07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

“ilişmenin” ve “eşlik etmenin” varlık minvallerini bize hiçbir yerde göstermemektedir.<br />

Ama temelde bunlar, benin kendi tasavvurlarıyla kesintisiz<br />

biçimde beraber-mevcut-oluşu olarak anlaşılmaktadır. Kant, ben<br />

ile düşünceyi birbirinden koparmamıştı ama yine de bizatihi “ben dü-<br />

şünüyorum”u, “ben bir şey düşünüyorum” olarak, yani eksiksiz öz envanteri<br />

içinde, ele alamamış ve “ben bir şey düşünüyorum”un benliğin<br />

temel belirlenimi olarak ontolojik “koşulunu” görememişti3. Çünkü<br />

“ben bir şey düşünüyorum"u çıkış noktası almak da ontolojik bakımdan<br />

yeterince belirlenmiş değildir, zira burada “bir şey” ifadesi belirsiz<br />

kalmaktadır. Bununla kastedilen dünya-içindeki bir varolansa eğer, o zaman,<br />

açıkça dile getirilmese de dünyayı önceden varsayıyoruz demektir.<br />

Fakat tam da bu fenomen benin varlık konstitüsyonunu birlikte belirlemektedir.<br />

Yoksa “ben bir şey düşünüyorum” gibisinden bir şey nasıl<br />

mümkün olabilecektir? Ben-diyorum dediğimizde, öyle bir varolandan<br />

bahsediyor oluruz ki, o hep ben kendimimdir, “ben-bir-dünya-içinde-<br />

varolmaktayım”dır. Kant dünya fenomenini görememiş olduğu halde,<br />

"tasavvurları" “ben düşünüyorum"un a priorik içeriğinden uzak tutacak<br />

kadar da tutarlıydı. Fakat böylelikle ben, ontolojik bakımdan hiçbir<br />

şekilde belirlenmemiş surette tasavvurlara eşlik eden yalıtılmış bir<br />

özne durumuna yine geri itilmiştir.1<br />

Dasein ben-diyorum derken dünya-içinde-varolarak kendini ifade eder.<br />

Peki ama, hergünkü ben-diyorum, sahiden de kendini dünya-içinde-va-<br />

rolarak mı imlemektedir? Buraya bir ayrım koymamız gerekecektir.<br />

Çünkü ben-diyorum diyen Dasein tabii ki, hep bizzat kendini imlemektedir.<br />

Fakat hergünkü öztefsirimiz, Dasein’ımızı ilgilendiğimiz “dünyadan”<br />

hareketle anlama meyli içindedir. Ontik kendini-kastetmelerimiz<br />

içinde Dasein, işbu varolanın varlık minvali bakımından kendi kendini<br />

göremez haldedir. <strong>Ve</strong> bu da özellikle Dasein’m temel, konstitüsyonu<br />

olan dünya-içinde-varolma için geçenidir.2<br />

1322] Peki söz konusu “kaçkın” ben-diyorıjmun tahriki nereden.<br />

gelmektedir? O, Dasein’m düşkünlüğünden kaynaklanmaktadır. Burada<br />

Dasein, kendi kendinden kaçm ak suretiyle herkese sığınmaktadır.<br />

Dolayısıyla “doğal” ben-diyorumu ifa eden aslında herkes-benliğidir.<br />

Yani “ben” dendiğinde, öncelikle ve çoğunlukla sahih olarak ben olm a­<br />

yan bir benlik kendini dile getiriyor olmaktadır. Hergünkü çeşitlilik<br />

içinde massolunmuşluk ve ilgilenilenlerin peşinden koşturmalar karşıa)<br />

Yani zamansallık.<br />

1) Krş. Kant'm “İdealizmin Çüriuülm esi”nm fenom enolojik eleştirisi. §43 a, s. 202 vd.<br />

2) Krş. § 12 ile 13, s. 52 vd.' 1<br />

340

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!