01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

TÜRK TARİHİ VE EVRENSEL AÇIDAN ATATÜRK’E BAKIŞ 205<br />

raklarında boğarak, son bağımsız Türk Devleti’ni yok olmaktan kurtaran<br />

millî bir kahramandır. Tek başına bu muhteşem özellik O’nun<br />

Türk Tarihinde vatan kurtaran bir kahraman olarak yer alması için<br />

yeterli değil midir?<br />

O’nun eserine devamlılık kazandıran özelliklerinden biri de<br />

<strong>Atatürk</strong>’ün gerçekçi bir devlet adamı olması, mümkün olan ile olmayanın<br />

sınırlarını isabetle kestirmesidir. Nitekim zafer kazanan ordular<br />

İzmir’i kurtardıktan sora, Boğazlara doğru coşku içinde akarken,<br />

zafer sarhoş luğuna kapılmamış, kariyerini Türklerle çıkacak bir çatışmaya<br />

bağlayan Birinci Dünya Savaşı’nın galibi İngiliz Başbakanı<br />

Lloyd George’un tah rikleri karşısında, hesaplı ölçülü tutumuyla,<br />

onun devrilmesine ve ik tidarı ebediyen kaybetmesine yol açmıştır.<br />

<strong>Atatürk</strong> aynı tutumu barış masasında da uygular. Lozan’ da toprakla<br />

ilgili konularda ölçülü davranır, ama “Homojen bir vatan ve<br />

tam bağımsız bir devlet” konusunda titizlikle ısrar eder. Mütecanis<br />

bir vatan konusunu, sert bir nüfus mübadelesiyle çözümler. Böylece<br />

Müslüman olmayan azınlıklar konusu tarihe gömülmüş ve Anadolu<br />

homojen bir yapı kazanmış, yıllardan beri devam ede gelmekte olan<br />

Hıristiyan azınlıkları himaye etmek bahanesiyle yapılmakta olan dış<br />

müdahalelerin kapıları kapatılmıştır. Tam bağımsızlık konusunda<br />

ise, en büyük engel durumundaki kapitülasyonlar çetin tartışmalardan<br />

sonra kaldırılır. Barış masasındaki tutumu ve onun “Yurtta barış<br />

ve dünyada barış” ilkesine dayalı dış politikası, Türkiye Cumhuriyetine<br />

günümüz itibariyle seksen üç yıllık uzun bir barış dönemi<br />

kazandırmıştır. Tarihindeki bu en uzun barış süresi, Türkiye’ye kalkınmak,<br />

enerjisini halkın refah ve mutlulu ğunu sarfetmek, siyasal ve<br />

sosyal yapısını çağın gereklerine göre yeni den düzenleme imkânını<br />

vermiştir. Bugünün yetmiş üç küsur milyonluk Avrupa Birliği kapılarını<br />

zorlayan, Balkanlar, Ortadoğu ve Orta Asya ve Kafkaslar’da<br />

r<br />

etkin güç olmaya aday Türkiye Cumhuriyeti <strong>Atatürk</strong>’ün temellerini<br />

attığı seksen üç yıllık barış döneminin eseridir.<br />

Büyük bedeller ödenerek zafer kazanılmış, barış yapılmış, yeni<br />

devletin temelleri sağlam bir şekilde atılmıştır. Ancak devletin bir<br />

daha aynı duruma düşmemesi nasıl sağlanacaktır? Her haliyle çağın<br />

dışında kalan, çağdaş dünyadan kopmuş bir devletin, bu hassas<br />

coğrafyada mevcut yapısıyla varlığını sürdürmesi elbette mümkün

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!