01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

LAİKLİK VE TÜRK LAİKLİĞİNDEKİ UYGULAMALAR 399<br />

“Türkiye Cumhuriyeti’nde, herkes Allah’a, istediği gibi ibadet<br />

eder. Hiç kimseye dini fîkirlerinden dolayı bir şey yapılamaz...” 34<br />

“Herşeyden evvel şunu en basit bir dini hakikat olarak bilelim<br />

ki, bizim dinimizde özel bir sınıf yoktur. Ruhbâniyeti reddeden<br />

bu din, inhisarı kabul etmez...” 35<br />

9 Nisan 1928’de kabul edilen ve Anayasa’nın 2. maddesindeki<br />

“Türkiye Devleti’nin dini, Din-î İslamdır” hükmünün kaldırılmasından<br />

sonraki durumda, değişiklik teklifinde “din ile devletin ayrılma<br />

prensibi, devlet ve hükûmetin dinsizliği tervici manasını tazammun<br />

etmemelidir. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, dinlerin,<br />

devleti idare edenlerle edecekler elinde bir âlet olmaktan kurtuluş<br />

teminatıdır. (...) Bu sebepledir ki, beşeriyetin manevî saadetlerini<br />

deruhde eden din, ağyâr eli değmeyen vicdanlarda bülend mevkiini<br />

ihraz ederek Allah ile ferd arasında mukaddes bir temas vasıtası<br />

haline girmiş bulunacaktır...” 36 şeklinde ifade edilen anlayışa göre<br />

hareket edilmiştir.<br />

Nitekim Türkiye’de devlet, ülkede bilinen yaygın dinleri tanımaktadır.<br />

Ancak bunların, antlaşmalardan doğan yükümlülükler<br />

hariç, müesseseleşmesine, yani cemaatlara bırakılarak kamusallık<br />

kazanmalarına izin vermemektedir. Fertler, kamu düzenine aykırı<br />

olmadığı sürece “ferdî-toplumsal bir kurum” olarak dinlerinin emirlerini<br />

serbestçe icrâ edebilmektedirler. Din hizmetleri, dinin eğitim,<br />

öğretim ve benzeri işleri, bir kamu hizmeti olarak devlet eliyle yürütülmektedir.<br />

Din ve vicdan hürriyeti, Anayasa’ya göre, temel hak ve<br />

hürriyetler arasında sayılmıştır.<br />

Esasen kamu düzenine ve kanunlara uygun biçimde bir dine<br />

inanma veya inanmama ve onun gereklerini yerine getirme hakkı,<br />

din hürriyetinin en temel şartıdır. Laik devletin temel haklar kataloğunda<br />

yer verdiği din hürriyeti ise iki unsurdan ibarettir. Vicdan<br />

hürriyeti ve bunu tamamlayan ibâdet (âyin) hürriyeti.<br />

1. Vicdan Hürriyeti: Her ferdin bir dine inanmak veya inanmamak<br />

hususunda sahip olduğu hürriyettir.<br />

2. İbâdet Hürriyeti: Bu hürriyet vicdan hürriyetinin tabiî bir<br />

34 Aynı eser, 98.<br />

35 <strong>Atatürk</strong>’ün Söylev ve Demeçleri. II, 144.<br />

36 Zabıt Cerîdesi, Devre : III. s. 3’den Çetin Özek, Türkiye’de Lâiklik, İst<br />

1962, 40.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!