07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

er-varolma olarak belirlerken açıkça görülmüştür ki, bu fenomen de<br />

yapısal olarak kendi içinde eklemlenmiş bir yapıdadır. Peki o zaman bu,<br />

ihtimam-göstermekliğin yapı çokluğunun birlik ve bütünlüğünü ontolojik<br />

olarak taşıyan çok daha asli bir fenomeni meydana çıkarmak üzere<br />

ontolojik soruşturmamızı daha da ileriye götürmemiz gerektiğinin fenomenal<br />

belirtisi değil midir? incelememizin bu soruyu takip etmesinden<br />

önce, esas itibariyle varlığın anlamına ilişkin fundamental-ontolojik<br />

soruyla ilgili olarak şu ana kadar yorumladıklarımıza geri dönüp<br />

bakmamız ve onlan daha kati biçimde kendimize maletmemiz gerekir.<br />

Fakat bundan da önce, bahse konu bu yorumda, ontolojik bakımdan<br />

“yeni” olanın ontik bakımdan aslında oldukça eski olduğunu göstermeliyiz.<br />

Zira Dasein’ın varlığını ihtimam-göstermeklik olarak açık hale getirirken,<br />

onu uydurma bir fikir içine zorlamış olmuyor, ontik-varoluşa-<br />

dair olarak zaten açımlanmış bulunanın eksistensiyal olarak kavramsallaştırılmasına<br />

gitmiş oluyoruz.<br />

§ 42. Dasein’m Eksistensiyal Bakımdan Îhtimam-Göstermeklik<br />

O larak Yorumlanışının Dasein’ın Önontolojik<br />

Öztefsirinden H areketle Doğrulanışı<br />

Dasein’m varlığının ihtimam-göstermeklik olduğunu açrğa çıkaran<br />

yukarıdaki yorumlar, hep kendimiz olan ve adına “insan” dediğimiz<br />

varolan için [197] uygun ontolojik temelleri elde etmek kastıyla yapılmıştı.<br />

Bu sebeple analizimizin, insan hakkmdaki geleneksel tanımlamaların<br />

sunduğu ve fakat ontolojik bakımdan açığa kavuşmamış ve<br />

esasen şüphe götürür olanları öncelikle çıkış noktası kabul etmesi ve<br />

onların istikametinden hareket etmesi gerekmişti. Bahsedilen geleneksel<br />

anlayışla kıyaslandığında eksistensiyal-ontolojik yorumumuz tuhaf<br />

gelebilir, özellikle de “ihtimam-göstermekliği” sadece ontik olarak anlayan<br />

ve ona “tasa” ve “sıkıntı” diyen bir gelenek göz önüne alındığında.<br />

İşte bu yüzden, yorumumuza dair önontolojik bir belgeyi ileriye<br />

süreceğiz (ama tabii onun da kanıtlama gücü “sadece tarihsel” olmasından<br />

ileri gelmektedir).<br />

Fakat şunu unutmamalıyız: İleriye süreceğimiz belgede Dasein,<br />

kendi kendini “asli” olarak ifade etmektedir. Burada teorik yorumlar<br />

belirleyici olmadığı gibi, böyle bir kasıt da zaten yoktur. Yine unutmamalıyız<br />

ki, Dasein’ın varlığı tarihsellik ile karakterize edilmektedir<br />

(fakat bunu, önce ontolojik bakımdan ispat etmemiz gerekecektir).<br />

Eğer Dasein, kendi varlığının temelinde “tarihsel” ise, o zaman Dase-<br />

208

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!