13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

gürlüklerin en çok tahribe uğratıldıkları dönemlerde bile böyle bir durumgörülmemiştir. 12 Eylül rejimi döneminde çok sayıda kamu görevlisininve üniversite öğretim üyesinin görevine, savunmalarına baş vurulmaksızınve gerekçe gösterilmeksizin son verilmiştir. Bunlar arasında, etnik nedenlerlegörevine son verilmiş olan tek kişi yoktur. Değişik etnik kökendeninsanlar, 12 Eylül rejiminin kurduğu üniversite düzeninde de etkin veönemli görevlerini sürdürmüşlerdir.Türkiye'nin durumundaki bu farklılığın, kimi Batılı gözlemcilerinanlamaları zor olan bazı tarihsel nedenleri bulunduğunda kuşku yoktur.1492'de İspanya'da Katolikler tarafından yakılma tehlikesiyle karşıkarşıya gelen Yahudiler, sığınacakları yeri Osmanlı topraklarında bulmuşlardı.Hitler'in zulmünden kaçan Yahudi asıllı bilim adamları da Atatürkzamanındaki üniversitelerde, yalnızca sığınmak değil, özgürce bilimselfaaliyette bulunmak olanağını elde ettiler.Türkiye'nin ırkçılık ve yabancı düşmanlığı konusundaki farkını doğuranunsurlar arasında, geleneksel Anadolu hümanizmasına ek olarak veondan etkilenmiş bir unsur olması dolayısıyla Kemalizm'in önemli biryerinin bulunduğunu kabul etmek gerekir.SonuçCumhuriyetin, 75. yılına eriştiği bir tarihsel aşamada, tüm dünyadaetkisini duyuran bir gerçek olarak ortaya çıkmış bulunan küreselleşme olgusuyladerinden çeliştiğini görmüş bulunuyoruz. Bu çelişki, ulusal devlet,demokrasi, sosyal devlet ve uluslararası sömürü gibi konularda yoğunlaşmaktadır.Cumhuriyete ve onun temellerinde yatan Kemalizmeyönelik saldırıların son yıllarda olağanüstü bir kabarma göstermesini, buçelişkiden bağımsız olarak açıklığa kavuşturmak olanaksız görünüyor.Cumhuriyete ve Kemalizm'e yönelik saldırılar, hedefleri aynı olmaklabirlikte, değişik saflardan kaynaklanıyorlar.Bu saldırıların başında, dinsel görünüme bürünmüş olanlar geliyor.Cumhuriyetin ilk yıllarında, hemen hepsinin arkasında emperyalizminçirkin yüzünün sırıtmakta olduğu belirlenmiş olan bu tür saldırıların sayısızörnekleri görülmüştür. Atatürk'ün "Söylev"inde anlatılan Sait mollaolayı, Şeyh Sait isyanı vs.... bunlardan ilk ağızda akla gelenleridir.Din sömürüsü olgusu, 2. Dünya Savaşı sonrası yıllarda ve özellikle50'li yıllarda yeniden baş kaldırmıştır. Bu durum, dış politika açısındantam bağımsızlıkçı çizginin terk edilmesi ve "Küçük Amerika" olma hayalleriylesüslü yeni bir yörüngeye girilmiş olmasıyla yakından ilgilidir.Bu olgunun, 80'li yıllardan bu yana, küreselleşme rüzgarlarını da arkasınaalarak olağanüstü bir ivme kazandığını görüyoruz.273

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!