01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

406<br />

ETHEM RUHİ FIĞLALI<br />

den dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.<br />

“Din ve ahlâk eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi<br />

altında yapılır. Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk ve ortaöğretim<br />

kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır, Bunun<br />

dışındaki din eğilim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine,<br />

küçüklerin de kanunî temsilcisinin talebine bağlıdır.<br />

“Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukukî temel<br />

düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi<br />

veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle<br />

olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan<br />

şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz” denmiştir.<br />

Ayrıca din hizmetini bir kamu hizmeti saydığı içindir ki, Diyanet<br />

İşleri Başkanlığına genel idare içinde yer vermiş ve bu kurumun “laiklik<br />

ilkesi doğrultusunda bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında<br />

kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek,<br />

özel kanununda gösterilen görevleri” yerine getireceğini belirtmiştir<br />

(Madde. 136).<br />

Elbette bu durumu Fransız laiklik uygulaması ile kıyaslamak<br />

mümkün değildir. Ancak Türk kanun koyucusunu laiklik konusunda<br />

bu şekilde bir çözüme götüren, buna zorlayan etken, dinin devlet<br />

hayatına müdahale edebilme imkânına son vermek arzusudur. Tam<br />

bir laiklik prensibi karşısında müdâfaa edilemeyecek olan bu çözüm<br />

tarzı, Türkiye’nin sosyal şartları ve din adına oluşturulan gelenekler<br />

nazarı itibare alındığı takdirde, bir zaruret olarak kabul edilecektir;<br />

zira Türkiye, dini siyasete karıştıran devlet sisteminin ve siyasilerin<br />

ıstıraplarını her milletten çok çekmiştir. Bir daha çekmek istememektedir.<br />

Esasen Şîîlik dışında İslam’ın îtikadî ve idarî yapısı, din işlerinin<br />

cemaatler eliyle yürütülmesine müsait değildir; çünkü İslam’da<br />

Hıristiyanlıktaki gibi bir kilise teşkilâtı ve din adamları sınıfı mevcut<br />

değildir, olamaz da. Her fert, Allah karşısında aynı hak ve aynı yetkilere<br />

sahiptir. “Din görevlilerinin”, din hizmetlerini yürütme ve halkı<br />

din bilgileri açısından aydınlatmanın dışında, din adına bağlayıcı<br />

ve emredici hiçbir yetkileri yoktur. Bu bakımdan Türkiye’de Fransa’daki<br />

gibi, tam ayrılık sistemine gidilmesi, din ve devlet hayatında<br />

telâfisi imkânsız bir kaos yaratmaktan başka bir sonuç doğurmaz ve<br />

üstelik inkılaplarla kurulmuş nizamı altüst eder. Türkiye’nin ise, bu<br />

sürat ve hareket çağında kaybedecek bir dakikası yoktur. Mustafa

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!