01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

164<br />

TUNCER BAYKARA<br />

fa Kemal Paşa, Cumhuriyet’in l0.yıl nutkunda, Türk’ü alabildiğince<br />

yüceleştirdi. En sonunda da güzelliğini, kıymetini ve etkisini hala da<br />

devam ettiren ünlü vecizesiyle bitirdi: “Ne Mutlu Türk’üm Diyene”.<br />

Devletin sahipleri, “Osmanlı” İdaresi tarih sahnesinden silinirken,<br />

1923 sonrasında kendilerine yeni bir ortak kimlik bulmak zorunda<br />

idiler. Çünkü artık bir şahıs ve hanedan adının etkisini gösteren<br />

“Osmanlı” kavramı bitmişti. Peki bu yeni ortak kavram ne olabilirdi?<br />

Devletin yeni alanına göre geleneksel merkez İstanbul kenarda<br />

kalmıştı. Ankara, yani vaktiyle İstanbul’a göre taşra bir şehir, devletin<br />

merkezi olacaktı. “Taşra” ile Türk arasındaki bağa yukarda da<br />

temas etmiş idim. Şu halde yeni dönemin en etkili kavramı pekala<br />

“Türk” olabilirdi. Hem Türk’e, vaktiyle Osmanlıya yüklenen anlam<br />

gibi, doğrudan kişiyi, insanı esas alan bir anlama da ağırlık verilebilirdi.<br />

Nitekim Gazi Mustafa Kemal Paşa, Onuncu Yıl Nutkunda “Ne<br />

mutlu Türk olana” dememiş, “Türk’üm diyene” diyerek Türklüğü<br />

bir benimseme ve kabullenme saymıştır. O zaman Devletin içindekiler,<br />

kim olurlarsa olsunlar, “Türk” olabilirlerdi. Kendilerini Türk sayabilirlerdi.<br />

Bu konuda kendilerinin “Türk’üm” demelerinden gayri<br />

hiçbir merci, kimse veya zümre onların kimlikleri hakkında karar<br />

veremezdi.<br />

Devletin Teşkilat-ı Esasiye Kanunu ve öteki kanunları, bu türden<br />

gelişmelere uygun olarak düzenlenmişlerdir: 1924 Teşkilat-ı Esasiye<br />

Kanunu’nun 88.maddesi şöyle der: “Türkiye ahalisine din ve ırk<br />

farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle Türk ıtlak olunur.” Bu madde<br />

sonraki Anayasalarda da öz olarak aynen devam etmektedir: 1982<br />

Ayasasası, 66 madde başında şöyle der: “Türk Devletine vatandaşlık<br />

bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.”<br />

V. “Türk” kavramını yeniden yüceltmek ve ona en yüksek değeri<br />

vermek Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın eseridir. Nitekim o kendisini<br />

Türk ile o kadar özdeş ve aynı saymıştır ki Soyadı Kanunu çıktığında,<br />

soyadını bu esasa göre <strong>Atatürk</strong> olarak almıştır. Bize kalırsa Türk<br />

kavramının yücelmesi ile <strong>Atatürk</strong>, öteki millî kavramlara, milletlere<br />

hiç de olumsuz bakmamıştır. Aksine, Türk’ün onlarla bir arada, yan<br />

yana ve barış içinde yaşaması gerektiğine dair sayısız sözü ve davranışı<br />

vardır.<br />

<strong>Atatürk</strong>çülüğün adeta birinci temeli şu halde “Türk” kavramına

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!