07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

eder. Kavranıp da henüz bir örtü içinde olanın kendine maledilmesi, örtüyü<br />

kaldırırken bunu hep belirli bir cepheden yapar. Bahsedilen cephe,<br />

kavranılanm hangi istikamette tefsir edileceğinin perspektifi olmaktadır.<br />

Dolayısıyla tefsir, her defasında bir ön-görme üzerine temellenir<br />

ki, o da, ön-sahiplik içine almana belirli bir tefsir edilebilirlik bakımından<br />

“yanaşır”. Önsahiplik içinde tutulan ve “ön-görme” içinde hedeflenen<br />

anlaşılanlar, tefsir yardımıyla kavranılır hale gelir. Tefsirin kendi,<br />

tefsir edilecek varolana ait olan kavramları onun kendisinden çekip çıkartabileceği<br />

gibi, bahsedilen varolanın kendi varlık minvali dolayısıyla<br />

direniş gösterdiği bazı kavramlar içine de zorlanarak sokulabilir. Durum<br />

hangisi olursa olsun tefsir, hep nihai biçimde veya bazı çekincelerle<br />

belirli kavramlar üzerinde karar kılmış olmaktadır; yani tefsir belirli<br />

bir ön-havrama üzerine temellenir.<br />

Bir-şeyin-bir-şey olarak tefsir edilmesi özsel olarak ön-sahiplik, öngörme<br />

ve ön-kavrama ile temellenir. Tefsir önceden verili olanın asla<br />

önkoşulsuz bir kavrayışı değildir. Örneğin tefsirin özel somutlaşması<br />

demek olan kati metin yorumu, çoğunlukla “şurada yazılı olana” kendini<br />

istinat ettiğini savunsa da, öncelikle “şurada yazılı olan”, aslında<br />

tefsir edenin kendiliğinden anlaşılan, üzerinde tartışma yapılmayan bir<br />

ön-zannıdır. Bu ön-zan, zaten zorunlu olarak her tefsirin çıkış noktası<br />

olup, tefsir sırasında hep “sabit” olanın (yani ön-sahipliğin, ön-görme-<br />

nin ve ön-kavramanm) önceden verilişi içinde bulunmaktadır.<br />

Bahsedilen “ön-“ün karakteri nedir, nasıl kavranmalıdır? Ondan for-<br />

mal bir “a p rio ri” olarak bahsetmekle iş bitmiş mi olmaktadır? Acaba bu<br />

yapı, Dasein’m fundamental eksistensiyali olarak belirgin kıldığımız anlamaya<br />

neden [151] maledilmiştir? Tefsir edilene maledilmiş olan “ne<br />

içinlik” yapısı ile ilişkisi nedir? Açıkça anlaşılıyor ki, bu fenomeni “parçalara”<br />

ayırmak mümkün değildir. Peki ama, asli bir analize varılamayacak<br />

anlamına mı gelir bu? Bu ve benzeri fenomenleri birer “katiyet”<br />

olarak mı kabul etmemiz gerekir? Eğer öyleyse, bunun neden böyle olduğunu<br />

da sormamız gerekmez mi? Yoksa anlamanın ön-yapısı ile tefsirin<br />

ne-içinlik-yapısı tasanm fenomeniyle eksistensiyal-ontolojik bir<br />

rabıta içinde midir? <strong>Ve</strong> bu durum, Dasein’ın asli bir varlık konstitüsyo-<br />

nuna mı işaret etmektedir?<br />

Dile getirilen soruları cevaplamadan önce (ki buraya kadarki hazırlıklarımız<br />

bunun için kesinlikle yeterli olmayacaktır), anlamanın ön-<br />

yapısı ile tefsirin ne-içinlik-yapısı olarak görünür kılınanın bizatihi bir-<br />

liksel bir fenomen olup olmadığını incelememiz gerekmektedir. Oysa<br />

felsefe meseleleri bağlamında bunlardan bol bol yararlanıldığı halde, bu<br />

159

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!