece, herhangi<br />

bir ışıkta, lamba, mum ya da alacakaranlık, en kötüsü de ay ışığında, parmaklık haline<br />

geliyor! Üstteki deseni kast ediyorum; arkasındaki kadın da düpedüz gözler önünde!...<br />

şimdi kesinlikle biliyorum ki o bir kadın. Gündüzleri boyun eğmiş gibi sessiz...<br />

Kadının sarı duvar kâğıtlı odadan niye hoşlanmadığını anlamak mümkün artık; kadın bu odada<br />

kendisiyle kalıyor çünkü, kendi kapatılma hikâyesiyle. O sarı duvar kâğıdından kadının kendi hayatı<br />

akıyor: “Bundan hiç hoşlanmadım.” Bu hoşlanmadığı duvar hikâyesinin “ışıkla birlikte”, gündüz ve<br />

*<br />

Middle East Technical University, Department of Sociology.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!