01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ÖZSOY OPERASINDAN SADABAD PAKTINA:ATATÜRK’ÜN DIŞ POLİTİKA DEHASI 75<br />

seçilir. Provalar sırasında yetersiz görülen bu kişi kadrodan çıkarılacaktır<br />

ama gösteri yaklaştığı için önceden basılan program kitapçığında<br />

bu kişinin resmi kalacaktır (Kahramankaptan 2005: 11) Bu<br />

yoklukların yanı sıra kişisel çatışmalar, mesleki kıskançlıklar da işin<br />

içerisine girmiştir. O zamanki adıyla Riyaseti Cumhur Orkestrası<br />

Şefi Zeki Bey (Üngör) çalışmalarda gereken yardımı göstermiyordu<br />

(Refiğ 1997: 24). Ahmet Adnan Bey’in yeni bir orkestra kurma<br />

girişimi üzerine Zeki Bey işi daha da ileri götürmüş ve yakın dostu<br />

Hasan Rıza Bey’e (Soyak): “Buraya böyle bir orkestra kurmak<br />

için onunla çalışmak için İstanbul’dan orkestra getirtmek istiyorlar.<br />

Hâlbuki onların içinde Rum var, Ermeni var, muhtelif milletlerden<br />

insanlar var. Buraya <strong>Atatürk</strong> gelecek, İran Şahı gelecek, bunlar suikast<br />

yapabilirler.” demiştir (Kahramankaptan 2005: 14). Provaları<br />

yakından takip eden <strong>Atatürk</strong>, Halkevindeki locasından Zeki Bey’in<br />

Ahmet Adnan Bey’e çıkardığı zorlukları görünce öfkelenecek ve<br />

“Bu bir devrim hareketidir!” diyerek Zeki Bey’i orkestranın başından<br />

uzaklaştıracak, şefliğe de genç Ahmet Adnan Bey’i getirecektir<br />

(Refiğ 1997: 25).<br />

Bütün olanaksızlıklara, güçlüklere karşın Özsoy operası yirmi<br />

altıncı günün sonunda tamamlanır ve yirmi yedinci gün, 19 Haziran<br />

1934 günü saat 16.00’da sahnelenmeye hazır hâle gelir.<br />

Bu arada Rıza Pehlevi ve beraberindekiler Azerbaycan yoluyla<br />

gelerek 10 Haziran 1934 Pazar günü Gürcübulak sınır kapısından<br />

geçerler. Sınırda yapılan törenle Şah’ın Türkiye’yi resmî ziyareti<br />

başlamıştır. Beyazıt, Iğdır, Kağızman yoluyla Kars’a ulaşan Şah’a<br />

<strong>Atatürk</strong>’ün gönderdiği telgraf iletilir. Bunun üzerine Şah da <strong>Atatürk</strong>’e<br />

cevabi bir telgraf gönderir. Yolculuğuna Erzurum, Bayburt, Gümüşhane<br />

üzerinden karayoluyla devam eden ve Trabzon’a ulaşan Rıza<br />

Pehlevi geçtiği her yerde halkın büyük ilgisi ile karşılanıyordu (Ayın<br />

Tarihi Temmuz 1934: 8-14).<br />

İran Şahı, 14 Haziran 1934 günü Trabzon’dan Yavuz zırhlısıyla<br />

Samsun’a doğru hareket eder. (Hâkimiyet-i Millîye 14.06.1934:<br />

1) Heyet, Samsun’a 15 Haziran günü ulaşır. Buradan yolculuğunu<br />

demiryoluyla sürdüren Şah ve beraberindekiler 16 Haziran 1934<br />

günü Ankara’ya varırlar (Hâkimiyet-i Millîye 17.06.1934: 1). Ankara<br />

Garı’nda Şah için büyük bir tören düzenlenmiştir. Cumhurbaşka-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!