13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

lerde İstanbul Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak Türkiye'yegelen, 68 Paris'inde anarşist kanadın lideri olan, şimdi Avrupaparlamentosu üyesi sıfatını taşıyan Daniel Cohn Bendit de benzer açıklamalardabulunmuştu. Yakın tarihlerde Almanya'daki yurttaşlarımızın katıldığıbazı toplantılarda konuştum. Bu toplantılarda bazı kişiler, ellerineverilmiş bir kağıttan okuyarak sanki aralarında anlaşmışçasına bana şusoruyu sordular: "Yaser Arafat'a da yakın zamana kadar terörist deniyordu.Şimdi aynı masaya oturuldu. Abdullah Öcalan ile de aynı masayaniçin oturulmasın; Türkiye'de de siyasi çözüme niçin gidilmesin?"Onlara verdiğim yanıt şu oldu:Israil-Filistin sorunu ile Türkiye'de etnik olarak tanımlanan sorunarasında paralellik kurabilmek için insan, eğer kötü niyetli değilse, çokcahil olması gerekir. Türkiye'de her türlü etnik kökenden yurttaşlara açıkolan işler, İsrail'de Filistinlilere kapalıdır. İsrail'de bir Filistinli cumhurbaşkanıolabilir mi, Meclis Başkanı veya bakan olabilir mi? İsrail'de birFilistinli Odalar Birliği Başkanı olabilir mi? Yargıç olabilir mi? Generalolabilir mi?... Hepsinden geçtik, işçi olabilir mi? İşçi olursa eşit işe eşitücret alabilir mi?Kimileri, bütün bu gerçekleri göz ardı ederek, İsrail-Filistin sorunuile Türkiye'deki sorun arasında paralellik kurmak suretiyle Misak-ıMilli'ye karşı ciddi bir saldırıya alet olduklarının farkında değillerdir.Gerçekte, İsrail-Filistin sorunu, aralarında derin düşmanlıklar bulunan ikiulusu bir arada yaşatma sorunudur. Türkiye'deki sorun ise asırlardır birarada yaşamış bir ulusun insanlarını iki düşman kampa ayırma sorunudur.Benden önce tebliğ sunan Sayın Kazancıgil, Türkiye'de insanlarınetnik kökenlerinin anımsanmasını eleştirmiştir.Bir kere daha görülüyor ki Türkiye'nin işi kolay değildir. Bir yandan,bazı etnik kimlikleri tanımamakla itham edilmekte; diğer yandan,bazı etnik kökenlerin anılması eleştiri konusu olmaktadır.Kaldı ki insanların etnik kökenlerinin anılması, Türkiye ile sınırlı birtutum değildir. Son olarak Prenses Diana olayı dolayısıyla, tüm Batı basınında,Diana ile birlikte ölen (veya öldürülen) gencin babası olan, ünlüHarrod mağazalarının sahibinin adı anılırken "Arap asıllı" olduğunun belirtilmesineözel bir özen gösterildiğini görmüş bulunuyoruz. Bu arada,Kissenger'in de, Monica Lewinsky'nin de ve daha pek çoklarının da Yahudiasıllı olduklarını bizler Batı basınından öğrenmedik mi?Kimi Batılı çevrelerin önyargılarının aksine, Türkiye'de Avrupa'dagörüldüğü türde bir etnik ayırımcılık hiç bir zaman olmamıştır. Avrupa'dafaşist veya nazist rejimler kurulduklarında, yaptıkları ilk şey,azınlıktaki etnik grubu baskı altına almak, konsantrasyon kamplarındatoplayarak yok etmek olmuştur. Oysa, Türkiye'de demokrasinin ve öz-272

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!