07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sein, öz olarak başkalan uğruna “var”dır. Bunu, eksistensiyal bir öz-ifa-<br />

de olarak anlamak gerekir. Zira şu veya bu fiili Dasein yüzünü başkalarına<br />

çevirmese, onlara ihtiyacı olmadığını düşünse veya onlardan feragat<br />

etse bile, o yine de birlikte-olma sureti içinde var olmaktadır. Başkalarının<br />

eksistensiyal uğrunalığı demek olan birlikte-olma içinde başkalan<br />

zaten kendi Dasein’ları bakımından açımlanmış olmaktadırlar. Birlikte-<br />

olmayla birlikte önceleyici biçimde tesis edilmiş olan başkalarının açım-<br />

lanmışlığı, bu yüzden imlenimselliği (yani dünyasallığı) de oluşturmakta<br />

ve eksistensiyal uğrunahk içinde raptedilmiş olmaktadır. Dasein'm<br />

özü gereği zaten hep içinde var olduğu dünyanın dünyasallığının bu şekilde<br />

tesis edilmiş olması, çevreleyen-dünya içinde el-altmda-olanları<br />

öylesine karşılaşılır kılar ki, onunla birlikte başkalarının birlikte-Dasein’ı<br />

da çevreleyen-bakışa sahip ilgilenme içinde karşılaşılır olur. Başkalarıyla<br />

serbestçe dolanıp duran ve başka nesnelerin yanı sıra bulunan mevcut-olan<br />

özneler olarak öncelikle karşılaşılmıyor olmasının sebebi dünyanın<br />

dünyasallık yapısı içinde yatmaktadır, işte bu nedenle başkalan,<br />

çevreleyen-dünya içindeki ilgilenilen varlığı bakımından dünyadaki el-<br />

altında-olanlar içinden kendilerini gösteriyor olmaktadır.<br />

Başkalarının birlikte-Dasein’mın açımlanmışlığı birlikte-olma’ya aittir,<br />

ifadesinden şu anlaşılmalıdır: Dasein’ın varlığı birlikte-olma da demek<br />

olduğundan, onun varlık anlayışı içinde başkalarını bilme de yatmaktadır.<br />

Genel olarak bütün bilmelerde olduğu gibi bu bilme de şunu<br />

veya bunu bilmekten neşet eden bir malumat olmayıp, bizatihi bilgi ve<br />

malumatı mümkün kılan bir asli eksistensiyal [124] varlık minvalidir.<br />

Birbirini bilip tanıma, bilmeyi asli olarak mümkün kılan birlikte-olma<br />

üzerine temellenmiştir. Birbirini bilip tanıma, öncelikle birlikte-olunan<br />

dünya-içinde-varolmanm en yakın varlık minvali olan anlayarak tanıma<br />

içinde gerçekleşir. Bu da Dasein’m başkalarıyla birlikte çevreleyen-<br />

dünya içinde bir-şey-için-bakışla mevcut bularak ilgilendiklerinin bilgisidir.<br />

tlgilenilenlerden hareketle ve onları anlayarak itina-gösterici ilgilenme<br />

bilinmiş olur. Dolayısıyla başkası, öncelikle ilgilenilen itina-gös-<br />

termeklik içinde açımlanmış olur.<br />

Oysa öncelikle ve genellikle itina-göstermeklik muallel halde veya<br />

en azından kayıtsızlık halinde (selamsız-sabahsız-geçip-gitmenin kayıtsızlığı<br />

içinde) bulunduğundan, en yakın ve özsel birbirini bilip tanıma<br />

için tanışmaya ihtiyaç duyulmaktadır. <strong>Ve</strong> ayrıca birbirini bilip tanıma;<br />

candan olmama, içe kapanma ve tebdil gibi yollardan kaybolup giderse,<br />

başkasına yakınlaşmak veya onun “ardını görebilmek” için hep-bera-<br />

ber-olmaklık özel bazı yollara ihtiyaç duyacaktır.<br />

130

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!