01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

74<br />

GÜLSEREN AKALIN<br />

alacak bir librettonun yazılmasına gerek vardı (Altar 1993: 308).<br />

Operanın konusunu <strong>Atatürk</strong> Şahname’den yararlanarak belirler.<br />

Hakan Feridun’un Tur, İraç ve Selm adında üç çocuğu vardır (Altar<br />

1993: 309). <strong>Atatürk</strong>, öyküde üçüncü kardeş Selm’e yer vermeyerek<br />

Tur ve İraç’ın ikiz kardeş olarak dünyaya gelişini, tanrıların bebekleri<br />

kutsamalarını ancak daha sonra şeytanın yani Ahriman’ın gazabına<br />

uğrayarak birbirlerinden ayrı düşmelerini, kayboluşlarını işlemektedir.<br />

Tanrılar tarafından kutsanmaları bebeklere ölümsüzlüğü<br />

kazandırmıştır (Saygun 1987: 39). Öykünün sonunda iki kardeş birbirine<br />

kavuşacak ve bir araya geleceklerdir (Kahramankaptan 2005:<br />

8). Ana hatlarıyla konuyu böylece çizen ve konuyu bizzat kendisi<br />

veren <strong>Atatürk</strong> (Refiğ 1997: 24), istediği gibi konuyu en mükemmel<br />

bir biçimde kimin işleyip librettoyu yazabileceğini araştırır. Pek çok<br />

kişiye danıştığı gibi Halkevleri Başkanı Küçükağa Necip Ali Bey’e<br />

de sorar. Necip Ali Bey’in aklına Halkevlerinde çalışan Münir Hayri<br />

Bey gelir. Sonradan Egeli soyadını alacak olan Münir Hayri Bey’e<br />

librettoyu yazma görevi verilir (Kahramankaptan 2005: 9).<br />

Münir Hayri Bey, <strong>Atatürk</strong>’ün de görüşlerini ve önerilerini de<br />

alarak üç perdeden oluşan librettoyu yazmaya başlar. Ancak bu arada<br />

operayı kimin besteleyeceği sorunu gündeme gelmiştir. O günlerde<br />

Ankara’da birkaç genç kompozitör vardır. <strong>Atatürk</strong> hepsini çeşitli<br />

vesilelerle dener, ancak hiçbirinden de memnun kalmaz. Öte yandan<br />

Şah’ın ziyaret günü de yaklaşmaktadır. Librettoyu yazan Münir<br />

Hayri Bey’in aklına Ahmet Adnan gelir. Türk müzik tarihinin ünlü<br />

bestecilerinden olacak ve daha sonra Saygun soyadını alacak olan<br />

Ahmet Adnan’ın kapısını çalar Münir Hayri Bey. Konuyu anlatır ve<br />

Necip Ali Bey’in bu konuda kendisiyle konuşmak istediğini söyler.<br />

Birlikte Necip Ali Bey’e giderler. Ahmet Adnan Bey operayı besteleme<br />

görevini üstlenir ama solistlerin bulunması, koronun ve orkestranın<br />

kurulması, operanın sahnelenmesi de gerekmektedir. Bu görev<br />

de Ahmet Adnan Bey’e düşmektedir. Oysa o günlerin Ankara’sında<br />

Musiki Muallim Mektebi dışında hiçbir şey yoktur.<br />

Ahmet Adnan Bey, operayı besteleme işine girişmişti ama en<br />

önemlisi provaların yapılması ve eserin sahnelenmesiydi. Ayşim<br />

rolü için İstanbul’dan Semiha (Berksoy) getirtilir (Refiğ 1997: 25).<br />

Ahriman rolü için de Ziraat Mektebi kütüphanesinde çalışan bir kişi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!