13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

dır. Mustafa Kemal'in 1920-1921 yıllarındaki demeçlerinde söylediğigibi "...bizim nokta-i nazarlarımız -ki halkçılıktır- kuvvetin, kudretin, hakimiyetin,idarenin doğrudan doğruyay halka verilmesidir, halkın elindebulundurulmasıdır". Ve "Siyaset-i dahiliyemizde şiarımız olan halkçılık,yani milleti bizzat kendi mukadderatına hakim kılmak esası Teşkilat-ıEsasiye Kanunumuzla tesbit edilmiştir".Aslına bakılırsa Mustafa Kemal bununla gelecek Türk devleti içinbaşlıca demokrasi prensibini ileri sürmektedir. Yani toplum, halk, padişahınAllah'tan almış iktidarını inkâr ederek idareyi ellerine alıyor. Tabiîtemsilî bir organ ve bunun kurduğu hükümet vasıtasıyla. 1921 yılı Ocakayında kabul edilen Teşkilat-ı Esasiye Kanununda yeni bir terim ortayaçıkmıştır "Türk Devleti". Böylece saltanatın mukadderatını önceden bellietmiştir.Kemalist prensipleri, yeni Türk devleti siyasal teşkilâtlanmasınınesaslarını tayin etmiştir. Cumhuriyet ilânı günü Mustafa Kemal; "Memleketimiziasrileştirmek istiyoruz. Bütün mesaimiz Türkiye'de asrî, binaenaleyhgarbî bir hükümet vücuda getirmektir" diye belirtmiştir. O zamandanberi Türk toplumu siyasal Batılılaşma yolunu tutmuş demek birabartma olmayacaktır. Türkiye için Batılılaşma modernleşmenin şekli olmuştur.20'li yılların başlarında Türkiye, Batılı siyasal sisteminden örnekalarak demokratikleşme sürecine başlamıştır.Batılı siyasal sistemin muhakkak unsuru siyasal çokçuluktur. MustafaKemal bunun yani çok partili sistemin prensip olarak taraftarı idi.1924'te bir ecnebî muhabirin sorularına cevaben şöyle diyordu: "Hakimiyet-imilliye esasına müstenit ve bilhassa Cumhuriyet-i idareye malik bulunanmemleketlerde siyasi fırkaların mevcudiyeti tabiîdir. Türkiye Cumhuriyetindede, yekdiğerini mürakip fırkalar tekevvün edeceğine şüpheyoktur".Fakat Atatürk'ün zamanında Türkiye'de fiilen tek partili sistemvardı. Bunun için bazı batılı /hem siyasi hem ilmi/ çevrelerde kemalistler,otoriter, bonapartist bir rejim kurdukları için tenkit edilmiştir.Bununla ilgili hatırlıyalım ki Kemalistlerin başlıca prensipleri arasındadevrimcilik prensibi de yer almıştır. Türk Devletini yani Cumhuriyetikurarak Kemalistler siyasi, iktisadi, sosyal, kültürel alanlarda muazzamreformların programını ileri sürmüşlerdir. Türk milliyetçiliği prensibi toplumunçeşitli çevreleri hamlelerinin bu programı gerçekleştirmek için seferberedilmesine yardım etmiştir. Öyle sanıyorum ki Atatürk baştaolmak üzere Kemalistler, bu safhada toplumun muhtelif kesimleri partilerhalinde bir birine karşı koymak değil bunları bir partiye milli karakter vererekbu partinin idaresinde birleştirmeye karar vermiştir. Galiba Kemalistler,reformlar işinin parti hizipleri ile anlaşmazlıklarında batabileceklerinisanmışlardır. Zannediyorum ki 20-30'lu yıllarda tek parti rejimireformların başarıyla yapılmasına yardım etmiştir.2

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!