13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

mokrat Parti, önde gelen yöneticilerinin devletin sekülerlik ilkelerinedokunmamak için büyük çaba göstermelerine, dinî siyasete karıştırmıyacaklarınıve dinî akımları cesaretlendirmeyeceklerini vurgulamalarınarağmen, gerek sekülerlik anlayışına gerekse sekülerliğin uygulanmasınabelli bir ölçüde genişlik getirdi.1950 yılı Sâmiha ve kardeşi mimar Ekrem Hakkı için önemli bir yılolur. Ekrem Hakkı ve Aydın Yüksel "Fetih Cemiyeti"ni kurarlar. GeneEkrem Hakkı'nin katılımı ile, etken üyeleri arasında Sâmiha Ayverdi'ninde bulunduğu "İstanbul enstitüsü" tesis edilir. Bu derneklerin hedefi öncelikledinî değil, tarihî İstanbul kenti ve Osmanlı mimarisiyle uğraşmaktır.Osmanlı kültür ve geleneklerini tekrar canlandırmak gayesi ön plandadır.Ne var ki bu çabaların ardında, cumhuriyetçi tarih yazımının gelişiminebir göz atmamızı gerektiren belli bir tutum yatmaktadır: Cumhuriyetmilliyetçiliğinin yerleşmesi ile Türk tarihi fiilen yeniden yazılmışoldu. Çok halklılık kimliğini temsil eden Osmanlı kavramı 19. yüzyılakışı içinde ve azınlık milliyetçiliği karşısında anlamını kaybedince, yerinebaşka bir kavram getirmek gerekti. Saray vak'a nüvislerinin gelenekseltarih yazımında "hanedanı tanrısal irade tarafından yönetimine gönderilenebedî devlet" ("devlet-i ebed'müddet") kavramı azınlıkların milliyetçilikakımları sürecinde anlamını kaybetmiş, ortaya yeni bir gerekçeçıkmıştı. Bu görüş, bir yeni Türk tarihinin varlığını idrak ettikten sonrabu tarihin İslam ile ilişkisinin nasıl olması gerektiğini irdeledi: ya İslamtarihi içinde ya da tamamen ondan ayrı -ve öncelikle kendi millî devletininmeşruiyetinin hangi temele dayandırılacağı. Başlangıçta milliyetçiliğinİslam'la bağdaştığı savunulurken, Atatürk bir bakıma "Türk TarihTetkik Cemiyeti"nin öncüsü olarak 1928/30 yıllarında, Osmanlı tarihinireaksiyoner olarak gösteren ve Osmanlıdan önce var olan, özgür ve demokratikbir Türk ulusunu ona karşı çıkaran Türk Tarih Tezini ortaya attı.1931'de kurulan "Türk Tarih Tetkik Cemiyeti" (sonradan "Türk TarihKurumu" adını almıştır) tarafından yazılıp yayılan bu resmî Türk tarihiözellikle yeni Cumhuriyet'in yayımladığı okul kitaplarında görünüyorduve Osmanlı devletini olumsuz tasvir ediyordu. Başkentin <strong>Ankara</strong>'ya taşınması,dilin arap ve farsça sözcüklerden arındırılması ve Türk dilinibütün dillerin kaynağı ilan eden "Güneş Dil Teorisi" gibi modeller, "özTürklük" düşüncesinin ve Osmanlı geçmişinden soyutlanmak siyasetininen belirli örnekleridir. Bir süre Osmanlı devleti, Orta Asyadaki "AltınÇağ"ın yanında kabul edilmez nitelikte sayılmıştır. Artık bu değişecekti.Atatürk milliyetçiliği millete gurur duyacağı yeni bir kimlik ve geçmişvermek istemekle beraber aslında az ya da çok belirgin bazı eksikliklerbırakmıştır. Çok zaman temalaştınlan, yeni başkenti inşa için <strong>Ankara</strong>'yagiden bazı Cumhuriyet aydınlarını rahatsız eden İstanbul hasreti bununsembolik bir ifadesini taşır (mesela Yakub Kadri Karaosmanoğlu "<strong>Ankara</strong>"romanında Cumhuriyet aydınlarının bu ruhî durumunu anlatır).Şimdi burada konuyu tekrar Sâmiha Ayverdi'ye bağlayabiliriz. Ayverdi,değindiğim gibi, Cumhuriyet elitinin başlangıçta ortadan kaldırmak212

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!