01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ATATÜRK CUMHURİYETİ’NİN NİTELİĞİ 39<br />

kümdardan kurtulduklarına göre yeni halife Abdulmecit Efendi’nin<br />

pekala devlet başkanlığı makamını doldurabileceğini düşünüyor bu<br />

düşüncelerini ifadeden de kaçınmıyorlardı. Ancak bu durum 1 Kasım<br />

kararının ruhuna aykırıydı. 15 Nisan 1923 de Hiyanet-i Vataniye<br />

Kanunu’nun birinci maddesinin tadili hakkında kanunla saltanatın<br />

kaldırılması kararına aykırı davranışlar hıyanet-i vataniye kapsamına<br />

alınmış, siyasi irticaın önüne geçilmiştir.<br />

Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda 29 Ekim 1923 te 364 sayılı kanunla<br />

yapılan değişiklikle hükûmet biçimi cumhuriyet oldu. Bu noktada<br />

cumhuriyet amaç olmaktan çok, anayasal düzenin yaşatılması<br />

için etkin bir araç olarak görülmüştür. Nitekim yakın çağla birlikte<br />

Amerikalılar 1776 da anayasal düzenlerini cumhuriyete emanet<br />

ederlerken Fransızlar 1789 ihtilalinden sonra meşrutiyeti tercih etmişler,<br />

fakat anayasal düzeni meşrutiyette yaşatamayınca onlar da<br />

çareyi cumhuriyeti ilan etmekte bulmuşlardı. Ardından Avrupa’da<br />

meydana gelen 1830 ve 1848 ihtilalleri öteki ülkelerde de anayasal<br />

düzenlerin kurulmasına zemin hazırlamıştı. İhtilalciler hükûmet<br />

biçimiyle uğraşmaktan çok anayasal düzenin yerleşmesine ve kökleşmesine<br />

gayret ediyorlardı. Onun için taçlı yönetimler başka bir<br />

biçimde, meşruti monarşi şeklinde varlıklarını korudular. Osmanlı<br />

Devleti de bu gelişmeden uzak kalamadı, 1876 Kanun-ı Esasisi ilan<br />

olundu. Fransa örneğinde görüldüğü gibi anayasal düzeni meşruti<br />

monarşi içerisinde muhafaza etmek her zaman mümkün olamıyordu.<br />

Mutlak monarşilerin meşruti monarşilere dönüşmesi hükümdarlar<br />

ve onların yönetimleri açısından bir eksiklik hatta bir düşüklük olarak<br />

algılanıyordu. Prusya Kralı IV. Wilhelm’e 1849 da millî meclis<br />

tarafından Alman İmparatorluk tacı takdim edildiğinde, parlamentoların<br />

taç verme geleneğini başlatmak, halkın temsilcilerinden kurulu<br />

parlamentoyu imparator atama yetkisine sahip bir kurum halinde<br />

görmek istemediği için o, bunu reddetmişti. Yönetim sistemindeki<br />

gelişmeler hükümdarların yetkilerini sınırlandırıyor, yasama erki<br />

onlardan alınarak halka veriliyor sadece yürütmeyle yükümlendiriliyorlardı.<br />

Meşruti monarklar yasamayı yürütmeden ayrı düşünemedikleri<br />

için meclis faaliyetlerini sınırlandırıcı, hatta engelleyici<br />

düzenlemeler yaparak anayasal sistemi daha işin başında çıkmaza<br />

sokuyorlardı. İki meclisli parlamento kontrol mekanizmalarının

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!