13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dünyasına bağlamak, Türk bilim adamlarının oradaki rolünü ve çalışmalarınınyerini saptamak idi.Bildirimde Türkiye'deki türkoloji araştırmalarının Cumhuriyet döneminde,özellikle bu dönemin başlangıcından 50-60 yıllarına kadar yaptığıgelişmesinde Avrupa bilim dünyasıyla bağlantıları üzerinde durmak istiyorum.Bu tabloyu çizerken kendi sahamla, yani dil bilimiyle ilgili sorunlarüzerinde daha etraflıca durmamın bağışlanmasını rica ederim.Konumun temel sorunlarına dokunmadan önce uluslararası türkolojiaraştırmalarının o zamanki durumuna kısa bir bakış sunmama izin verilsin.Bu dönemin, yani bu yüzyılın 20-30 yıllarının türkolojisini incelerken,uluslararası demek pek tabii Avrupalı demektir. Çünkü türkoloji denizaşırıülkelerde, bilindiği gibi, ancak 2. Dünya Savaşı'ndan sonrakurulup gelişmeye başladı.Dil biliminin doğuşunun 19. yüzyıldaki bilimsel araştırmalarının birbaşarısı olduğu iyi biliniyor. Temel sonuç diller arasındaki genetik bağlarınkeşfedilmesi idi. Bunun sonucunda geniş bir yeni araştırma sahası ortayaçıkmıştı: Dilleri tarihi karşılaştırma temelinde araştırmak sahası. Busahanın içinde Hint-Avrupa dilleri başlangıç noktasını oluşturuyordu vekısa zamanda diğer dillere de aynı yaklaşımın getirilmesine olanak açılıyordu.Sami, Fin-Ogur ve diğer dillerin karşılaştırmalı tarihi analizi onlarınsadece genetik akrabalığını ispat etmekle kalmadı, bu halkların geçmişihakkındaki araştırmalarını bir çok yeni yön ve soruyla zenginleştirdi.Avrupa ve Asya dillerinin araştınlmasındaki bu önemli olaylar Türkdillerinin incelenmesi konusunda da ilgi uyandırdı. O zaman, bu sahada,dille ilgili anıtlar veya çağdaş diller ve lehçeler sahasında çalışan tümbilim adamları için, Anadolu'da, Sibirya'da ve Orta Asya'da konuşulanbu diller arasında genetik akrabalık varolduğu açıktı. Fakat, Hint-Avrupadilleri ile karşılaştırıldığında durumda büyük farklılık vardı. Hint-Avrupadilleri bakımından eski ve ölü diller, Sanskrit, Klâsik Yunanca, Lâtince,Eski Kilise Slavcası v.s. bilim adamlarına binlerce yıl öncesinin dil durumunuaraştırmak için geniş bir tarihî zemin sunuyordu. Türk dillerinde buzemin yoktu ve bilim adamları tarihi perspektiften yoksun kalıyordu.19. yüzyılın sonunda ve 20. yüzyılın başlangıcında beklenmeyenbazı olaylar bu durumu anîden ve tümüyle değiştirdi. Bugünkü Moğolistantopraklarında Orhun Türkleri'nin anıtlarının keşfedilmesi, bunlarınV.Thomsen'in parlak çalışması sonucunda kısa zamanda deşifre edilmesi,bu olayların ilk aşamasını oluşturdu. Bundan kısa bir süre sonra, OrtaAsya'ya giden İngiliz, Fransız, Alman, Japon ve İsveçli kazı ekipleri çoksayıda yazılı belge buldular. Bu araştırmaların Orta Asya'nın gerçek keşfininyolunu açtığını söylemek abartma olmaz. Böylelikle bilinmeyen yazılarve diller ortaya çıkarıldı. Bu bulgular, bölgenin geçmişi hakkındakibilgilerimizi umulmayan geniş bir çapta zenginleştirdi. Türk dilleri konu-810

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!