13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

diyordu, "Değişmelerin sabit ve durgun kuralları yoktur. Bir toplumamutluluk getiren bir sistem, bir başkasının yıkımına neden olabilir. Onuniçin biz benzememekle ve benzetmemekle övünmeliyiz. Kendimiz olmalıyız".NUTUK'ta da izledikleri yolu daha açık bir biçimde bu gerekçeyedayandırır: "Bizim programımıza karşı çıkanlar, onu, görmeye alışık olduklarıbir kitaba, yani doktrine benzetemiyorlardı. Oysa bizim programımıztemelliydi ve işlemseldi. Biz de isteseydik, uygulanamayacak düşünceleri,kuramsal ayrıntıları yaldızlayıp bir kitap yazabilirdik. Öyleyapmadık. Ulusumuzun maddi ve manevi gelişme gereksinimleri doğrultusunda,sözlerin ve nazariyelerin önünde gitmeyi tercih ettik"."Sözlerin ve kuramların önünde gitmek". Bu, 'Yaşam kuramları izlemez,kuramların yaşamı izlemesi gerekir' bilincini anlatmaktadır.Bu bilinçle Atatürk, üst yapı-alt yapı ayrımının analitik bir çabadanöteye bir anlam taşımadığını, gerçekte toplumsal yapının her biri ötekiniderinden etkileyen bir bütünlük oluşturduğunu gözönünde bulundurarakdevrimi yönetmiştir. Bu bakımdan eğitim kurumunun ekonomik ve toplumsalgelişmenin başlıbaşına bir kaldıracı olarak kullanılabileceğini göstermiştir.Çünkü, Türk devrimi asıl olarak eğitim yoluyla gerçekleştirilenbir devrimdir. "Üretici bilgi, beceri ve alışkanlıklarıyla" çağdaş demokratikinsanı yetiştirmeği amaçlayan Türk eğitim kurumu, aynı zamanda ekonomikkalkınmanın da verimli etkeni olmuştur.'Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli, kültürdür." diyen Türk devriminin,bir toplumu toplum yapan, güçlü ve gönençli kılan güç kaynaklarınınhem düşüncel güçler, hem de maddi güçler olduğunu belirtmiş olmasınındemokrasi kuramı açısından önemi büyüktür."Bireyler düşünür olmalıdır. Bireyler düşünür olmadıkça bir toplumuiyiye de kötüye de herkes yöneltebilir. Onun için biz örgütümüzde işeköyden, mahalleden, yani bireyden başlıyoruz"."Düşünceler çağdışı, akıl ve mantığa aykırı ise, o toplumun hayatıhastalıklıdır." der Atatürk. Bir yandan "bilgi, beceri ve alışkanlıklarıylainsan" öğesinin "eğitim" kurumunun ürünü olduğu gerçeğini vurgulayarak,ayrıca halkın coşkulu katılımı sağlanmadıkça ne bir ulusal bağımsızlıksavaşını kazanmaya, ne de bir kalkınma plan ve programını başarıylauygulamaya olanak bulunmadığını görüp göstermekle, eğitimin "üstyapı" değil birinci sınıf bir "alt yapı" öğesi olduğunu gösermiş, "üst yapıaltyapı" ayrımının analitik amaçla başvurulan bir soyutlamadan başka birşey olmadığını ortaya koymuştur. Bu sayede "Demokrasi, asıl olarak düşünseldir,ahlakidir; asla bir mide konusu değildir. Demokrasiyi bir midekonusuna indirgeyenler, yurttaşın özgürlük ihtiyacını uyutmak isteyenlerdir."kavrayışına da ulaşmıştır; böylece toplumu her türlü diktacı yönetimdensakınmanın güvencesini de getirmiştir.Eğitimin ekonomik kalkınmanın etkin bir kaldıracı olduğunu kanıtlamakla,"kalkınma kuramına" da önemli bir katkı yapmıştır Türk Devrimi.13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!