01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

660<br />

ESAT ARSLAN<br />

Dil Kurultayına çağırıldı. 22 Agop Dilâçar, bu kurultaya bir yabancı<br />

dil adamı gibi çağrılmasına alınmıştır ancak, yüksünmemiştir. Ancak<br />

kendisine bu konuda haksızlık edildiği de bir gerçektir. Bu kurultaydan<br />

sonra Türk Dil kurumu Başuzmanlığına getirildi. Dilâçar,<br />

Dil Devrimi bağlamında “ Arındırma ve Özleşme” stratejisi ile ilgilenmiştir.<br />

Ermeni asıllı olmasına karşın Cumhuriyet döneminin<br />

en büyük dil bilimcilerindendir. Ağdalı yapmacık, yabancı sözcüklerle<br />

dolu Türkçe’ye, halkın kavrayışına aykırı olduğu gerekçesiyle<br />

karşı çıkmıştır. Yeni kavramları karşılayacak sözcüklerin, diğer<br />

diller yerine eski öz Türkçe eserlerden (Kutadgubilig gibi) ve halk<br />

arasındaki kullanımlardan derlenmesine taraftan olmuştur. Nitekim<br />

Dilâçar’ın Başuzmanlığı sırasında, Mart 1933’te 1382 Arapça ve<br />

Farsça sözcüğe Türkçe karşılıklar aranması amacıyla halk arasında<br />

bir anket yapılmış ve bu sözcükler radyo ve gazeteler aracılığıyla<br />

duyurularak, halkın bu sözcüklere yatkınlığı ve benimsemesi istenilmişti.<br />

Bu tutum dayatmacı olmayan, bulgulann kendi halkıyla<br />

bütünleştirildiği tamamen bilimsel bir yaklaşunı dikte ettirmektedir.<br />

Bu bakış açısı bir başka Türk dili hülyalısı 1914 <strong>yılında</strong> ölen<br />

İsmail Gaspıralı (Gaspıranski)’nin de en büyük hayaliydi. Çıkardığı<br />

“Tercüman”gazetesiyle, Adriyatik Denizinden, Çağatay’a, Çin Denizine<br />

kadar ortak bir Türkçe’yi kullanabilmenin özlemini çekmişti.<br />

Ancak, Türk Bayrağı altında molla rejimi ya da Arap millîyetçiliği<br />

liderliğinde ümmetçilik özlemi çeken bilinen şeriatçı medya tarafından<br />

çok eleştiriye uğramıştır Dilâçar, köklerimizden bizi ayıran,<br />

soyutlayan Ermeni diye acımasız tenkitlere uğramıştır. Oysa, otonomlaştırılmış<br />

Sovyetleştirilmiş ve ayrımlaştırılmış eski Türkistan<br />

coğrafyasında köklerimizden ayırım özleştirme kapsamında konuşulan<br />

ortak dilin Arapça ve Farsça sözcüklerden arındırılarak, yerine<br />

Rusça sözcüklerle değiştirilmesi olayıdır. Rus şovenizmi altında<br />

yapılan ; doğa ile iç içe bulunan nomad kültürü içerisinde gelişme<br />

göstermemiş olan kırsal dilin Kiril abecesi ile Rus kent kültürü ve<br />

teknolojisindeki sözcük bombardımanına tutulması olayıdır. Agop<br />

Dilâçar’a atfedilen tümüyle yanlıştır. Türkçe Konuşan Ülkeler Kurultaylarında<br />

kulaklarında Rusça’yı ana dil olarak kullanan aralarında<br />

simültane kulaklıklarla ancak anlaşabilenlerin bu durumdan çıkarabilecekleri<br />

çok dersler bulunmaktadır.<br />

Türkçe yapısı itibariyle sistemleştirilmiş büyük bir dildir. Aslında,<br />

kendi sigortalarını da ortaya koymuştur. Onun zenginleşerek<br />

22 Kaya Türkay, A. Dilâçar, Ankara, 1982, s.15-16

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!