13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

duğu ve bunu çok hızlı ve sürekli yenileştirdiği de farkedildi. Hem arayıkapatmak hem de o yinelenme hızına erişebilmek için aynı derecede hattadaha hızlı olmak gerekiyordu. Batının aydınlanma ve Sanayi Devrimi ileeriştiği noktalara ulaşmanın zorunluğu belirmişti. Günümüzde de hâlâ,Osmanlı kurumlarının ıslahıyla çözüm bulunmamış olmasını eleştirenlererastlanıyor. Hataları, kurumları bu yöntemi Osmanlı yönetiminin üç yüzyıla yakın denediği ama başarı sağlayamadığını unutmalarıdır. Son anda,tam çözülmenin önlenemeyecek hale geldiğini farkettiklerinde Sultan veyardımcıları ortada görünen tek çözüm formülüne sarılmışlardır.Bir diğer sık eleştiri de bu yöntemin toplumun sorunlarını çözememişolduğu hakkındadır. Bu sebeple sürecin doruğunu oluşturan AtatürkDevrimleri ve Cumhuriyeti hedef alan eleştirilerin yoğunluğu dikkatiçeker. Unutulan husus Osmanlı dönemindeki girişimlerin iç sorunlardançok dış etkenlerle frenlenmiş olmasıdır. Parçalanma sürecine girmiş bulunandevlet, çağdaşlaşma azminden vazgeçmemekle birlikte emperyalistlerinhırslarını engellemek için daha da büyük çaba sarfetmek zorunda kalmıştı.Bu yüzden atılan bir ileri adımı bazen bir ya da iki geri adımizliyordu.Ancak, Sevr'i zorlayanlara silah gücüyle Lozan'ı kabul ettirip toplumutam bağımsızlığa kavuşturduktan ve ülkenin iç işlerine hiçbir yabancıdevletin karışmamasını sağladıktan sonra Atatürk'ün devrimci aceleciğinebaşvurması, en uygun zamanı yakalamış olmanın bilincinde olduğunukanıtlar.Gerçekten her biri en az 60-70 senedir tartışılan ama kesin şekil verilememişkonuların hepsi 6-7 yıllık bir süre içinde karara bağlandı. Bunlardatekrar geri adımlar atılmasını önlemek ve Osmanlı kararsızlığınadönmemek için de gereken kurumsal ve yasal yapılar oluşturuldu. CumhuriyetinOsmanlı'dan apayrı bir yapı olduğu görüşü ve eskiyle hiçbirbağlantısı kalmadığı anlayışının kökeninde bu farklılaşma vardır. Bu kopuşunen belirgin şekilde görüldüğü alanlar cumhuriyetin ilanı ve laikliğinkabulü olmuştur. İşin ilginç yanı çok hızla birbirini izleyen devrimkararlan içinde en ihtiyatla alınan ve aceleye getirilmeyen bu ikisi olmuştur.Hakimiyet-i Milliye deyimi 1908'de İkinci Meşrutiyet'in ilanıylayoğun şekilde kullanılmaya başlanmış, Parlamento'nun sultana nazaranyetki üstünlüğü pekiştirilmişti. <strong>Ankara</strong> Büyük Millet Meclisi daha da ileribir adım attı ve 1921 anayasasıyla bunu kesin olarak belirtti. Atatürk'ün,hemen cepheye gidip savaşmaya girişmesini isteyenlere karşı önce, yetkiyisadece milletten alan bir yasama ve yürütme organı oluşturmaya özengöstermesi, hatta buna tam devrimci nitelikle yargı yetkisini de verdirmesi,konuya ne kadar önem verdiğini gösterir. 1920-1922 arasında ulusalhareketimizi değerlendiren bütün Batılı gözlemciler, <strong>Ankara</strong>'da bir cum-61

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!