13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Önemli bir bölümü İstanbul'da doğmuş olup 1922'de Türkiye'denayrılmış olan Yunanistan uyruklarının 28 30.10.1930 antlaşmasıyla Türkiye'denoturma ve çalışma izni alarak Türkiye'ye yerleşmeleriyle, Türkiye'deRum azınlığın "altın çağı" başladı. İki ülke Balkanlarda en iyi ortaklarhaline geldi. 50'lerde iki adada Yunanca eğitim yeniden başlatıldı.Amerikan etkisiyle ikili ilişkiler gelişti ve bu da Partikhane'nin yenidencanlanmasını sağladı.Diğer yandan, her iki eîabli toplumu açısından, sorunlar özüne dokunulmadanolduğu gibi bırakıldı.Yunanistan'da 1953'te "Bulgaristan'dan gelebilecek komünist sızmalarakarşı" bir "Yasak Bölge" ilan edildi. Kuzeydeki bu dağlık alanlardayaşayan Pomak kökenlileri güneydeki Türk kökenlilerden ayırmak içinBatı Trakya'nın 1/8'i batıdan doğuya doğru, "Askerî Münhasır Bölge"yleçevrildi (bu durum hukuken hâlâ devam etmektedir). Bugün hâlâ devameden arazi sorunları, yukarıda sözü edilen Trakya gazetesinin koleksiyonlarındaMayıs 1952'de başladı.Türkiye'de o sırada laik Türk milliyetçiliğinin en parlak dönemi yaşanıyorduve bu durum, Rum toplumu üzerine özellikle, Karamanlı birRum Ortodoks din adamı olan Papa Eftim'in Türk Ortodoks hareketi biçimindeyansıdı. Dünya kiliselerince tanınması reddedilen bu hareket, Türkiye'dekien önemli Rum kurumu olan Patrikhane'yi baskı altına aldı 29 .28. O dönemde Türkiye'de bazı sektörlerde uzman zanaatkârlar bakımından işgücü açığıvardı çünkü ülkeden ayrılan gayri Müslimler bir boşluk bırakmışlardı. Yunanistan'daise tam tersine fazla nüfus ve işsizlik vardı. 30.10.1930'da imzalanan üç anlaşmadanbiri, iki ülke arasında serbest dolaşıma imkan tanıyordu. Böylece, işsiz Yunanlılarbaşta İstanbul olmak üzere, Türkiye'ye geldiler ve yerleştiler. Sayıları bilinmemeklebirlikte, Robert Skinner'ın Atina'dan ABD Dışişleri Bakanlığına gönderdiği özel birraporda (25 Ekim 1930, 767.68/684), Venizelos'un 1930'da antlaşmaları imzalamakiçin <strong>Ankara</strong>'ya geldiğinde çok acil "yeni iş alanlarına" ihtiyaç duyduğu belirtilmiştir.Bkz. Records of the Department of State Relating to the Political Relations ofTurkey, Greece and the Balkan States, 1930-39, mikrofilm No. MT1245. (Dr.Ayhan Aktar'a bu belge için teşekkür ederim). Diğer yandan, 30.10.1930 antlaşmasınınYunan uyruklular için getirdiği geniş olanaklar, sayılarının çok fazla olmadığı anlaşılanYunanistan'dan gelenlerden çok, 1923'te etabli sayılmış Yunan uyruklu istanbulluRumlar için önemli olmuş, onlara bir statü sağlamıştır.29. Bu hareket Türk hükümeti tarafından ne yaratıldı ne de desteklendi ama çok fazlahoşgörü gördü. Bkz. Alexandris, The Greek..., s. 149 ve sonrası. Bu makalede "Vatandaş,Türkçe konuş" kampanyalarından, 1930'larda ticaretin Türkleştirilmesindenve 1942 Varlık Vergisinden bahsedilmemesinin nedeni bu uygulamaların sadeceRum azınlığa değil, tüm gayri Müslim azınlıklara yönelik milliyetçi hareketler olmasıdır.Örneğin, Kemalist ekonomik milliyetçiliğin kötü ünlü Varlık Vergisi, ülke ekonomisiüzerinde gayri Müslimlerin kurduğu yarı-tekeli kırmak için kullanıldı. Savaşdöneminin sefalet ortamında bu olağanüstü vergiye çok ihtiyaç duyulduğu da bir gerçekti;ama sonuçta, dönemin pro-faşist atmosferinde, gayri Müslim azınlıklara karşıayrımcı bir uygulama yaşandı. Bu olayın Rum azınlığın başlıca şikayetlerinden birinioluşturması doğaldır.164

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!