01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ Nİ KURANLAR NASIL BİR GENÇLİK İSTİYORDU?<br />

ATATÜRK DÖNEMİ TBMM TUTANAKLARININ VE İLGİLİ DİĞER BELGELERİN ANALİZİ<br />

Vekili Mustafa Necati, çalışma arkadaşları olan eğitimcilerin, gençliği,<br />

“memleket ve millet için feyizkâr ve hayırkâr” olarak yetiştirmeye<br />

çalıştıklarını söylemiştir. 11<br />

Cumhuriyetin kurucusu olan devlet adamları ve aydınlar, yukarda<br />

verilen örneklerde de görüldüğü gibi, gençliğin “mefkûre” sahibi<br />

olarak yetiştirilmesini istemektedirler. Ergani Milletvekili Kazım<br />

Vehbi yaptığı bir konuşmada, dönemin Maarif Vekiline hitaben, tarih<br />

huzurunda soruyorum, “sen bu memleketin evladına bir mefkûre<br />

vermek için... ne yaptın? Tedrisat programlarını ne surette hazırlıyorsun?”<br />

diyerek, Millî Eğitim Bakanını sorgulamaktadır. 12<br />

İstanbul Milletvekili Kazım Karabekir, Maarif Vekâletinin 1925<br />

yılı bütçesi TBMM’de görüşülürken yaptığı bir konuşmada, bir millete<br />

mensup olan insanların birbirini sevecek ve destekleyecek şekilde<br />

yetiştirilmesi gerektiğini söylemiştir. Karabekir’e göre, milletin<br />

fertleri arasında sevgi uyandırmak, “kalbî bir muhabbet” meydana<br />

getirmek gerekir. Ona göre, bir ideal olarak, “Her millet şu düsturu<br />

kabul etmiştir: Bir fert bütün millet için, bütün millet bir fert için.<br />

Bunu böyle fiilen, kavlen her ferde zerk etmek lazım gelir.” 13<br />

İstanbul Milletvekillerinden Akçuraoğlu Yusuf da “ideal”in<br />

gençlik için önemli olduğuna inanmaktadır. TBMM’de yaptığı bir<br />

konuşmada, eğitim kurumlarında gençlere bir “ideal” verilmesini<br />

isteyen Akçuraoğlu, verilmesini istediği “ideal”in anlamını şöyle<br />

açıklar: “Feragati nefis, tesanüt ve şahsi menfaatin umumun menfaatine<br />

feda edilmesi, yekdiğerine muavenet edilmesi, umumi mesai ile<br />

meşgul olma ve küçük şahsi menfaatin ikinci planda bırakılması.” 14<br />

Akçuraoğlu’na göre bu ilkeler toplumların varlığı ve hayatı<br />

için “elzem esaslardır” ve gençler bu ideallere sahip olarak yetiştirilmelidir.<br />

O yıllarda, milletvekilliğinin yanı sıra “Ankara Hukuk<br />

Mektebi”nde de ders veren Akçuraoğlu Yusuf, aynı -konuşmada,<br />

orta ve yüksek öğretim gençliği için “ideallerin” önemli olduğunu<br />

belirttikten sonra, “gençlerde biraz ideal noksanı” gördüğünü söyler.<br />

Ona göre gençler “ferdiyetçilikle biraz fazla ileri gitmekte, “maddi<br />

11 TBMM Zabıt Ceridesi, devre 2, sene 4, 12/4/1927, cilt 31, s. 91<br />

12 a.g.e. devre 2, sene 1, 23/2/1340(1924), cilt 6, s. 264.<br />

13 a.g.e. devre 2, sene 2, 25/2/1341(1925), cilt 14, s. 305<br />

14 a.g.e. devre 3, sene 3, 18/5/1930, cilt 19, s. 108.<br />

187

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!