13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SONUÇ<strong>Ankara</strong>'da oluşan 'yeni' bürokratik sınıf, dış politika alanında uluslararasısistemin öngördüğü bölgesel politikaları kendi lehine dönüştürmeyiamaçlamış ve bunda azımsanamıyacak derecede başarı göstermiştir.Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyeti'ne geçiş dönemi kimialanlarda taktiksel ricat yapmaya elverişli ortam sunmuş, <strong>Ankara</strong> hükümetide bu tarihsel kavşakta, silahlı mücadeleyi değişen koşullarda ortayaçıkan yeni faktörlerle anlamlı irtibatlandırarak gerektiğinde taktiksel vefiili ricat yapmıştır.Atatürk döneminde uygulanan bölgesel dış politika, uluslararası sisteminkendisini yapısal anlamda değiştirmeye yönelik olmamıştır. Bu dönemdeTürkiye uluslararası sistemin öngörülerini kendi lehine dönüştürmeyeçalışarak bu dönemin realist yaklaşımına uygun bir strateji takipetmiştir. Bölgesel güvenlik anlaşmaları iki Dünya Savaşı arası dönemintipik özelliklerindendir. Dönemin uluslararası örgütlerinden Milletler Cemiyetiağırlıklı olarak Britanya ve Fransa'nın kontrolü altında olması,bölgesel sorunlara çözüm üretecek mekanizmaları üretememesi ve halen19. yüzyıldaki güç dengesi politikasına dayalı realist yaklaşımın aşılamamasıdoğal olarak diğer aktörlerde olduğu gibi Türkiye'yi de realist bölgeselpolitika arayışına sevk etmiştir. Bu dönemin diğer önemli bir özelliğiise Türkiye'nin ikili anlaşmalarını çoklu anlaşmalara çekmeyeçalışmasıdır. Bunun temel nedeni yukarıda tartışıldığı gibi Türkiye'ninkarşılaştığı savunma problemiyle ilgilidir. Türkiye savunma zaafı olanbölgelerde çoklu güvenlik ağları oluşturmaya çalışmış ve bu konuda BalkanPaktı örneğinde hedeflerine büyük ölçüde ulaşmıştır. Fakat Türkiyetehdit algılamasının en keskin olduğu Akdeniz bölgesinde İtalya'ya karşıBritanya ve Fransa'yı uzunca bir süre ikna edememiş ve dolayısıylaBalkanlarda elde ettiği başarıyı Akdeniz bölgesinde elde edememiştir.Türkiye Sad-Abad Paktı'nı imzalayarak Güney Doğu sınırında savunmasorunsalından çok bölgedeki istikrarsızlık faktörlerinin kendileriniyeniden üretmesini ve çatışmaya dönüşmesini önlemeye yönelikolmuş ve dolayısıyla bu bölgede siyasi istikrarın sağlanmasını hedeflemiştir.Bu dönemde Türkiye'nin savunma giderlerinin genel bütçedeki yeri% 30'lardan giderek yükselişe geçmesi ve ikinci dünya savaşı arifesinde% 50'ye ulaşması 1930'lu yılların ikinci yarısında uluslararası konjonktürünne kadar hızlı değiştiğini göstermektedir. Bu eğilim bir anlamda budönemde güvenlik anlayışında askeri savunma boyutunun ne kadar önemsendiğinigöstermesi açısından önemlidir. Fakat, aynı derecede önemliolan bir başka nokta; bu dönemde Türkiye'nin diplomasiye de önem vermesidir.Sağlıklı ve temellendirilebilir analiz yapabilmek için gerekli olankabine tutanakları bulunmadığı için kesin sonuçlar çıkarmanın mümkünolmamasına rağmen, izlenen dış politikanın verdiği ip uçlarından yola çı-141

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!