01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

862<br />

KOPİ KYÇYKU<br />

Balkan Paktına girmesiyle ilgili olarak, şimdiye kadar herhangi bir<br />

teşebbüs yapılmamış ve somut girişimlerde bulunulmamış ise, bu<br />

hususta, kendi menfaatleri dikkate alınmıştır. Benim arzum Arnavutluğu<br />

bu Anlaşmanın tabîi ve daimî bir üyesi olarak görmektir. Arnavut<br />

Devleti, uygun şartlara kavuşunca, en kısa zamanda, bir arzunun<br />

gerçekleşmesini ümitle beklemekteyiz. Arnavutluk her ne kadar, bu<br />

Anlaşmada olmazsa da, işler bir yola konulmuştur ki, Arnavutluk<br />

Hükûmeti, Balkan hudutlarını garantili ve bilmiş sayılmaktadır.”<br />

(Ayni yer).<br />

Geleneksel Arnavut-Türk ve Balkan - Türk ilişkileri iyi bir istikamette<br />

devam etmiş ise, hattâ fevkalâde bir seviyeye yükselmiş ise,<br />

bunu, her şeyden ve herkesten önce, büyük <strong>Atatürk</strong>’e borçlu olduğumuzu<br />

düşünmekteyim. O’nun realizmi ve ileri görüşü, sayesindedir<br />

ki, bu gün dahi, Balkan, özellikle Arnavutluk ile Türkiye, iyi ve kötü<br />

günlerde, yan yana devam etmektedirler.<br />

Bazılara göre, 1920, 1930 hatta 1940 yıllarında, Kemalist Cumhuriyeti,<br />

Türkiye’nin Avrupa’ya ilgisi olmadığı, hatta ve hatta, Avrupa<br />

ülkesi olması için çaba sarf etmediği şeklinde söylentiler vardır.<br />

Bu yönde, o zamanlar iki çeşit hareket vardı. ilk önce, on sekizinci<br />

yüzyılın (XVIII. yy) sonlarında Türkiye’de başlatılan laikliğe<br />

giden genel bir yapılanma vardı. Bu olay Mustafa Kemal’in yaptığı<br />

bir konuşmada toplumun, Avrupaî bir uygarlığa ulaşması gerektiği,<br />

fakat Türk kökeninin unutulmamasının, şart konulduğunu açıklıyordu.<br />

Türkiye’nin bir Avrupa ülkesi olarak görülmesi, o zamanlar,<br />

millîyetçi bir hareket görülüyordu ve böylece Türkler de Avrupalılara<br />

eşit olacaklardı. Elbette tarihe dayanarak, ve tarihi olaylarla<br />

tasdik edilerek, bu batılaşma biraz tereddüt gösteriyordu; çünkü<br />

Türkiye’nin modernleşme yolu Avrupa ile kavga etmekten geçmişti.<br />

Özgürlük savaşında, Türkiye, elindeki silâhıyla, Yunanistan’a<br />

ve Ermeniler’e hak tanıyan Avrupa’nın karşısına çıkmıştı. Çünkü,<br />

Avrupa, Osmanlıyı bölmesinden öte, Türkiye’yi de bölmek istemişti.<br />

Neticede, 1920’de imzalanan Sevr Antlaşmasına göre, Türkiye<br />

Yunanistan’a Ege bölümünden bir parça ve Doğu-Anadolu’dan,<br />

Ermenilere bir parça toprak vermişti. Bu gün bile millîyetçi konuşmalarda,<br />

Türkiye’nin Avrupa’ya zorla girmek istediği ve yine<br />

Türkiye’nin Avrupa’nın iznini almadan geliştiği söyleniyor. Bu günkü<br />

Türkiye toplumunda “Sevr kompleksi” denilen ve laikler tarafın-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!