30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

KADIN ANLATILARI NE ANLATIR? LİDER EŞLERİNİN YAŞAM<br />

TARİHLERİNDE ÖZNELLİK VE DENEYİM<br />

Pınar Melis YELSALI PARMAKSIZ *<br />

Sözlü tarih özellikle son yirmi içinde hem sosyoloji hem de tarih disiplini içinde büyük rağbet<br />

görmeye ve bunun sonucu olarak hızla kurumsallaşmaya başladı. Sözlü tarihin hem araştırma yapılan<br />

konuya dair bilginin kaynağı olarak epistemolojik, hem de bu bilgiye ulaşmanın yol ve yöntemlerini<br />

kapsaması bakımında metodolojik amaçlarla yaygın olarak kullanılması sosyolojide olduğu gibi tarih<br />

içinde de sözlü tarih çalışmalarında sayısal bir artışa yol açtı. Bu niceliksel artışı önemli yapan şey,<br />

aslında ona eşlik eden niteliksel değişim, yani disipliner odakların da değişmesiydi. Buradaki<br />

değişimin, dönüşümün ve hatta çoğullaşmanın sonuçlarından disiplinler arası alanlar da etkilendi;<br />

hatta bizzat bu etkilerin söz konusu alanları beslediğini söylemek olanaklı ki bunlar arasında ilk elde<br />

kadın ve toplumsal cinsiyet çalışmaları ve kadın tarihini sayabiliriz. Bu disiplinler arası alanlardan bir<br />

diğeri de kurumsallaşmaya yönelik girişimleri henüz bir kaç yıl öncesine giden bellek çalışmaları.<br />

Öznellik, anlatı ve deneyimin nasıl kurulduğu, aktarıldığı ve hatırlandığı ya da unutulduğu<br />

meselelerine odaklanan bu alan, sözlü tarihe yönelik farklı disiplinlerden kaynaklanan ilginin<br />

buluşmasının somut bir örneğini oluşturuyor. Daha genel bir çerçeveden baktığımızda toplumsal<br />

öznelerin ve yapıların karşılıklı olarak inşa edildiği ve yeniden üretildiği süreçler üzerine düşünmenin<br />

sosyal bilimleri ve tarihi dönüştüren etkisinden söz edebiliriz. Sosyal bilimlerde post yapısalcı ve post<br />

modernist, tarihte ise dilsel dönüş olarak tanımlanan bu etki hem bilinebilecek olan hem de bilenin<br />

özne konumları üzerine yeniden düşünmeyi zorunlu kılar. Aslına bakılırsa kadınlara yönelik bilginin,<br />

kadınların içinde yer aldığı güç ilişkileri dolayımıyla ortaya çıktığını iddia eden ve bunu ortadan<br />

kaldırmaya yönelik çabanın teorik karşılığı olan feminist bakış açısının çıkış noktası tam da burasıdır.<br />

En sade ifadesiyle kadın deneyimini merkezine alan bu yaklaşımı burada deneyimi ve öznelliği tarihsel<br />

ve toplumsal bağlamına yerleştirmek biçiminde ifade edebileceğim bir hassasiyet çerçevesinde ele<br />

alıyorum. Böylelikle sözlü tarihin ve bellek çalışmalarının eleştirel birikimini feminist bakış açısı<br />

tartışmalarına katmayı amaçlıyorum. Genel olarak feminist epistemolojiden özel olaraksa feminist<br />

bakış açısı teorisinin kaynaklık ettiği sorular üzerine düşünme pratiği olarak bu yazının yazılmasını<br />

olanaklı kılan daha geniş araştırma çerçevesini, Türkiye’de cinsiyet rejimini siyasal lider eşlerinin<br />

yaşam tarihleri yoluyla anlamaya çalıştığım, epey zaman önce yaptığım bir çalışma oluşturuyor. Bu<br />

çerçevede geliştirdiğim analizlerin ampirik çerçevesini oluşturan siyasal lider eşlerinin yaşam<br />

tarihlerini böyle bir feminist epistemolojik zemin üzerinde temellendiriyorum.<br />

En genel anlamıyla sözlü tarihin bir parçası olan yaşam tarihi, dar anlamda sözlü tarihten ya da<br />

hayat hikâyesinden farklı olarak araştırılan kişinin ilk elden anlatısına ek anlatılar, otobiyografik ve<br />

biyografik hemen her türden çeşitli belge ve bilgilerle ikincil kaynakları da içerir. 1 Bu haliyle örnek<br />

olay çalışmalarına da benzerlik gösterir. Türkiye’de modernleşme sürecinde toplumsal cinsiyete dair<br />

anlamların, kimliklerin, kurumların ve yapıların nasıl inşa edildiklerini anlamak amacını taşıyan bu<br />

çalışmada benzer bir yol izledim. Siyasal iktidar ve modernlik arasındaki ilişkinin dönüşüme uğradığı<br />

dört tarihsel dönem ve bu dönemde siyasal iktidarı temsil eden lideri belirleyerek bu liderin eşinin<br />

yaşam tarihine odaklandım. Yaşam tarihinin esas ağırlık merkezini liderin iktidarda olduğu, ele alınan<br />

tarihsel dönem oluştursa da lider eşinin yaşam tarihi bu dönemin ötesine ‐öncesine ve sonrasına dauzandı.<br />

Bunun nedeni yaşam tarihlerine bakmamın da amacı olan lider eşlerine atfedilen toplumsal<br />

cinsiyet rolleri ve onların deneyimlediği toplumsal cinsiyet kimliği arasındaki bağlantıları görünür<br />

kılmaktı. Bu çerçevede Türkiye’de modernleşmenin dört dönemine ilişkin dört kadının yaşam tarihi<br />

öne çıktı: Mevhibe İnönü, Berin Menderes, Rahşan Ecevit ve Semra Özal. Onlar arasından artık<br />

hayatta olmadıkları için Mevhibe İnönü ve Berin Menderes’le görüşmem mümkün değildi ama onların<br />

çocukları Özden Toker ve Aydın Menderes’le görüşmeler yaptım. Rahşan Ecevit ve Semra Özal’ın<br />

kendileriyle görüşmeler yaptım; hatta Rahşan Ecevit’le yaptığım görüşmelerin birinde Bülent Ecevit<br />

*<br />

Ankara University, Faculty of Political Sciences, Political Science and Public Administration.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!