07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dünya-içindeki varolanları “saf düşünce” haline getirerek eritip yok etmiş<br />

olmuyor muyuz?<br />

İçinde hareket ettiğimiz inceleme sahamızın kapsamında, ontoloji<br />

meselesine dair birkaç kez altını çizdiğimiz şu yapı ve boyut farklannı<br />

esas itibariyle birbirinden hep ayırt etmemiz gerektiğini bir kez daha<br />

vurgulamakta yarar vardır: 1. En yakınımızda olarak karşılaştığımız<br />

dünya-içindeki varolanların (el-altmda-olanların) varlığı; 2. Öncelikle<br />

karşılaştığımız varolandan hareketle başlı başma bir keşfedici süreçten<br />

geçilerek mevcut bulup belirlediğimiz varolanın kendisinin varlığı<br />

(mevcut-oluş); 3. Dünya-içindeki varolanların (dünyanın dünyasallığımn‘)<br />

esas itibariyle keşfedilebilir oluşunun ontik imkan koşulu. Son<br />

olarak dile getirdiğimiz ayrım, dünya-içinde-varolmamn (bir başka deyişle<br />

Dasein’m) eksistensiyal bir belirlenimidir. Öte yandan ilk iki varlık<br />

kavramı birer kategori olup, Dasein’sal olmayan bir varlığa sahip<br />

olan varolanlara dairdir. İmlenimsellik olarak dünyasallığı tesis eden<br />

imlenim rabıtasına formal olarak ilişki sistemi dememiz mümkündür.<br />

Fakat bu türden formalizasyonların, fenomenleri son derece tesviye ettiğini,<br />

böylelikle onların sahih fenomenal muhtevalarının yitirildiğini<br />

unutmamak gerekir, özellikle de imlenimselliğin bünyesinde barındırdığı<br />

son derece “basit” rabıtalar söz konusuysa eğer. Bir ilintililiğin bir-<br />

şey-içinliği, bir-şey-uğrunalığı ve ne-ileliği şeklinde ifade edilen “ilişkiler”<br />

ve “ilişkilendirmeler”, fenomenal muhtevaları bakımından herhangi<br />

bir matematiksel fonksiyonizasyona ayak diremektedirler. Keza onların,<br />

belirli bir “düşünce” dahilinde tespit edildiği için düşünülmüş<br />

şeyler olduklarını söylememiz de mümkün değildir. Kısaca onlar, ilgilenici<br />

bir-şey-için-bakışm bizatihi eğleştiği rabıtalardır. Dünyasallığı tesis<br />

eden bu “ilişkiler sistemi”, dünya-içindeki el-altmda-olanların varlığım<br />

hiç de eritip yok etmemektedir. Zira ancak dünyanın dünyasallığı<br />

zemini üzerinde bir varolanın “tözsel” “bizatihiliği” keşfedilebilir duruma<br />

gelmektedir. <strong>Ve</strong> dünya-içindeki varolanlarla karşılaşılabilme imkanı<br />

olduğu içindir ki, söz konusu varolanın sahası içinde bulunan salt<br />

mevcut-olana erişim sağlama şansı dogabilmektedir. Bahse konu varolan,<br />

salt-mevcut-olmakhğınm zemini üzerinde kendi “nitelikleri” bakımından<br />

matematiksel olarak “fonksiyon kavramları” ile belirlenebil-<br />

mektedir. Ontolojik bakımdan bu türden fonksiyon kavramları, varlıkları<br />

saf tözsellik karakterine sahip olan varolanlarla irtibatlı olarak<br />

mümkün olabilmektedir. Yani fonksiyon kavramları, daima formalize<br />

edilmiş töz kavramlan olarak mümkündürler.<br />

a) Daha iyi bir ifade: Dünyanın eylemesi.<br />

91

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!