01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

854<br />

ADNAN SOFUOĞLU<br />

tartışmalara konu oldu. Tartışmalar genelde saltanat ve hilafetin ayrılıp<br />

ayrılamayacağı noktasında toplanmıştı. Bunun üzerine Mustafa<br />

Kemal Paşa’nın saltanat ve hilafetin ayrılabileceği ile ilgili Türk-<br />

İslam tarihinden örnekler vererek, egemenlik makamının TBMM<br />

olduğunu açıklamağa çalıştı. Ancak üç komisyonun yaptığı ortak<br />

toplantıda bir kısım komisyon üyelerinin hilâfetin saltanattan ayrılamayacağı<br />

gerekçesiyle saltanatın kaldırılmasına karşı tavır alması<br />

üzerine Mustafa Kemal Paşa, “Hâkimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından<br />

hiç kimseye, ilim icabıdır diye müzakereyle münakaşa ile verilmez.<br />

Hâkimiyet, saltanat, kuvvetle, kudretle ve zorla alınır.” diye<br />

başlayan en sert konuşmasını yaptı. 51<br />

Bu gelişmenin arkasından Meclis gündemine alınan konu Mecliste<br />

ivedilikle görüşülerek, 1-2 Kasım 1922 tarih ve 308 sayılı “Türkiye<br />

Büyük Millet Meclisi’nin Hukuk-i Hâkimiyet ve Hükümranînin<br />

Mümessil-i Hakikisi Olduğuna Dair Heyet-i Umumiye Kararı” alındı.<br />

Böylece Saltanat kaldırıldı. Böylece egemenlik konusundaki<br />

müphemlik de ortadan kaldırılmış oluyordu. 52<br />

Bu gelişmenin arkasından, 17 Kasım’da Vahdettin’in ülkeyi terk<br />

etmesi üzerine TBMM, 18 Kasım’da Vahdettin’i Halifelikten de düşürdü<br />

ve yerine Abdülmecit Efendi’yi halifelik görevine getirdi. 53<br />

Bu uygulama ile de aslında millet egemenliği ve millî irade bir defa<br />

daha ortaya konmuş oldu. 54<br />

Bundan sonra Ankara Hükûmeti tek başına katıldığı Lozan görüşmelerini<br />

başarıyla yürüttü ve nihayet 24 Temmuz 1923’te Lozan<br />

51 Konuşmanın devamı şöyledir. “…Osmanoğulları, zorla Türk Milletinin<br />

hâkimiyet ve saltanatına vâzı’ü’l-yed olmuşlardı.Bu tasallutlarını altı asırdan<br />

beri idame eylemişlerdir. Şimdi de Türk Milleti bu mütecavizlerin hadlerini<br />

ihtar ederek, hâkimiyet ve saltanatını isyan ederek kendi eline bilfiil almış bulunuyor.Bu<br />

bir emrivakidir. Mezuubahis olan millete saltanatını, hâkimiyetini<br />

bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız? Meselesi değildir. Mesele zaten emrivaki<br />

olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu behemehal olacaktır. Burada içtima<br />

edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur.<br />

Aksi takdirde, yine hakikat usulü dairesinde ifade olunacaktır. Fakat ihtimal<br />

bazı kafalar kesilecektir.” <strong>Atatürk</strong>; a.g.e., C. 1, s. 690-691<br />

52 Tanör; a.g.e., s. 278-279 ; Heyet-i Umumiye Kararı için bkz. Kili ve Gözübüyük;<br />

a.g.e., s. 98-100<br />

53 <strong>Atatürk</strong>; a.g.e., C. 1, s. 692 v.d<br />

54 Eroğlu; a.g.e., s. 34-35

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!