30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Dış dünyanın insan hayatında belirleyici etkisi olsa dahi her bir insan kendi manevi dünyası<br />

temelinde kendisini yaratıyor. İnsanın iç aleminin yaratıcı güçlerinden biri onun düşüncesidir.<br />

Düşünce insanın hüvüyiyetini içermektedir.<br />

İnsanın yaşam hakkında düşüncesinin gerçekçiliği veya yanlışlığı onun kaderinde<br />

silinmez izler bırakıyor. Çünkü düşünce, kavram en güçlü, en muhteşem, yenilmez ve<br />

dayanılmaz güçtür. Bu kuvvetli ve muhteşem gücü nereye yönlendirmeğimizden, nasıl<br />

uygulamamızdan ve bunu nasıl kullanacağımıza bağlı olarak kuvvetli veya aciz oluyoruz,<br />

sakin veya rahatsız hayat geçiriyoruz, başarıya veya başarısızlığa maruz kalıyoruz. 10<br />

Tüm bu özellikler hatıra yazarların yaratıcılığına yansımıştır. Yani her bir memuarist hayat yolunun<br />

karmaşalarından, dolambaçlarından konuşurken düşünüyor, geçenleri hatırlıyor. Hatırlama süreci de<br />

hafızaya bağlı olarak ortaya çıkıyor. Öyle ki, her düşüncenin özeğini hafıza oluşturuyor. “Paris<br />

günleri”nde memuarist dedesinin ve babaannesinin karakterinin bazı yönlerini hafızaya dayanarak<br />

açıklıyor:<br />

Dedem, annemin babası (Musa Nagiyev ‐ N.S.) Kafkas'ın en zengin insanlarındandı. O,<br />

hayır işlerine büyük miktarda katkı verse de, partiye harcanan paraya, veya oyunda kayb<br />

ettiği her liraya üzülüyordu. Bu nedenle aile üyeleri çalışıyorlardı ki, o, oyunda yenilmesin.<br />

Büyükannem, babamın annesi yiyecek için harcanmış artık kuruşa göre ah‐vay eder, ama<br />

kendi parmağından çıkarıp misafire bağışladığı pahalı yüzüye üzülmezdi. 11<br />

Ümmülbanu zengin tabakadan olsa da hayatın her sıkıntısına vakıf olmuştur. Onun düşüncesine<br />

göre çocukluk döneminin esas özelliği hayatın güzelliğine inanctır. Bu güven olmayınca artık çocukluk<br />

dönemi sona eriyor. Ortamın olumsuz olanaklarını eleştiren Ümmülbanu çevresinde olan insanların<br />

tavır ve huyu hakkında ayrıntılı bilgiler veriyor.<br />

“Paris günleri” Gülnar'ın Amerika'lı Mak Tadden ile nişanlanıp Amerika'ya göçmesi ve<br />

Ümmülbanu'nun eser boyu açıklanan karamsarlığının sona erip iyimser ruh hali kazanması ile bitiyor.<br />

Yazar kendi gücünü yazıda denemenin mümkünlüğünü belirtiyor. O yazıyor:<br />

Ayağa kalktığımda duydum ki, canlanmışım, düşkünlüğüm kaybolmuş. Düşkünlüğün<br />

ölümden başka çaresi olduğunu da anlamaya başlamıştım. Hayat beni bekliyordu. Ben<br />

kalbimdeki heyecan ve skandaldan geçip onun karşısına çıkmalıydım.. 12<br />

Belirtmek gerekir ki, memuar eserlerinin yazarı hep olumlu planda gösteriliyor. Çünkü tüm tarif<br />

ettiklerimiz onun açısından değerlendirilir ve o, değerlendirmek hakkına sahiptir. Burada elbette ki,<br />

çok deyişimler de yer alıyor. Bu olumlu yönler ya kendini açık açık övmek, ya da karmaşık, dolaylı,<br />

dumanlı olabilir. Kendi hatalarını ve olumsuz yönlerini anlayan insan bununla yüksek manevi<br />

özelliklere sahip olduğunu kanıtlıyor. Bu açıdan baktığımızda Ümmülbanu hatıralarında kendisinin<br />

olumsuz yanlarını açıkca sergiliyor, sertliğini, kabalığını, sevgilisi Qrando'ya olan acımasızlığını, kuzeni<br />

güzel ve büyüleyici Gülnar'a olan haset ve kıskançlığını vurguluyordu. Lakin aynı zamanda Gülnar'ı<br />

seviyor, kendini ona borçlu sanıyor, aşırı asilliği önünde baş eğiyordu. Bununla da yazar kendi iç<br />

dünyasını tüm çıplaklığı ile okurun gözü önüne sererek tarif etmiştir. Yazar karakteri hatıra, günlük ve<br />

seyahatnamelerde önemli rol oynuyor. Yazar olaylara gerçek kahramanın gözü ile değil, bizzat kendisi<br />

bakıyor, müşahede ediyor, çoğu zaman vakanın katılımcısı oluyor, belli konularda duygu ve<br />

heyecanlarını, bakış ve düşüncelerini belirtiyor. Şüphesizdir ki, bilinç tarafından alınan bilgilerin tümü<br />

işe yaramayabilir. Bu anlamda mülteci kadın Ümmülbanu'nun ömür yolundan bahsedilen anılarında<br />

yazar karakteri, onun his ve heyecanları, düşünceleri, hayata, topluma müstakil bakışı ile birlikte<br />

dönemin genel manzarası, hayatın çelişkileri, sosyo‐politik durumun özellikleri kendi yankısını<br />

bulmuştur.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!