13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bütün bunlardan sonra, bugüne dek yeryüzünün sahne olduğu bellibaşlı düşünce akımlarının ve inanç sistemlerinin hemen hepsi gibi Kemalizm'inde küreselleşmeci olduğu sonucuna varabiliriz. Ancak, bunlarınher birini diğerinden ve diğerlerinden ayıran derin farklar bulunduğunugörmek zorunda olduğumuzu da unutmamamız gerekir. Bu farklılığı yaratan,ne türde, ne nitelikte bir küreselleşme sağlanmak istendiğidir. Buçerçevede önem taşıyan en can alıcı fark ise nasıl bir iktidarın egemenliğialtında küreselleşileceği sorusuna bulunacak yanıta göre açıklık kazanabilir.Dolayısıyla, Kemalizm'in nihai amacı ile günümüzdeki küreselleşmeninyöneldiği hedef arasındaki farkı da bu soru bağlamında araştırmak gerekecektir.Nasıl Bir Küreselleşme?Yukarıda değindiğimiz küreselleşmeci eğilimlerin her birinin kendisineözgü bir iktidar yapılanması öngürdüğü ve bu iktidarın belirlediği biregemenlik kavramına göre biçimlenmiş bir dünya amaçladıkları bellidir.Günümüzün küreselleşmecilerinin ne tür bir iktidarın egemenliği altında,nasıl bir küreselleşmeden yana oldukları her zaman açıkça ortaya konulmuşdeğildir.Çoğu yerde, küreselleşmek için uluslararası pazara açılmak ve bu pazarınyasalarına kayıtsız şartsız teslim olmak gerektiğini ileri sürerler.Onlara göre, Adam Smith'in 19. yüzyıl başlarında söylediği gibi, uluslararasıpazarın da bireysel kararların bileşkesinden ibaret olan ünlü "görünmeyenel"den başka yöneticisi yoktur. Üstelik iddia etmektedirler kiezen-ezilen, sömüren-sömürülen çelişkisinden söz etmek modası geçmişbir şarkıyı terennüm etmekten farksızdır; artık, uluslar arasında kendi deyimleriylebir "karşılıklı bağımlılık" dönemi başlamıştır ve emperyalizmdönemi sona ermiştir. Bu iddialar karşısında İncil'deki ünlü sözü anımsamamakelde değil: "Şeytanın en büyük kurnazlığı kendisinin olmadığınabizi inandırmasıdır".Gerçekte ise Adam Smith'in sözünü ettiği gibi bir serbest rekabetdüzeni, yalnızca bazı ders kitaplarında yer almış; gerçek yaşamda hiç birzaman gerçeklik kazanmamıştır. Gerçekte tüm pazarlar gibi uluslararasıpazarın da sahibi vardır. Uluslararası pazar, tüm pazarlar gibi, bir görünmeyenelin değil; giderek görünen, IMF, Dünya Bankası gibi uluslararasıodaklarda somutlaşan uluslararası boyutlu tekellerin egemenliği altındadır.Yeryüzünde bir "dev şirketler ve cüce devletler" dönemi başlamış bulunuyor4 . Sayıları beşyüze varan çok uluslu şirket, dünya ticaretinin%70'ini elinde tutmaktadır.Küreselleşmeye koşut olarak etkinlik alanları genişleyen uluslarüstüiktisadi güç odakları, tek kutuplulaşan dünyada rakipsiz kalan süper4. Ignaciot Ramonet, "Firmes geantes Etats nains", Le Monde diplomatique, juin 1998,s.l.259

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!