30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ümmülbanu'nun hayatı Azerbaycan'da petrol endüstrisinin gelişme hızının ve ürün<br />

üretiminin dünyada birinci yere çıktığı aşamaya rastlamışdır. Ümmülbanu dönemin<br />

ekonomik hayatında tüm zorlukları, petrol üretiminin temerküzleşme sürecinin<br />

Azerbaycan'da daha geniş kapsam aldığını kendi gözleriyle görmüştür. Böylece, petrol<br />

endüstrisinde ulusal sermayenin 60 yüzdesine kadarını kendi elinde toplayarak 12 firmanı<br />

yöneten, yirminci yüzyılın başlarında kendi müeseseleri bazında hissedar kamu kurumu<br />

yaratmış Şemsi Esedullayev’in ailesinde dünyaya gelmiş Ümmülbanu sosyo‐politik yaşamı,<br />

idari yönetimdeki köklü değişiklikleri, siyasi partiler ve kurumların oluşmasının, sosyal ‐<br />

siyasi durumun kritikleşmesinin, sosyal ve milli esarete karşı mücadelenin, Azerbaycan<br />

toplumunda sosyal aktivitenin artmasının, toplumsal çelişkilerin şiddetlenmesinin ve<br />

nihayet halkın siyasi kimliğinin idrakı, milli bilinçin şekillenmesi sürecinin doğrudan<br />

doğruya tanığı olmuştur. Tüm bunlar onun zengin edebi yaratıcılığında kendi yankısını<br />

bulabilmiştir.. 3<br />

Fransız dilinde yazdığı bir takım sanat eserlerinin yazarı Ümmülbanu “Kafkas günleri” memuarında<br />

kendi çocukluk yıllarından, ailede yaşanan olaylardan, 1920 yılında babasının hapis edilmesinden,<br />

cezaevinde onunla etkileyici görüşmesinden, sevmeyerek zorla evlendirilmesinden, hem de sevgi<br />

duygularından, hayal ve arzularından, kalbinin titreyişlerinden, tuhaf alışkanlıklarından bahsetmiştir.<br />

Eser son derece içten ve samimi yazılmıştır. Ümmülbanu kalbinden ne geçmişse, hangi hisleri<br />

yaşamışsa, onu da kaleme almıştır. Eseri okudukça insan sanki Oktar'la beraber bu olayları yaşıyor.<br />

Memuarda Azerbaycan'ın tarihi, gelenekleri, kültürü hakkında ilginç bilgiler verilmiştir. Yazarın dili o<br />

kadar canlı, öyle heyecan vericidir ki, memuar bir roman etkisi bırakıyor. Belki de bu nedenle o<br />

otobiyografik roman gibi tanımlanmıştır. Aslında eser memuar tarzının en güzel örneğidir. Eserde<br />

tarihi olaylar tüm incelikleri ile kendi yankısını bulmuştur.<br />

XX yüzyılın başlarında regionda oluşan siyası olaylar Azerbaycana da etkisini göstermişti. Rusyada<br />

çarlık üsul idaresi yıkılmasından ve Ekim devriminden sonra Baküde kurulan ayrı ayrı siyası partilerin<br />

fealiyeti sonucunda dağıntı ve çatışmalar yaşanıyordu ve bu karmaşa 1918 yılına kadar devam etti.<br />

Nihayet Türk ordusu Baküye geldi ve Kafkas’da belli bir kaideler oluşturdular. Az bir vakitde hırsızlık,<br />

soyğunçuluk ve başka cinayetler ortadan kaldırıldı. Baküde sakinlik, huzur berkarar oldu. Bir müddet<br />

sonra Bakü Egemen Azerbaycan Cumhuriyeti’nin başkentine çevrildi. Yeni cumhuriyetin<br />

parlamentosu onaylandı. Ümmmulbanu’nun babası Ticaret bakanı olarak atandı. Aile onun bu görevi<br />

ile gururlanırdı. Lakin bu durum on bir ay devam ediyor. Azerbaycan sovyetleştikten bir müddet sonra<br />

Ümmulbanu Fransa’ya göç ediyor. Fransa’ya giderken iki ay Türkiye’nin Istanbul şehrində kalıyor.<br />

Ümmulbanu hatıralarında kaydediyor ki,<br />

Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin terakkisi sonucunda kadınlar yüzlerini kapayan türbanları<br />

bırakmış ve yüzü açık haldeydiler. Kadınların çoğu hemşirelerin başörtüsüne benzer çalma<br />

bağlıyorlardı. Lakin bu çalmaların kumaşı da, rengi de farklı idi. 4<br />

Hatıralardaki tanımlamalar, özellikle doğa tasvirleri eseri daha da güzelleştirmiştir. Örneğin, yazar<br />

Paris'e yakınlaşmasını böyle tarif etmiştir:<br />

Ilık havadan tarlaların kokusu duyuluyordu. Sabah güneşinin ışığına boğulmuş çimenler,<br />

yeşil kaplı tepeler, göller, nehirler bir bir geçib gidiyordu. Gökteki bulutlar, sanki, harekete<br />

gelmek için günün kalkışını bekliyordu. Bir gün Andrey bana demişti: “Sizin hayatınız, sanki<br />

bulutlar arasında geçiyor”. O günlerim hayatımın aziz günleri idi. Şimdi bana yeni olanaklar<br />

sunan güzel şehre yaklaşırken geçmişimi daracık bir kıyafet gibi çıkarıp atmak üzereydim.<br />

Kendi geçmişimden ise en güzel bir duyguyu, bulutlarda yaşadığım anları hatıra<br />

saklıyordum. 5

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!