01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

MİLLET VE TÜRK KAVRAMININ TARİHİ GELİŞİMİVE MUSTAFA KEMAL<br />

ATATÜRK’LE ZİRVEYE ERİŞMESİ<br />

bir adam için Türktür derse, bu o adamın köylü veya kaba saba birisi<br />

olduğu anlamına gelir” 3 .<br />

Aynı durum bir yıl sonra bir İngiliz kadın yazar tarafından da<br />

şöyle ifade edilmekteydi: “Türk kelimesinin kullanılışı Avrupalılar<br />

tarafından hiçbir zaman açık ve kesin bir şekilde belirtilmemiştir.<br />

Günümüzde Avrupalılar bu kelimeyi Osmanlılara hasrederken, Osmanlılar<br />

kendileri alay ederek bu kelimeyi kabul etmiyor, bağlı bulundukları<br />

milletin kan ve kültür yönünden Türklükten uzaklaşmış<br />

olduğunu söylüyorlardı” 4 . Türk kelimesiyle ilgili olarak birçok kişinin<br />

karşı karşıya geldiği tatsız durumlara Osmanlı basınında da rastlamak<br />

mümkündü. Basiret Gazetesi “Türk olmaktan utanan” gençlerden<br />

bahsediyordu5 .<br />

1897’de Dömeke Harbi’nde Ethem Paşa’nın Yunanlıları yenişi<br />

Türk milletinde bir sevinç yarattı. Bunun üzerine Mehmet Emin Bey<br />

(Yurdakul) adında genç bir şair Türkçe şiirler adında bir şiir kitabı<br />

yayınladı. Mehmet Emin, Osmanlı divan şairlerinin resmî dilini ve<br />

aruz veznini terk ederek sade halk Türkçesiyle ve halk şiirlerinde<br />

kullanılan hece vezniyle yazdı. Daha da dikkat çekici olarak, günlük<br />

Türkçe’de kaba, cahil veya yörük anlamına gelen bir sözcüğü<br />

benimsedi ve kendinin bir Türk olduğunu iftiharla ilan etti. “Ben<br />

bir Türküm, dinim cinsim uludur.” diyen Mehmet Emin, başka bir<br />

yerde de “Biz Türküz, bu kanla ve bu adla yaşarız.” ifadesinde bulunmuştu6<br />

. Mehmet Emin bu ifadeleriyle yarı İslamcı yarı millîyetçi<br />

olarak görülüyor. Böyle gözükmesi de doğaldır. Zira 1898’de Sabah<br />

Gazetesi hâlâ Türkçe konuşamayan, yazamayan veya okuyamayan<br />

birçok vatandaşın bulunduğundan şikayet ediyordu7 .<br />

XIX. Yüzyılın sonunda Türkçe’de geniş bir şekilde kullanılan<br />

millet ve millîyetçilik kelimeleri Almanca, İngilizce ve Rusça’da da<br />

geniş bir şekilde kullanılıyordu. “Nationality” kelimesinin kullanımında<br />

anlamca değişiklikler vardı. Yani hem Amerikan, hem İngiliz<br />

3 Henry Charles Woods, Washed by four Seas, London 1908, s.163.<br />

4 L. M. J. Garnet, The Turkish People, London 1909, s.12.<br />

5 Basiret, Gençlerimiz, No: 1570, 4 Cemaziyelevvel 1875.<br />

6 Bernard Lewis, Modern Türkiye’nin Doğuşu, Ankara 1978, s.341.<br />

7 David Kushner, Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu (1876-1908), İstanbul 1979,<br />

s.147.<br />

825

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!