30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

söylemektedir. Aynı genç kadın kızlara dönük bir çifte standart olduğundan bahsetmekte,<br />

oğlanlarınkine daha olumlu bakıldığını, kızların biriyle çıkmasına ilişkin ise, kızdan bahseden kişi kızı<br />

seviyorsa, biriyle çıkmak olumlu, kız sevilmiyorsa olumsuz bir özellik olarak ifade edildiğini<br />

söylemektedir. 2. ve 3. kuşaktan birer kadın evlilik öncesi cinsel birlikteliğe olumsuz bakmamaktadır.<br />

İlk cinsel deneyime dair duygular<br />

Düğün gecesine ilişkin kimi zaman bilgilendirme dahi yapılmamış, yapılmışsa bile cinsel bir<br />

bilgilendirmeden ziyade kanının doğru akıtılması ile ilgili bilgi verilmiştir. Evlenmeden önce 1. ve 2.<br />

kuşağın olumsuz birtakım şeyler duyduğu(oturamayan kadınlar, acı), bu deneyimin acı ve kan olarak<br />

ifade edildiği, korku ve endişeli bir bekleyiş yaşadıkları, kimilerinin korktukları gibi olmadığını<br />

yaşayarak gördüleri öğrenilmektedir.<br />

Cinsel birleşme acı ile ilişkilendirilerek aktarılmaktadır. Bekar kadınlar korkutularak evlilik<br />

öncesinde cinsel yakınlaşmadan uzak tutulmaktadır. Kadınların hiçbiri, bu deneyimlerini zevk ve<br />

mutluluk kelimeleri ile anlatmamaktadır. Görev, ispat, rahatlama, utanma, korku bu deneyimle ilgili<br />

kullanılan kelimelerdir. Acı ise öncesinde en çok duydukları kelimedir. “Oturamayan kadınlar”,<br />

"yolculuğa çıkınca rahatsız olabilir." benzeri ifadeler, bu deneyimin acı ve sıkıntı ile yaşanmasının<br />

normalleştirilmiş olduğunu göstermektedir. Rahatsızlık, ya da daha aşırı kanamada beklenen durumlar<br />

olmaktadır.<br />

1. ve 2. kuşak evli kadınlar, ilk deneyimleri bekaret bozmaya dayalı olsa da endişe duymakta, ancak<br />

bunu dehşet ifadeleri ile anlamlandırmamakta, normal, ya da böyle olması gerektiğini<br />

kabullenmektedir.<br />

Bekareti 1. ve 2. kuşak "bozma" diye ifadelendirirken, 3. kuşak "kayıp" olarak ifadelendirmektedir.<br />

Yalnızca 2. kuşaktan bir katılımcı bu ifadeleri kullanmamaktadır.<br />

Bekaret kelimesi 1. ve 2. kuşaktan biri dışında pek bilinmemektedir. Kız, kızlık bozma kavramları<br />

yaygın olarak kullanılmaktadır.<br />

Geleneksel tutumu savunanlar daha net ifadeler kullanırken, gelenekten uzak düşünceleri<br />

savunanlar o kadar rahat değildir. 2. Kuşaktaki bir anne geleneksel tutumu savunmadığını söylese de,<br />

kızı böyle algılamamaktadır. Yeni şeyleri savunurken zorlanmaktadır. Ağabeyinin bakire olmayan bir<br />

kadınla evlenmesiyle ilgili soruya "Fark eder mi, etmez, olsa iyi olur, ama fark etmez, beni ne<br />

ilgilendirir ki, kararı, abim karar versin." diyerek yanıtlamaktadır. Ağabeyinin bir kızla cinsel birliktelik<br />

yaşadığını öğrenmesinde hissedeceği duygu sorulduğunda cevabı "yıkılırım"dır.<br />

Peki çalışmamızda söylenmeyenler var mı? Evin 2. kızının ilk gece yaşadıkları nedeniyle aşırı<br />

kanama ile karşılaştığını ve üç günün sonunda hastaneye götürüldüğünü öğrenmiştim. 1. kuşaktan<br />

anne kızının bu durumunu biliyordu. 2. kuşaktan ailenin kızı da ablasının yaşadığından haberdardı.<br />

Çalışma sırasında sorulduğunda ilk gece sorun yaşayan kimseyi duymadıklarını ifade ettiler. Doğrudan<br />

bunu söylerek sorunca anne durumu kabullenirken, kardeş ise bunu dayak yemiş olmasına bağlıyordu.<br />

Düğün gecesi dayak yemek, bekaret bozmadan kaynaklı aşırı kanama yaşamaktan daha kabul<br />

edilebilir bir açıklamaydı. Kadın deneyimlerini görünür kılmak o kadar kolay değildi, en acılısı sessizdi<br />

yine. Başka söylenmeyenler var mıydı? Anlatılan, anlatılamayan kadınların deneyimleri ilk cinsel<br />

deneyim olarak adlandırılabilir miydi?<br />

Sonuç<br />

Kentleşme ile evlilik öncesi ve evlilik törenlerine ilişkin pek çok geleneğin değiştiği görülmektedir.<br />

Eski kuşaklar "evlendirildik." derken artık gençler evliliğe dair kendileri karar vermeye çalışmakta,<br />

ancak ataerkil baskı evlilik öncesi cinsel birliktelik ve aileye uygun kişiyi seçme gibi konularda<br />

sürmektedir. İlk cinsel birliktelik eski ve orta kuşaktan kadınlar için bir yakınlaşma değil, kanamaya<br />

dayalı toplumsal bir olaydır, ilk cinsel deneyim denmeli mi tartışmalıdır. Kadının bekareti açıkça<br />

konuşulmadan sürdürülmeye çalışılmaktadır. Genç kadınların bir kısmı buna direnmeye çalışmaktadır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!