01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

642<br />

şimdilik daha uygun olur…” 29<br />

CEMALETTİN TAŞKIRAN<br />

Aldığı emir üzerine, Özdemir Bey, sivil giyindirilmiş bir grup<br />

askerle bölgeye gitmiş İngilizlere bölgede büyük zorluklar çıkarmış<br />

ve İngilizlerin bölgedeki aşiretleri kandırmasını önlemiş hatta İngilizlerle<br />

çarpışmıştır. 10 Mayıs 1923’de bölgeden dönmüştür. Amacımız,<br />

Özdemir Bey’in Revandız bölgesindeki faaliyetlerini anlatmak<br />

değil, Mustafa Kemal <strong>Atatürk</strong>’ün en sıkışık, en kritik, en hassas zamanlarda<br />

bile, verdiği kararların arkasında durduğunu göstermektir.<br />

Vereceğiniz ikinci örnek de çok bilinen bir örnektir. Aslında bunun<br />

1.kısmını da Mustafa Kemal <strong>Atatürk</strong>’ün kararlılığında aktardık.<br />

Bu olayın devamı da, Mustafa Kemal <strong>Atatürk</strong>’ün kararlarının arkasında<br />

nasıl durduğunu gösteriyor.<br />

Mahzar Müfit Bey’e, Erzurum’da, 7-8 Temmuz 1919 gecesi<br />

“Türkiye, Cumhuriyet olacaktır, Padişah ve Hanedan hakkında zamanı<br />

gelince icabeden muamele yapılacaktır. Tesettür kalkacaktır.<br />

Fes kalkacak, medeni milletler gibi şapka giyilecektir. Diyen Mustafa<br />

Kemal <strong>Atatürk</strong>, bunları hayalcilik olarak değerlendiren ve yazmaktan<br />

vazgeçen Mahzar Müfit Beyi 1925 <strong>yılında</strong>, Kastamonu’da<br />

şapka giyilmesi ilan edip Ankara’ya dönünce orada bulunanlar arasında<br />

görür. Hemen yanına çağırır ve şöyle der: “….azizim Mahzar<br />

Müfit Bey, kaçıncı maddedeyiz? Notlarına bakıyor musun? 30<br />

Mustafa Kemal 1919’da verdiği ve not ettiği kararlarının<br />

1925’lerde de arkasında olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır.<br />

Bu konuda vereceğimiz son örnek ise, yine Misak-ı Millî sınırlarımızla<br />

ilgili 1937 yılına ait bir olay. Mustafa Kemal <strong>Atatürk</strong>’ün<br />

ölümünden 1 yıl kadar önce konu Hatay meselesidir. Bilindiği gibi<br />

Hatay, Ankara ve Lozan Antlaşmasın’da, özel bir statü ile, Suriye<br />

sınırlarında kaldı Ancak, Suriye’de manda idaresi kuran Fransa,<br />

1936 <strong>yılında</strong> Suriye’ye bağımsızlık verdi. Türkiye aynı bağımsızlığın<br />

Hatay’a da tanınmasını istedi. Fransa buna razı olmadı. Böylece<br />

de 1936’dan 1938, 39’a kadar Hatay meselesi, gittikçe gerginleşerek<br />

Türkiye’yi meşgul eden bir mesele oldu. Hatay Misak-ı Millî sınır-<br />

29 Cemalettin Taşkıran, <strong>Atatürk</strong> ve Misak-ı Milliyeye ait bir belge, Yeni Türkiye,<br />

Yıl: 1998, sayı:23-24, s.249-250-251-252.<br />

30 Mazhar Müfit Kansu, a.g.e., s.134.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!