07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

göstermeklik olarak yorumladığımız1 bizatihi Dasein’a dayanmaktadır.<br />

Fırlatılmış-düşkün Dasein, öncelikle ve çoğunlukla kendini ilgilendiği<br />

şeyde kaybetmiştir. Söz konusu kaybedilmişlik, Dasein'ın kendi sahih<br />

varoluşundan (biz ona öndeleyici kapalıhğı-açma-kararlılığı demiştik)<br />

örtüleyici kaçışını açığa vurmaktadır. İlgilenmelerimiz sırasındaki kaçış,<br />

aslında ölümden kaçıştır, yani nazarı dikkatimizi dünya-içinde-varolmanın<br />

hitamından kaçırmaktır.2 Söz konusu nazan dikkati kaçırma,<br />

hitama yönelik bizatihi ekstatik müstakbel varlığın bir halidir. Nazarı<br />

dikkati sonluluktan kaçırma olarak düşkün-hergünkü Dasein’m gayrisahih<br />

zamansalhğı, sahih müstakbelliği ve böylelikle esasen zamansallığı<br />

gözden kaçırmak durumunda kalacaktır. Üstelik alelade Dasein anlayışı<br />

herkes tarafından yönlendiriliyorsa eğer, işte o zaman, kamusal zamanın<br />

“sonsuz” olduğuna ilişkin kendini unutmuş “tasavvur” iyice katılaşıverir.<br />

Herkes asla ölmez, zira herkes öl emez, çünkü ölüm hep<br />

[425] kendi ölümümdür ve sahih olarak ancak öndeleyici kapalılığı-açma-kararlıhğı<br />

içinde varoluşa-dair biçimde anlaşılabilir. Asla ölmeyen<br />

ve hitma yönelik varlığı yanlış anlayan herkes, bu ölümden kaçışa son<br />

derece karakteristik bir tefsir sunmaktadır: hitama “daha çok zaman<br />

var”, denilmektedir. Buradaki daha-zamana-sahip-olma, aslında kaybedebilirlik<br />

anlamında kendini ifşa etmektedir: “önce şu olacak, sonra şu<br />

yapılacak, daha sonra şu, ve saire ve saire...”. Bu, zamanın sonluluğunu<br />

anlamak demek değildir. Aksine bu, daha gelecek olan ve “sürüp gidecek’’<br />

olan zamandan ilgilenmelerimiz sırasında mümkün olduğunca<br />

çok şey koparıp almaktan başka bir şey değildir. Buna göre zaman, kamusal<br />

olduğu için ondan herkes kendi payını alabildiği ölçüde almaktadır.<br />

Tesviye edilmiş olan şimdiler dizisi, menşeini münferit Dasein’ların<br />

hergünkü hep-beraber-varoluşunun zamansallığından aldığını tümüyle<br />

örtmektedir. “<strong>Zaman</strong> içinde” mevcut-olan bir insan artık varolmadığında<br />

“zamanın” akışı bundan hiç etkilenir mi ki? <strong>Zaman</strong> akmaya<br />

devam eder, “eskiden” olduğu gibi, yeni bir insan “yaşama dahil olduğu”<br />

zamanki gibi. Herkes sadece kamusal zamanı bilir ki, o da tesviye<br />

edicidir, herkese ve hiç kimseye aittir.<br />

Fakat nasıl ki, ölümden kaçılırken bile o bizi takip etmeyi sürdürüyorsa<br />

ve nazarı dikkatimizi ondan kaçırırken bile biz onu görmek durumunda<br />

kalıyorsak, sadece akıp giden, etkisiz, sonsuz şimdiler dizisi<br />

de tuhaf bir esrarengizlikle kendini Dasein’ın “üzerine” seriverir. Bu<br />

1) Krş. S 41, s. 191 vd.<br />

2)K rş. § 51, s. 252 vd.<br />

450

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!