30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kısa bir süre sonra kocasının eve döneceği düşüncesiyle sona erer . Romanın sonunda ise Nesli’nin<br />

tüm anlatılanlarının, camdan yansıyan anılar olduğu izlenimi doğar; dün, bugün ve yarın iç içe geçer.<br />

Romanda en ilginç çeken noktalardan biri romanın ana karakteri olan Nesli’nin aydın bir kadın<br />

olmasına rağmen kız ve erkek çocuğunu yetişmede toplumsal yaşantıya çok benzer ayrımcı bir tavır<br />

içine girmesidir. Bununla birlikte “Karanlığın Günü” yalnızca Nesli’nin ailesi, arkadaşları ve erkeklerle<br />

olan ilişkilerini ele almaz. Diğer karakterlerin ‐Hilmi (yayınevi sahibi), Celil (köşe yazarı), Turhan<br />

(yazar), İkbal ‐yaşamına da değinir. Erbil bu romanda, tüm karakterler üzerinden toplumsal yaşama<br />

ilişkin; değer yargılarına, evlilik kurumuna ve ilişki türlerine yönelik anlatımlarda bulunmuştur. Aydın<br />

eleştirisi yaparak, yazarların mesleki sorunlarını da dile getirir. Nesli ve arkadaş çevresinin, Yıldız’ın<br />

evinde toplandıkları bir gece, asılsız bir bomba ihbarının yarattığı panik ile roman son bulur. Birçok<br />

anlatım tekniğinin bir arada kullanıldığı “Karanlığın Günü”nde sık sık şiirsel ifadelere de başvurulur.<br />

Ayrıca en başta belirttiğimiz gibi Leyla Erbil bu romanda anlatılması zor durumları anlatır . Bu<br />

nedenle var olan noktalama işaretleri ile yetinmeyip, romana özgü yeni bir noktalama işareti dizgisi<br />

oluşturmuştur. Örneğin :“Bir misafirhane burası,,,bu dünya,,,koltuk,,,evrende,,, oturuyorum,,,evren,<br />

felek, kainat,acun,,,kainat kozmosta,,,uyumlu, kaosa karşıt olan,,,yaban, bir koltukta<br />

İstanbulda…”(Erbil,2013a: 7). Virgüllü ünlem, virgüllü soru, üç virgüllü soru gibi sıra dışı noktalama<br />

işaretleri kullanılır<br />

Mektup Aşkları (1988)<br />

Son olarak Leylâ Erbil’in “Mektup Aşkları” adlı romanınından bahsedelim. Bu roman Ahmet, İhsan,<br />

Zeki, Reha, Sacide, Ferhunde ve Zeki’nin babası Abdullah Bey tarafından Jale adlı bir genç kıza yazılan<br />

87 mektuptan oluşur. Ahmet’in 30, Sacide’nin, Ferhunde’nin, İhsan’ın 12, Zeki’nin 12, Reha’nın 5 ve<br />

Abdullah Bey’in 1 mektubundan oluşan romanda tüm bu mektupların birbirini tamamladığı ana bir<br />

hikaye dikkati çeker.<br />

Mektuplarda kişilerin meslek, yaş gibi demografik özelliklerinin yanında, psiko‐sosyal durumları da<br />

açığa çıkar. Mektup Aşkları’ nın ana karakteri Jale, kişilik özellikleri ve güzelliği ile çevresinde hayranlık<br />

uyandıran bir kadındır. Jale, Ferhunde ve Sacide ile lise yıllarından beri arkadaştır. Edebiyatla ilgilenen<br />

bu kızların üçü de sol görüşlüdür. Sürekli romantik bir aşk arayan Ferhunde, kendisinden 16 yaş büyük<br />

olan Sunuhi Bey’le aşksız bir evlilik yapar. Amerika’ya gitme hayalini gerçekleştiren Sacide dışındaki<br />

karakterler, istemedikleri yaşantılara sürüklenirler. Sacide’nin yazmış olduğu bir mektupta Jale’nin<br />

annesi tarafından dini baskı gördüğünü anlıyoruz. Bu nedenle Jale kendisine aşık olan Ahmet, Reha,<br />

İhsan ve Zeki arasından seçim yapıp, evlilik yapmak zorundadır. Evlilik hayalleri kuran İhsan Jale<br />

tarafından terk edilir. Jale’den ümidi kesen Reha bir başkasıyla nişanlanır. Zeki ise geçirdiği depresyon<br />

sonucunda ölür. İhsan, Reha ve Ahmet arasında seçim yapması gerektiğini düşünen Jale mektuplaşma<br />

trafiği içinde Ahmet’i seçer.<br />

Ancak bir süre sonra Jale, tesadüfen Ahmet tarafından aldatıldığını öğrenir. Bu aldatılma ile birlikte<br />

Ahmet’in psikolojik sorunları ortaya çıkarken Jale aşk olgusunu sorgulamaya başlar.<br />

Bu sırada Jale’nin toplumsal değer yargılarıyla eleştirdiği Sacide’ ye karşı değişen tutumunu ve<br />

eleştirdiği bir çok davranışı kendisinin edindiğini görüyoruz. Jale bir yandan Ahmet’den ayrılmak için<br />

planlar yaparken diğer yandan kendi içinde sıkı bir sorgulama yaşar. Jale’nin Sacide’ye yazdığı<br />

mektupların bir çoğu özeleştiri niteliğini taşır. Genç, güzel, akıllı bir kadın olan Jale toplumsal değer<br />

yargılarıyla kimliğini kurgularken hep bir erkeğin eşi olarak kendini konumlandırdığından birey olarak<br />

taşıdığı değer de bir takım sorunlarla karşı karşıya kalmıştır.<br />

Sonuç<br />

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de Modernleşme sürecinde kurulan ekonomik, sosyal ve<br />

kültürel düzen bireyi yeni gelişmelerle karşı karşıya getirmiştir. Buna bağlı olarak kadın ve erkek<br />

tanımlarında da değişimler yaşanmakta, toplumsal cinsiyet rollerine eklemeler ve çıkarmalar<br />

yapılmakta, bu durum da bireylerin tutumlarında farklılıkların oluşmasına neden olmaktadır. Böyle bir<br />

ortamda gelişen feminist eleştiri ise, önemli kadın yazarların edebiyat tarihinde yeterince yer<br />

almaması sorununu ile birlikte sosyal yaşamda kadın ezilişinin erkek romanlarına yansıdığını ve erkek

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!