30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

demek yetmemektedir ve “kadın dengbêj” diyerek, bu gelenek cinsiyetlendirilmektedir. “Kadın<br />

dengbêj” adlandırması, toplumsal cinsiyet kodlarını taşımaktadır; çünkü evrensel olan erildir ve<br />

“erkek dengbêj” gibi bir adlandırmaya ihtiyaç duyulmamaktadır. Ayrıca, “kadın” vurgusu pozitif bir<br />

bakış barındırmamaktadır. Tıpkı “kadın yazar”, “kadın doktor” örneklerindeki gibi ötekileştirmeyi<br />

içermektedir. Oysaki dengbêjlik, çelişkisiyle beraber kaynağında kadının sesini taşımaktadır.<br />

Bahsedilen çelişki; dengbêjliğin kamusal alanda icra edilen bir tür, bir yanıyla da performans<br />

olmasındandır. Kadının sesi, kadının çıkamadığı bir dışarıda bir erkeğin ağzından aktarılmaktadır.<br />

Dengbêjliğin geçirdiği dönemler düşünüldüğünde, sadece erkeklerin bulunduğu dengbêj diwanları bu<br />

durumun bir sonucudur. Bu yapının içinde kadının sesi başka bir erkeğe yasaktır; çünkü ses, cinselliği<br />

çağrıştırmaktadır. Elif Sakin ve Gülbeyaz Sert’in dengbêj Fatma Îsa ile ilgili verdikleri bilgi de bu<br />

noktada çok önemlidir:<br />

Fatma Îsa, “De Miho” kilamıyla Erivan Radyosu’na çıkan ilk Müslüman kadın sanatçıdır. Bu kilam<br />

Türkiye’de çok meşhurdur ve bir kadının bir erkeğe aşkını anlatır. Fatma Îsa Erivan Radyosu’na ancak<br />

belli bir yaşa geldikten sonra çıkma şansını elde eder. Bunun altında yatan çeşitli algılar vardır:<br />

Yaşlandığı için artık cinselliğinin de kalmadığının düşünülmesi‐ çünkü menopoz dönemine giren bir<br />

kadının “mahremiyeti” artık sorgulanmaz olur ve kadın, cinselliğinden soyutlanır ve böylece bir<br />

kadının sesinin radyo kanalından herkes tarafından duyulması sorun teşkil etmez. (12)<br />

Yusuf Uygar ise tam tersi bir düşünceyi savunmaktadır:<br />

Dengbéjlik kadınlar için bir ‘konuşma’ alanı olarak ortaya çıkar. Kürt kadını klam aracılığıyla,<br />

toplumsal belleği kuran dengbéjliğin erkek egemen söylem üretmesine yine dengbéjlik geleneğinin<br />

içinden müdahale ederek engel olur. Kadın dengbéj anlatılarında bir özne olarak karşımıza çıkar. (13)<br />

Burada dikkat edilmesi gereken nokta dengbêjliğin erilliğinin sadece bir kilamın erkek tarafından<br />

söylenmesinden kaynaklanmadığının bilincinde olmaktır. Bir kadın olarak dengbêj olmak kültürel<br />

kodların tekrarlanmasına engel olmamaktadır. Bu sebeple Uygar’ın belirttiği “konuşma” alanı erkeğin<br />

konuşma alanıdır. Dengbêjliğin performans boyutu düşünüldüğünde de dengbêjliği yapan erkektir;<br />

çünkü kadın bu süreçten “politikleşmediği” noktada uzak tutulmaktadır. Bu haliyle; ses, kadının sesi<br />

değil; eril bir sestir.<br />

Kadının bütün duyarlılığı erkek tarafından söylenir olunca da “kadın ağzı türküler” yeni<br />

yorumlarıyla birlikte değiştirilerek aşınmaya başlar. Politika, iş, ev hayatı gibi iktidar alanlarında<br />

olduğu gibi müzik alanı da erkekliğin verdiği güçle şekillenmiş olup kendine ait erilleşmiş bir yapıyı,<br />

kuralları, dili ve algıyı yaratmıştır. (14)<br />

Bu noktada sorulması gereken soru, Kürt kadını, diğer ulus kurgularındaki gibi sadece kültür<br />

aktarıcısı rolünü üstlenmemektedir ve aktif bir ulus‐kurucudur. Bu haliyle sesini bir dengbêj olarak<br />

“cinsiyetsizleştirilmeden” ya da “erilleştirmeden” duyurması nasıl mümkün olacaktır?<br />

Küçük Kadın Dengbêjler (15)<br />

Dengbêj Gazin, Van’da 2010 yılından beri faaliyet gösteren “Van Kadın Yardımlaşma ve Dayanışma<br />

Derneği”ni kurarken, “kendisi gibi seslerini duyurmak için mücadele eden kadın sanatçılara destek<br />

vermek üzere” (16) yola çıkmıştır. 2011 yılında meydana gelen depremlerden sonra konteynırlarda<br />

yaşamaya başlayan ailelerin sadece kız çocuklarını bu dernek altında toplamış ve dengbêjlik dersleri<br />

vermeye başlamıştır. Usta‐çırak ilişkisine dayalı bir eğitim verilen kursta “küçük dengbêjler” dengbêj<br />

Gazin’i taklit ederek dengbêjliği öğrenmektedir. Her “küçük dengbêj”in bir kilamı vardır ve her<br />

dengbêj kendi kilamını en iyi şekilde söylemek için çalışmaktadır. Kilamlar, dengbêj Gazin’in değişmez<br />

tercihi olan “kadın ağzı” kilamlarıdır. Gazin de erkek ağzı kilamları söylemeyi uzun zamandır<br />

reddetmektedir. Yapılan söyleşide dengbêjliğin kadından geldiğini söyleyen dengbêj Gazin, Filmmor<br />

Kadın Kooperatifi’nin 2007 yılında yaptığı kadın dengbêjler belgeselinde de bir kadında dengbêjlik

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!