01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

TÜRK DEVRİMİ’NİN EVRENSEL NİTELİĞİ 623<br />

Lübnan, Mısır, Tunus) Kemalist gücün bir İslam liderliği üstlenerek<br />

gelip kendilerini kurtarması yolunda istekler ve gösteriler yapılmıştır.<br />

Ancak Osmanlı türü bir devlet yönetimi kontrolünün istenmediği<br />

de saklanmamaktadır. Beyrut’ta yayınlanan ve Kemalist Hareketi en<br />

çok desteklediği bilinen Al Balagh gazetesi bile 3.10.1921 tarihinde,<br />

Sakarya Zaferi’ nin hemen ertesinde şöyle yazıyordu:<br />

Müslümanların yakınlaşmasını daima arzu ettik ve Doğu’nun<br />

ancak bu bütünleşme ile kurtulabileceğine inanıyoruz. Ama tek bir<br />

İslam devleti fikrine özenmiyoruz. Her Müslüman kardeşini dostlukla<br />

mütalaa etmeli ve hepimizin çıkarı için hareket etmelidir.”<br />

Açıkçası kendilerinin de, sadece gelip kurtaracak bir güç tasarlamaları,<br />

Türk Devrimi’nin Panislamcı bütünlüğe karşıtlığının tek<br />

taraflı bir davranış olmadığını kanıtlamaktadır. Üstelik zamanında<br />

sömürgeci güçlere destek vererek Osmanlı ordularını ülkelerinden<br />

uzaklaştırmış olmalarının Türklerde bir güvensizlik yaratacağını da<br />

fark ettiklerini düşündürüyor. 1922 Eylül’ünde Büyük Zafer kazanılınca<br />

bütün İslam dünyasında sonsuz bir heyecan yaşanır. Her tarafta<br />

coşkun gösteriler vardır. Gazi Mustafa Kemal’i İslamın kahramanı<br />

ilan edenler arasında El Ezher’in Şeyhi bile vardır. Hatta Lozan barış<br />

konferansına Ankara ile birlikte katılmayı önerenler çıkmış ancak<br />

Avrupalılar tarafından reddedilmişlerdir.<br />

<strong>Atatürk</strong>’ü halife ilan etme yolunda Hindistan’dan başlayan kampanya<br />

da böyle bir işbirliğini hedefliyordu. İslami dayanışmanın işlemezliğini<br />

hem Dünya Savaşı hem de Kurtuluş Savaşı sırasında<br />

yaşamış olan <strong>Atatürk</strong> bu çağrıyı da ciddiye almamıştır. Hele İngilizlerin<br />

Sünni Hilafeti, Hindistan temsilcisi olarak bu inancı tanımayan<br />

İsmaili lider Ağa Han vasıtasıyla kontrolde tutma girişimleri belirginleşince<br />

“siyasi niteliği bulunamayacağı” gerekçesiyle hilafeti tamamen<br />

lağvetmiştir. Bu girişim üzerine Türk Devrimi’ni dinsizlikle<br />

suçlama çabaları görülür. Ancak bu hususta da birlik değildirler. Suudiler<br />

1927’de Mekke’de düzenledikleri İslam kongresine “şapkalı”<br />

bir Türk temsilcisinin katılmasını kabul etmişlerdir.<br />

Türk Zaferi ile büyük ölçüde etkilenmelerine ve bunu bağımsızlık<br />

savaşlarının en büyük modeli saymalarına karşılık bu ezilmiş<br />

milletler <strong>Atatürk</strong>’ün diğer ilkelerini tam benimseyemedikleri için<br />

Türk Devrimi’nin vardığı hedeflere ulaşamamış ama ondan yarar-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!