01.05.2013 Views

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

doğmunun 125. yılında mustafa kemal atatürk - Atatürk Araştırma ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

BİR ASKERÎ DEHA OLARAK ATATÜRK’ÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ VE<br />

ORDU-MİLLET DAYANIŞMASINA VERDİĞİ ÖNEM<br />

sistemli çalışmaların, yenilmesi imkansız güvencesidir” 62 sözleriyle<br />

bunu açıklamıştır.<br />

Sistemli bir askerî eğitim gören <strong>Atatürk</strong>, bütün rütbelerini muharebe<br />

meydanlarında almış, kazandığı askerî başarılarla Birinci Dünya<br />

Harbinin akışını değiştirmiş, Türk İstiklal Harbi ile bağımsız millî<br />

devletimizin kurulmasına öncülük etmiş ve bu mücadelesiyle bütün<br />

mazlum milletlere ilham kaynağı olmuş bir önderdir. O her şeyden<br />

önce ileri görüşlü, inisiyatif ve sorumluluk sahibi, cesur, disiplinli ve<br />

otoriter bir askerî deha idi. Ömrünün büyük bir bölümü savaş meydanlarında<br />

geçen ve “bir milletin hayatı tehlikeye girmedikçe harp<br />

meşru değildir, bir cinayettir” diyen harp sanatının bu eşsiz önderi,<br />

uygulamalarıyla dünya barışının sağlanmasından yana olduğunu da<br />

göstermiştir.<br />

<strong>Atatürk</strong>’ün askerî dehasının bir göstergesi de Amerikalı General<br />

Mc Arthur’la 28 Eylül 1932 tarihinde yaptığı görüşmede söyledikleridir.<br />

<strong>Atatürk</strong>, Mc Arthur’a; Versay Antlaşmasının İkinci Dünya Harbinin<br />

tohumlarını attığını, Almanya’nın bütün Avrupa’yı ele geçirecek<br />

bir orduyu kısa sürede kurabileceğini ve harbin 1940-45 yılları<br />

arasında olabileceğini, bu harpte Amerikanın tarafsız kalamayacağını,<br />

Avrupa’da çıkacak harbin başlıca galibinin ne İngiltere, ne Fransa<br />

ve ne de Almanya değil, sadece Sovyet Rusya olacağını söylemiş ve<br />

olaylar aynen böyle gelişmiştir. 63<br />

“Askerlik Sanatı”nda topyekûn harp prensibi <strong>Atatürk</strong>’ün dehasıyla<br />

Sakarya Savaşı’nda uygulanmıştır. Topyekûn harp konusunda<br />

ilk eser, 1935 <strong>yılında</strong> Alman generali Ludendorf tarafından<br />

yazılmış ve yayımlanmıştır. Ludendorf, topyekün harp konusunu<br />

açıklarken şu ifadeyi kullanır: “ (topyekün harp konusunda)...Anlatmak<br />

istediğim şeylerin göz kamaştırıcı uygulaması Türk Millî<br />

Mücadelesi’ndedir.” 64 Ludendorf, bu sözü ve topyekün harp hakkındaki<br />

düşüncelerini <strong>Atatürk</strong>’ün uygulamasından 13 yıl sonra söylemiştir.<br />

Aslında diğer ulusların II. Dünya Savaşı döneminde uygulamaya<br />

koydukları topyekün harbin ilk uygulayıcısı Kurtuluş Savaşı<br />

62 <strong>Atatürk</strong>çülük, c. I, s. 194.<br />

63 Nusret Baycan, Aynı eser, s. 62.<br />

64 Cihat Akçakayalıoğlu, <strong>Atatürk</strong>: Komutan, Devrimci ve Devlet Adamı<br />

Yönleriyle, Gnkur. ATASE Bşk.lığı Yay., Ankara 1980, s. 363.<br />

381

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!