13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Menderes hükümeti bu alanda daha da ileri giderek, Kıbrıs anlaşmazlığısırasında, 6 Eylül 1955 günü, İstanbul'da ortaya çıkan halk gösterilerindeolduğu gibi, dış siyasetteki olayları bir iç siyaset aracı olarak kullanmaktançekinmemişti 1 .İslamiyetçiliğe dönüş yolunu açan Demokrat Parti dönemi, Atatürk'ün,devrimlerin, gericiler ve köktendinciler tarafından, demokratikbir düzende saptırılabileceği konusundaki kaygılarını haklı çıkarmıştı.Demokrat Parti'nin yerini, iktidara gelen Adalet Partisi almıştı. AdaletPartisi hükümetinin başına ilk kez kırsal kesimi temsil eden bir Başbakan;Süleyman Demirel seçilmişti. Süleyman Demirel otoriter bir düzenyerine, demokratik bir siyaset izleyerek Menderes'in hatalarını yinelememeyebüyük özen gösterdiyse de, köktendincilere ödünler verilmesini önleyemedi.CHP'nin yeni başkanı Bülent Ecevit ise 1973'de, Erbakan'ınİslamcı Milli Selâmet Partisi ile hükümet ortağı olmaktan çekinmemişti(Milli Selâmet Partisi 1983'de Refah Partisi adıyla ortaya çıkacaktı). Ecevit'inİslamcılara verdiği ödünler, 1947'de İnönü'nün verdiği ödünlerebenzer niteliktedir. Bu bağlamda 1975 yılında Demirel, hükümet ortaklığınınvazgeçilmez koşulu haline gelen Milli Selâmet Partisi ile ortaklıkkurmakta hiçbir sakınca görmemişti.12 Eylül 1980 askeri müdahalesi, Atatürkçü laiklik kavramına tamamiyleuygun bir doğrultuda gerçekleşmemişti. Fakat Atatürk ilkeleri hervesileyle vurgulanmış, özellikle Kenan Evren'in konuşmalarında ve yeniokul programlarında, Atatürk'ün yüceltilmesi üzerinde ısrarla durulmuştu2 . Oysa yalnızca Atatürk'ün kişiliği üzerinde ısrarla durulmasının yanlışyorumlara yol açabileceğine daha önce değinmiştik. Evren 1982 Anayasasının24. maddesi ile ilkokul ve ortaokullarda dini öğretimi zorunluhale getirmişti 3 . Bu gelişmeyi Füsun Üstel şöyle yorumlamaktadır: "Ger-1. Türkiye, 1923 Lozan Antlaşması ile Kıbrıs'ın Büyük Britanya'nın egemenliğine girmesinikabul etmişti. Büyük Britanya'nın adada iki ayrı halkın varlığını kabul ettiğibir sırada, Kıbrıs Rumları için "kendi kaderlerini saptamak" hakkını isteyen Yunanistan,sorunu 1954 yılında Birleşmiş Milletler Örgütü'ne götürmüştü. Adada Türkler veRumlar yaşarken, yasadışı bir kuruluş olan "EOKA", terörist bir kampanya başlatarakadayı Yunanistan'a bağlamak anlamına gelen, "Enosis" istiyordu. Türk halkınınbu olayları öfke ile izlediği bir ortamda, Selanik'te, Atatürk'ün evine bomba koyulduğusöylentisinin yayılması üzerine 6 Eylül 1955 günü İzmir, <strong>Ankara</strong> ve İstanbul'daoldukça sert geçen tepki gösterileri başlamıştı. Biz bu olayları Menderes hükümetininkamuoyunun dikkatini iç olaylardan uzaklaştırarak, dış sorunlara çekmek için uyguladığıbir siyasi yöntem olarak değerlendirmekteyiz (Bakın. Menter Şahinler-Türkiye'nin 1974 Kıbrıs siyaseti, Rumeli Kültür ve Dayanışma Derneği, istanbul,1979, s. 24). Fransa Maslahatgüzarı da olayları "dini fanatizmin gösterisi" olarak değerlendirmektedir.(Fransa Dışişleri Bakanlığı arşivleri, seri 37. Maslahatgüzar PierreSiraud'nun Bakan A. Pınay'a gönderdiği 17 Ocak 1956 günlü rapor, s. 62).2. Xavier Jacob, "les tendances actuelles de l'enseignement" in Paul Dumont ve FrançoisGeorgeon, La Turquie au Seuil de L'Europe, L'Harmattan, Paris, 1991, S. 119-120.3. Xavier Jacob, a.g.e., s. 23.314

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!