13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Devrim, devletin bütün kurumlarını değiştirip yeni bir yapı kurmayıgerektiriyordu. O gün için bir "utopia" sayılan "çağdaş" Türkiye bu inançve direngenlikle kurulmuştur. Mustafa Kemal, tasarlıyor, tasarladığınıanında uygulamaya geçiriyordu. Nitekim, hemen halkın katılımını sağlayarakTBMM'yi toplamış, egemenliğin kayıtsız şartsız ulusta olduğunuözellikle vurgulamıştı. Bu, her şeyin ulusun iradesiyle, ulusun gücüyle,ulusal birlikle yapılabileceği anlamına geliyordu. İlk adım, işgale uğramışyurt topraklarının kurtarılmasıydı. Bunun için güçlü bir orduya gerekvardı. Toprak bağımsızlığından yoksun bir halkın eli kolu bağlı olurdu.Yurdu işgalden kurtarmadan devrim yapılamazdı. Mustafa Kemal bu gerçeğiüstün sezgisiyle kavramış; çağdaş dünyayla da ilişkilerini sürdürerekTürkiye Cumhuriyeti'nin temellerini barut kokuları ortamında atmıştı.Cumhuriyet, en kısa tanımıyla, halk yönetimidir. Cumhuriyetle yönetilenülkelerin halkı, Ziya Gökalp'in deyimiyle cemm-i gafîr (kalabalık)değil, hakkını hukukunu bilen, demokratik anlamda halk (public, bilinçlihalk topluluğu) olmalıdır. Tarık Zafer Tunaya'nın "Türk devriminindili" dediği Atatürkçülük, böyle bir halk yaratma yolunda girişilmiş biruygarlık arayışı, bir bilgi devrimidir.Atatürkçü cumhuriyetin temeli kültüre dayanmaktadır. Atatürk, toplumsalonurun, çağdaş dünyayla bütünleşmenin, ulusal kültürle gerçekleşeceğineinanmıştı. Devrim ilkesi olarak benimsediği, "Doğu'nun dinsel,sosyal, siyasal baskısından olduğu kadar Batı devletlerinin siyasal ve ekonomikzorbalığından uzak bir devlet kurmak ve toplum yaratmak" kültürelbirikimlerle olurdu. Nasıl temeli kültüre dayanmayan devlet gerçekanlamda devlet olmazsa, kültürel temelden yoksun bir cumhuriyet de olamazdı.Misak-ı Milli ile yurdun toprak sınırlarını çizen Mustafa Kemal,"Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür" sözüyle de Türkiye'nin kültürelsınırlarını çizmişti. Atatürkçü kültür devriminin amacı, başka kültürlerinboyunduruğu altında ezilerek kimliğinden uzaklaşmış bir toplumuyeniden var etmek, birey olarak yüzyıllarca kültürel sömürüye uğramışinsanımıza güven kazandırmaktır.Cumhuriyet'in ilanından çok kısa bir süre sonra başlatılan, eğitiminlaikleştirilmesi bu amacı yürürlüğe koymanın ilk adımıdır. Laik eğitimle,düşünce de laikleştirilmiş olacaktır. Bu uygulamayla, bilgi belli kesimlerintekelinden kurtarılıp halk kesimlerine de yayılacaktır. Böylece bilgiözür kılınacak, özgür düşünüşlü Türk insanı, çağdaşlık yolunda, elinde"müspet bilimin meşalesi" ni tutarak ilerlemeye koyulacaktır.Düşünce, ancak bilimin gerçek kaynaklarına inilerek özgürleştirilebilir.Ulusal bilinç, bilgiyle donanmış düşüncenin ürünüdür. Kendi dilini vedüşüncesini yaratmamış hiçbir ulus gerçek anlamda özgür değildir. MustafaKemal'in devrim ilkelerinin kaynakları sayılan halkçılık, ulusalcılık,788

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!