30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Çok şaşırdılar. Bunun sunulduğu gece canlı elektronik müziğin, dj’lerin olduğu ve tamamen gençlerin<br />

geldiği bir geceydi. Annem ve yüksek volümlü elektronik müzik! Daha sonra bizim “Üst Baş”<br />

gösterilmeye başlandı. Tamamen şaşırdılar, heyecanlandılar, kafaları şişti. Çok eğlenceliydi.<br />

Kop‐Art yolculuğu nasıl devam etti?<br />

Bu sunuma yönelik gelen tepkilerle cesaretlendik. Farklı butikler türemeye başlamıştı Cihangir’de. Bu<br />

butiklerden kıyafetlerimiz için teklif almaya başladık. Bizim moda anlayışımız da tamamen Dada. Hazır<br />

t‐shirt’leri ve daha geniş anlamda giysileri anlamlandırmayı hedefledik. Var olan kalıpları değiştirdik,<br />

yeniden şekillendirdik. Sloganlarımızı, şablonlarımızı uyguladık, serigrafiyi çılgınca kullandık kıyafetler<br />

üzerinde. İstanbul’da elektronik müzik yeni yeni patlamaya başlamıştı. Bir Kop‐Art partisi nasıl olmalı<br />

diye düşündük. Bir konseptin işlendiği, el ilanlarının, çıkartmaların, insanlara satabileceğimiz,<br />

gösterebileceğimiz şeylerin olduğu, renkli, kaliteli, stil bir eğlence anlayışı ortaya çıkarmayı<br />

amaçlıyorduk. Ve bir kulüple gündüz partisi yapmak için anlaştık.“Hello, WhereAreYou? Merhaba, biz<br />

buradayız siz neredesiniz?” diyerek giriş yaptık.<br />

Bana Oğuz Atay’ın “Demiryolu Hikayecileri” öyküsünün son cümlesini hatırlattı. “Ben buradayım<br />

sevgili okuyucum, ya sen neredesin?” der Oğuz Atay.<br />

Bingo! BuradaOğuz Atay’a yaptığımız bir gönderme söz konusuydu kesinlikle.<br />

“Hayal‐Et, Hiçbirşey için Sanat, Dada Bizim Dedemiz” ilk başlarda olan sloganlar mıydı?<br />

En baştan beri olan sözlerdi. Bizim ilk çıkış noktalarımızdı.<br />

“Hiçbirşey için sanat” ne söylüyor?<br />

Ortaokuldan beri duyarız “Sanat ne içindir?” sorusunu. Sanat sanat için midir yoksa toplum için mi?<br />

Oysa ben sanatı kişinin yaratmadan duramadığı bir nokta olarak kurguladım. İçinden geldiği için<br />

üretmek, yaratmak, bir karşılığı olduğu için değil. Koşulsuz şekilde sanat, engellenmeden sanat<br />

anlamında kullandım ben o sözleri.<br />

Kop‐Art için en başta etkileşimli kelimesini kullandın. Nasıl bir etkileşimli süreçten bahsediyorsun?<br />

Kop‐Art’ın en baştan beri böyle bir niyeti vardı. ‘Alıcı’mız olan insanları yaratıcı sürece dahil etmek.<br />

Sözgelimi bir p(art)imizde moda çekimi yapıyorsak misafirlerimizi de model olarak kullanmak.<br />

Gösterdiğimiz işler konusunda konuşmak, ilham alışverişleri, fikir alışverişleri...<br />

Başka sanatçıların da katkısı oluyordu. Bir proje öncesi, söz konusu konsept çerçevesinde “İş yapmak<br />

ister misiniz?” diye soruyorduk. Doğaçlama katılımlara açıktık. Bu sürece katılanlara da sanatçı<br />

gözüyle bakıyorduk.<br />

Sanatçı ve izleyici arasındaki ayrımı ortadan kaldırmışsınız…<br />

Kesinlikle! Biz de çok ulaşılabilirdik. İnsanlarla, iletişime girdik, kıyafetler üzerine ve ürettiğimiz işler<br />

üzerine konuştuk. Koptuk.<br />

Bizim kültürümüz içinde daha marjda duran insanların kucakladığı bir hareket olarak algılıyorum<br />

sizin hareketinizi. Diğer yandan da “ana akım” diyebileceğimiz yayın organlarının da bakış açınızı<br />

merak ettiğini görüyorum.<br />

Biz bastırdıkça ilgi ve merak arttı. Yerli ve yabancı moda dergileri ve gazetelerde, televizyon<br />

kanallarında projelerimiz, röportajlarımız yayınlandı, buralardan başka işbirlikleri türedi. Trendsetter<br />

dergisi ile tam bir bütünleşme halindeydik. Daha sonraları, Art Decor dergisi aracılığıyla, Resim ve<br />

Heykel Müzesi’nde gerçekleşen tasarım ödülleri gecesinin açılışında, ozalit baskılarla “Art is Anything”

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!