30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bakış Açısı Teorisi’nin imkanlarını yeniden düşünmek: Bu çalışmamızda Türkiye’nin doğusunda<br />

bir dağ köyünde yaşayan ve orada yaklaşık olarak 80 yaşına geldiğinde bir trafik kazasında ölen<br />

Sevguli’nin hayat hikâyesine odaklanarak onun hikâyesini feminist bakış açısının imkanları ile<br />

anlamlandırmaya çalıştık. Feminist bakış açısı teorisinin ilk dönemlerinde ortaya çıkan “güçlü<br />

objektiflik” kavramından büyük ölçüde etkilenmekle beraber, bu çerçeve dahilinde yorumlar<br />

getirmenin sınırlığını ve klasik feminist bakış açısı teorisinin sunduğu imkanların sınırlığını da görerek,<br />

şimdi post‐feminist tonlarla renklenen, daha parçalı bir bakış açısı teorisine gönderme yaparak<br />

topralamak istiyoruz. Ancak öncelikle, feminist bakış açısı teorisiyle, Sevguli’nin hikâyesini seçme<br />

nedenimiz arasında biraz daha yakın ilişki kurmaya ve bilgi kuramına, epistemolojiye odaklanacağız<br />

ve buradan feminist bakış açısı teorisinin günümüzde ne şekilde farklı yorumlamalara olanak<br />

tanıdığını da işaret ederek tartışmamızı noktalayacağız.<br />

Bakış açısı epistemolojisi en temel olarak metodoloji konusuyla işe başlamaktan ve araştırma<br />

sorunsalının kadınların deneyimlerinden elde edilecek olan bilgiyle anlamlandırılacağı ifade<br />

edilmektedir. Bakış açısı yaklaşımına göre hiyerarşik toplumlarda, farklı bakış açıları vardır ve bu<br />

durum da sosyal hayatın hangi konumdan deneyimlendiğine ait bir gönderme yapmaktadır. 24<br />

Egemen grubun üyeleri ise “üstte” olmaları nedeniyle kendi “üstün” durumlarından kaynaklanan bir<br />

bakış açısına sahiptirler ve “görmekten” uzaktırlar. Ancak feminist/kadın bakış açısı teorisinin<br />

sorunsal alanları da yok değildir. Eğer ezilenlerden başlayarak bir bilgi inşasına gidilecekse, en fazla<br />

baskılanan kim olacaktır? Bunun kim olduğuna kimler karar verecektir? Sadece kadınlar mı kadınları<br />

anlayabilir? Hangi kadınlar hangi kadınları anlayabilir? 25 Nancy Naples “çok boyutlu” kavramını<br />

kadın bakış açısına ekleyerek farklılıkların nasıl kadın deneyimlerinde nasıl ele alınabileceği konusuna<br />

cevap getirmeye çalışmıştır. 26 Feminist bakış açısı teorisinin sağladığı epistemik avantajı da<br />

kullanarak, ise geleneksel çalışmaların “tarafsızlık” iddiasını eleştiriyoruz. Bunun yerine, aslında<br />

bütün bilginin bir şekilde sosyal alandan ya da özel bir durumdan kaynaklanan bir bakış açısı ile<br />

üretildiğinin altını çizmeye çalıştık. Pozitifist anlayış erkek egemen bakış açısını egemen kılmış ve<br />

onun yerine diğer bütün bakış açılarını görünmez hale getirmiştir.<br />

Çok parçalı deneyimler: Bakış açısı teorisi aynı zamanda güçten en fazla çıkar sağlayanların, farklı<br />

bakış açılarını görmekte en fazla “kör” olduklarını da belirtmektedir. 27 Ancak, bütün kadınlar<br />

“bastırılma”yı aynı şekilde deneyimlemezler ve gerçekliği de aynı şekilde algılamazlar. Irk, sınıf,<br />

etnisite, cinsel yönelim, fiziksel durum ve benzeri birçok etken feminist bakış açısını etkilemektedir.<br />

Bu açıdan bakış açısı teorisinde de “gerçek” kavramı çok parçalıdır. 28 Madun (subaltern) kadınların<br />

(siyah, Latin, lezbiyen, sömürge sonrası) bakış açısının artması ile beraber olarak bakış açısı teorisinin<br />

eleştirisi tek bir bakış açısı teorisinin bütün herşeyin üzerinde bir epistemik üstünlük<br />

kazanamayacağını ve evrensel birkadın bakışı bulunamayacağını göstermiştir.<br />

Gerçeğe ulaşmada epistemik üstünlük iddiasından, ahlaki ya da politik olarak önemli gerçeklerin<br />

saptanmasında pratik avantajlara yönelmek, bakış açısı teorisyenleri arasında büyük bir savunma<br />

startejisi olmuştur. 29 Burada alt grupların “deneyimleri”nin bilgisel değeri de ön plana çıkmıştır.<br />

Böylelikle feminist bakış açısı teorisyenlerinin çoğulculuk vurgusu onları feminist postmodernizm ile<br />

daha da yakınlaştırmış; onları daha pragmatik alanlara, deneyim konusuna ve dezavantajlıların<br />

çalışılmasında feminist ampirik yöntemin kullanılmasına yöneltmiştir. Sosyal bilimlerde bir metod<br />

olarak, bu yaklaşım sosyal ya da politik olarak marjinelleşmiş grupların nasıl ve hangi araçlarla sosyal<br />

yapıya karşın epistemik bir üstünlüğe sahip olabileceklerini vurgulamaktadır.<br />

Felsefede ise, özellikle Sandra Harding’in eserlerinde kendini gösteren bu teorik yaklaşım<br />

“marjinalize olanların hayatlarının ‘dışarıdan başlama’nın yeni araştırma soruları ve öncelikleri ortaya<br />

koyacağını” belirtir. 30 Harding’e göre, marjinal gruplar bilgisel bir üstünlüğün tadına varacaktır.<br />

Egemen grubun görmediği problemleri farklı görecektir. Bununlar beraber Harding, bakış açısı<br />

perspektifinde başarılı olmak için araştırmacının marjinal gruptan olması gerekmediğini belirtir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!