01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

48<br />

SEÇİL KARAL AKGÜN<br />

siye inanan bir kimse olan <strong>Atatürk</strong>, yakın tarihte yaşananları ulusla<br />

paylaşmak istemiştir. Bu paylaşmaya ortam olarak resmi bir kimliği<br />

olan Meclis’i değil de Halk Partisi Kurultayı’nı seçmiş olması da<br />

bunun bir göstergesidir. Nutuk’ta olayları tarihsel bir akış içinde anlatan,<br />

kumandan, ihtilal lideri, meclis başkanı, devlet başkanı, ve insan<br />

<strong>Atatürk</strong>’tür. Bu anlatımı tarihte yaşananları katı bir nakil olarak<br />

bırakmayıp canlandıran, sık sık duygularının etkisi altında kalması,<br />

duygularını yansıtması, dolayısıyla, okurun insan <strong>Atatürk</strong>’le karşılaşmasıdır.<br />

Bunun önemi şudur ki böylece Nutuk’u okuyan herkes,<br />

bu önemli yapıtın bir mucize adam tarafından yansıtıldığı düşüncesinden<br />

uzaklaşabilmekte, kendi içinde bir <strong>Atatürk</strong> bulabilmektedir.<br />

Kendi içindeki <strong>Atatürk</strong>’ün ülküsünü, özgüvenini ve ilkelerini ortaya<br />

çıkarma ve sergileme isteğini doğurmaktadır. Bu nedenle Nutuk’ta<br />

insan <strong>Atatürk</strong>’ü görmek, önemlidir.<br />

<strong>Atatürk</strong>’ün bu yönünü örneklemek istersek, Samsun’a gitmek<br />

üzere yola çıktığında Türk ulusunun geleceği için mandalara veya<br />

bölgesel kurtuluş yollarına dayanan kurtuluş çözümleri içinde kendi<br />

kararının ulusal egemenliğe dayalı kayıtsız koşulsuz bağımsız yeni<br />

bir Türk devleti kurmak olduğunu, ancak, bunu bir “millî sır olarak” 2<br />

kendine sakladığını söylemekle karşımıza sırrını dinleyenlerle, okurlarla<br />

paylaşan <strong>Atatürk</strong> çıkmaktadır. Yine aynı cümle içinde her aşamayı<br />

kendi sözleriyle adım adım vakti geldiğince uygulamaktan söz<br />

ederek, tek adım adamı olduğunu anlatmaktadır. Gerçekten de <strong>Atatürk</strong>,<br />

Türk devriminin hiç bir aşamasında ortam oluşmadan hareket<br />

etmemiştir. Bu hem Nutuk’ta hem de Söylev ve Demeçler dizisinde<br />

izlenebilmektedir.<br />

Öte yandan, bu uzun bilanço içinde kimi yerde <strong>Atatürk</strong>’ün duygusallığının<br />

daha da ağır bastığını görmekteyiz. Örneğin, bir bakıma<br />

Kurtuluş Savaşı’nın manifestosu sayılabilen Amasya Genelgesi<br />

hazırlanırken, bu belgeyi kişiselleştirmek istemeyerek yanında bulunan<br />

ve genelgeyi birlikte hazırladığı yakın çevresinin de metni<br />

imzalamalarını istemiştir. İmza anının Nutuk’taki yansıması, çevresindekilerin<br />

kendinin sahip olduğu “ya istiklal ya ölüm” duygusunu<br />

paylaşmadıklarını görerek belki de ilk kırıklığını yaşadığını<br />

anlatmaktadır. Rauf Bey’in misafir olduğunu öne sürerek genelgeyi<br />

2 Nutuk, Cilt I s. 16

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!