01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

BİR İDEAL OLARAK MİSÂK-I MİLLÎ’NİN İLÂNI VE ANLAMI 737<br />

beyânnâmesi, Osmanlı Meclis-i Meb’ûsânı’nın eseridir. Bundan dolayı,<br />

beyânnâmenin başlangıç kısmı “Osmanlı Meclis-i Meb’ûsânı<br />

a’zâları” diye başlamaktadır. Devamında ise “istiklal-ı devlet ve<br />

istikbâl-i milletin haklı ve devamlı bir sulha nâ’iliyet içûn ihtiyâr<br />

edebileceği fedâkarlığın hadd-i a’zâmisini mutazammın olan esâsât-ı<br />

mezkure hâricinde pâyidar bir Osmanlı saltanat ve cem’iyyetinin<br />

devâm-ı vücûdu gayr-ı mümkün bulunduğunu kabûl ve tasdîk eylemişlerdir”<br />

denmektedir.<br />

Kısaca ifade edersek, Osmanlı Mebusan Meclisi üyeleri, devletin<br />

bağımsızlığı yolunda haklı ve kalıcı bir barışa ulaşmak için<br />

yapabilecekleri fedakarlığın en üst sınırının beyânnâme şartları olduğunu<br />

bildirmektedirler. Bu yönüyle Misâk-ı Millî beyânnâmesi<br />

de “Osmanlı Devleti’nin barış programı”dır. Unutmayalım ki, bu<br />

beyannâme, Türkiye’nin geleceğinin tartışıldığı, paylaşma hesaplarının<br />

yapıldığı ve bu arada da payitaht İstanbul’un uluslararası devlet<br />

haline getirilmesi ile Boğazların bekçiliğinin Türklerden alınmasının<br />

konu edildiği bir dönemde hazırlanmış ve bütün dünyaya açıklanmıştır.<br />

Bu kadar benzerliğin dışında sadece azınlıklar konusunda muhtırada<br />

bir bahis bulunmamakta ve buna karşılık Adalarda bir nüfus<br />

mübadelesinden sözedilmektedir. Oysa Misâk-ı Millî’nin beşinci<br />

maddesi azınlıklar konusunda mütekabiliyeti öngörmektedir.<br />

Bütün bu anlatılan içinde, Misâk-ı Millî’ye katkı anlamında Erzurum<br />

ve Sivas kongrelerinin hiç mi rolü bulunmamaktadır? Elbette<br />

rolü vardır. Bu rol sınır kriterinin belirlenmesinde göze çarpmaktadır.<br />

Erzurum kongresi beyannamesinin birinci maddesi, hangi<br />

Osmanlı vilayetlerinin “yekdiğerinden ve Camia-i Osmaniyye’den<br />

ayrılmazlığı”na işaret ederken altıncı maddesi ise daha belirgin bir<br />

şekilde “Mondros mütarekesi imzalandığında sınırlarımız içinde<br />

kalan ve her bölgesinde olduğu gibi” denilerek çoğunluğunu Müslümanların<br />

meydana getirdiği Doğu Anadolu vilayetlerinin “birbirlerinden<br />

ve anavatandan ayrılmazlığı” vurgulanmıştır4 . Bundan<br />

4 Kongrenin birinci maddesindeki Osmanlı vilayetleri, “Trabzon vilayeti ve Canik<br />

Sancağı ile Vilayet-i Şarkiye namını taşıyan Erzurum, Sivas, Diyarbekir,<br />

Mamuretülaziz, Van, Bitlis vilayatını ve bu saha dahilindeki evliye-i müstakile”<br />

kasdedilmektedir. Erzurum Kongre beyannamesinin tam metni için bkz.,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!